Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dairemizin taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi bulunduğuna ilişkin bozma ilâmı Hukuk Genel Kurulu'nca benimsenmediğinden ve Dairemizin işin esasına ilişkin bir kararı bulunmadığından, temyiz incelemesinin Dairemizce yapılması uygun görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay Yüksek 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Taraflar arasında yazılı bir satış sözleşmesi bulunmamakla birlikte, davalının da beyan ettiği gibi, taşınmaz davalı tarafından yapılırken 12.08.2010 tarihinde kaba inşaat halindeyken davacı tarafından satın alınmıştır. İhtilâf davalının projesine göre eksik ve ayıplı imalât yapmasından kaynaklanmaktadır. Yanlar arasında BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmamaktadır. Bağımsız bölümün kaba inşaat halindeyken satın alınmış olması taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğunu göstermeyip, satışın nitelikli olarak yapıldığını ifade eder. Uyuşmazlığın belirlenen bu niteliğine göre kararın temyizen incelenmesi görevi Dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görev alanında kalmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesi ile görevli Yargıtay Yüksek 13....

      K A R A R Dava, eser sözleşmesi niteliğinde estetik tıbbı müdahaleden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir....

        Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat talebine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanun'un 3. maddesi (L) bendinde "gerçek veya tüzel kişilerle tüketiciler arasında kurulan eser sözleşmelerini tüketici işlemi kapsamına almıştır. Kanun'un 73/1. maddesi ise tüketici işlemlerinden doğan davalarda tüketici mahkemelerinin tüketici görevli olduğu belirlenmiştir. 6502 sayılı Kanun'un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır....

          Tüketici Mahkemesi ise, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacı ile davalının, davacıya ait binanın pencerelerinin yapılması konusunda eser sözleşmesi yaptıkları, ancak davalının siparişi zamanında yapmadığı gerekçesiyle sözleşmenin iptali ve davalıya verilen bonolar için ödemeden men kararı verilmesi talep edilmektedir. Eser sözleşmesi genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiğinden, 4077 Sayılı Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava, eser sözleşmesi nedeniyle fazla ödenen iş bedelinin geri alınması istemine ilişkindir. Mahkemece zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki uyuşmazlık BK.355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Davacı 10.08.2002 tarihli taşeron sözleşmesi uyarınca fazla ödenen 35.000 YTL.nin istirdadını talep etmektedir. BK.nun 126/4.maddesi hükmüne göre eser (istisna) sözleşmesinden kaynaklanan ihtilâflarda zamanaşımı süresi beş yıldır. 128.maddesi hükmünce de bu süre alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren işlemeye başlar....

              Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici) ise, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin eser sözleşmesinden kaynaklanması nedeniyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacının davalı ile mutfak dolabı yapılması konusunda eser sözleşmesi yaptıkları, bu sözleşme uyarınca davalıya senet ve peşinat verildiği, davalının mutfak dolabını siparişe uygun yapmaması ve geç teslimi nedeniyle, ayıplı malın iadesi, senet iptali ve ödenen bedelin geri verilmesi talep edilmektedir. Eser sözleşmesi genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiğinden, 4077 Sayılı Kanun kapsamında bulunmayan uyuşmazlığın genel mahkemelerde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Eskişehir 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 23.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Tüketici Mahkemesi ise, uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığını belirtip, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, davacının saçındaki beyaz tellerin kapatılması için istemiş olduğu saç rengini belirterek davalı kuaför ile saçının boyanması hususunda eser sözleşmesi yaptıkları, bu sözleşme uyarınca yapılan saç boyama işlemi sırasında istenilen saç renginin tutturulamaması ve uygulanan malzemenin niteliğine göre saçın dört kez boyanıp, sekiz kere yıkanması sonucu saç derisinin yanması ve dökülmeler olması nedenleriyle sıkıntı yaşandığı iddia edilmektedir. Eser sözleşmesi genel hükümler ve Borçlar Yasasının 355. maddesinde düzenlendiğinden, 4077 Sayılı Kanun kapsamında değildir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Kadıköy 5....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 19/01/2021 NUMARASI: 2015/320 Esas - 2021/51 Karar DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/04/2021 İstinafa konu hükmün; Ön Üretimli Hafif Prefabrik Yapı Alım-Satım Sözleşmesi olarak adlandırılan eser sözleşmesinden kaynaklandığı; Montajın satıcıya ait bulunduğu ve ilk derece mahkemesince sözleşmenin eser sözleşmesi niteliğinde olduğunun kabul edildiği Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümüne ilişkin; 06/07/2020 tarihli ve 36826 sayılı kararına göre; "İşin niteliği ve tarafların sıfatına bakılmaksızın eser (istisna) sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu verilen (TBK m. 470-486) hüküm ve kararlar," ile ilgili istinaf incelemesi İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'ne ait bulunduğundan dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir....

                    Mahkemece, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmişse de 6502 Sayılı Kanun'un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında, kanunda ifade edilen eser sözleşmelerinden maksadın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır. Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanunu madde 470. (mülga BK madde 355 vd.) ve devamında düzenlenen eser sözleşmelerinin kendine özgü bir türüdür. Bu sözleşmelerin bir tarafı arsa sahibi diğer tarafı yüklenicidir. Bu tür sözleşmelerde arsa sahibinin, 6502 Sayılı Kanun bakımından ifade edilen tüketici tanımına uymadığı açıktır....

                      UYAP Entegrasyonu