Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Satışa konu araç üzerinde yaptırılan hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, bagaj kapağının oturduğu sağ ve sol çamurluk arasında kalan cam oluk kısmındaki paslanmaların, seri üretim sırasında boyama hatasından kaynaklandığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu maldan yararlanmayı sürekli kılmadığı, değer kaybının 500-600 TL arasında olabileceği tesbit edilmiştir. Mahkemece, bu bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuş ise de; Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davacının aracın teknik donanım gereği arıza alarmı vermediği, aracın boyanmasıyla birlikte aracın ikinci el olarak satılması durumunda değer kaybı oluşacağı (tamir edilmiş haldeki piyasa rayiç değeri) konusundaki iddiaları hakkında herhangi bir inceleme yapılmamıştır....

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan edimin ayıplı ifası nedeniyle akdin feshi ile bedelin iadesi, aksi halde bedelde indirim yapılması istemine ilişkindir....

      sözleşmesi kapsamında yapılmış ödemeler olduğunu, Davalının kendi talebi neticesinde ödemeler davalı tarafından müvekkile bildirilen akrabalarının banka hesaplarına yapılmış olduğunu, müvekkilin bu süreçte zarara uğradığı izahtan vareste olduğunu, davalı ile yapılan sözlü eser sözleşmesi kapsamında araçların tamiri davalı tarafından tam ve eksiksiz yapılamamış, araçlar müvekkile ayıplı olarak teslim edilmiş olduğunu, Türk Borçlar Kanunu'nun 475....

        Eksik ifa ve ayıplı ifa ayrımının sınırları yasalarımızda açıkça belirlenmediğinden bu boşluk Yargıtay içtihatları ile doldurulmaktadır. Bu ayrımın hukuki sonuçları önemli olup birbirinden farklıdır. Çünkü özel hüküm yerine genel hükme başvurmak muayene ve ihbar süresi geçirilmişse önem arzedecektir. Nitekim ayıplı iş (ifa) için mutlaka ihbar gerekirken eksik ifa da ihbara gerek kalmadan dava açılabilir. Bazı durumlarda eksik ifa ile ayıplı ifanın ayrımında güçlük yaşanmaktadır. İşte burada bitmemiş yani tamamlanmamış ifa ile ayıplı ifa ayırımını iyi yapmak gerekir. Bu husus doktrinde de tartışmalıdır; ifa etmeme çok kapsamlı bir kavram olup teknik ve gerçek anlamda “gereği gibi ifa etmemeyi” karşılamamaktadır. Borçlanılan edimin niteliklerine uymaması halinde gereği gibi ifa etmeme, kötü ifa veya ayıplı ifa demek mümkündür....

          Ancak, ayıp nedeniyle değer kaybının hesabında yukarıda açıklandığı üzere, nispi metod yöntemine göre hesaplama yapılması gerekir. Buna karşın, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, soyut bir şekilde %25 oranında değer kaybı bulunduğu tespitiyle, aracın piyasadaki hasarsız fiyatına göre değer kaybı hesabı yapılmıştır. O halde, ilk derece mahkemesince, davalı satıcının, aracın satış ilanında boyalı ve değişen parçaları bulunduğunu belirttiği de dikkate alınarak, satışın yapıldığı tarihteki aracın, bildirilen ayıplar dışındaki ayıpsız ve sonradan tespit edilen ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarının belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınarak, elde edilecek sonuca göre hüküm kurulması gerekmektedir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, araç tamirinden (eser sözleşmesinden) kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15. Hukuk Dairesinindir. Dosya, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevsizlik ilamı ile Dairemize gönderilmiş olduğundan, 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60/3 maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 07.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: I.DAVANIN NİTELENDİRİLMESİ Taraflar arasında görülmekte olan davanın; satım sözleşmesinden kaynaklı olarak açılan alacak ve kazanç kaybı nedeniyle tazminat davası olduğu, taraflar arasındaki ihtilafın ise satış sözleşmesine konu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli/açık ayıp niteliğinde olup olmadığı, araçta meydana gelen arızanın kullanıcı hatasından meydana gelip gelmediği, ayıbın niteliği nazara alınarak ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı, araç ayıplı ise davacının talep edebileceği onarım bedeli olup olmadığı, var ise miktarı ve davacının talep edebileceği kazanç kaybı zararının olup olmadığı, var ise miktarı ve davalının bu zararlardan sorumlu olup olmadığı hususlarında olduğu görüldü. II.HÜKME EMSAL ALINAN YÜKSEK MAHKEME İLAMLARI 1.T.C. Yargıtay . Hukuk Dairesinin 03/10/2019 Tarih ve ... Esas-......

              Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamından, taraflar arasındaki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklandığı, götürü bedel üzerinden eser sözleşmesi yapıldığı, davacının 43.150,00- TL lik alacağı için davalı aleyhine icra takibi başlattığı, davalının borca itiraz ettiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmesinden kaynaklanan alacak, ek işler bedeli, eksik kalan işler, ayıplı işler bedeli ve kira mahrumiyeti talepleri yönünden mahkememizce bilirkişilerden rapor aldırıldığı, bilirkişi raporunda, davacının yaptığı sözleşme dışı ilave işin toplam bedelinin 8.591,18- TL olduğu, davacının eksik işler bedeli 13.800- TL, ayıplı olarak yaptığı işlerin bedelinin 8.264,83- TL, kira kaybının 10.500- TL olduğu mütalaa edilmiştir....

              işlerin bulunduğunu, yapılan keşif ve dosyaya sunulan bilirkişi raporuyla davacının zararları ile mahrum kalınan kira kaybının hesaplandığını, bu durumda taraflar arasındaki satış sözleşmesi kapsamında eksik ve ayıplı işler ile sözleşmeye aykırı ifadan kaynaklanan zararlardan ve geç teslimden kaynaklı kira tazminatından satıcı sıfatıyla davalının sorumluluğunun bulunduğunu, davacı tarafından gönderilen ihtarname ile sadece geç teslimden kaynaklı kira tazminatı yönünden ödemenin istenildiğini, diğer eksik ve ayıplı işlerden dolayı ihtarname düzenlenmediği dikkate alındığında sadece temerrüt tarihine kadar işleyen kira tazminatı yönünden yani 30/06/2017- 27/12/2017 dönemine ilişkin geç teslimden kaynaklanan kira tazminatı yönünden faiz başlangıcının temerrüt tarihi olan 27/12/2017 olduğunu, bunun miktarının ise 5.310,00 TL olduğunu, diğer eksik ve ayıplı iş bedeli ile sözleşmeye aykırı ifa nedeniyle hesaplanan (3.000 + 3.000 + 4.620 (27/12/2017- 31/05/2018 tarihleri arası geç teslimden kaynaklı...

              Başka bir anlatımla, davacı iş sahibi, bankların kabul edilemeyecek derecede ayıplı olması sebebiyle yanlar arasında sözlü olarak yapılan eser sözleşmesinin feshini yüklenicilere bildirmiştir. Dosya kapsamındaki 13.07.2006 günlü bilirkişi raporu incelendiğinde; sözleşme konusu bankların imalatında kullanılan ahşabın teknik şartnameye uygun olmadığının, yer yer çatlaklar ve budaklar olduğunun ve imalatın kusurlu ve ayıplı malzemeden yapılmış olduğunun açıklandığı anlaşılmaktadır. Borçlar Kanunu’nun 360.maddesi gereğince, yapılan şeyin, iş sahibinin kullanamayacağı ve nısfet kaidelerine göre kabule zorlanamayacağı ölçüde kusurlu veya sözleşmeye önemli ölçüde aykırı olursa, iş sahibi o şeyi kabulden kaçınabilir....

                UYAP Entegrasyonu