Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıya ait olduğu iddia edilen yazının D… … Breast İmaging adlı kitabın 13.bölümünden tercüme niteliğinde ve FSEK.nun 6.maddesinde öngörülen işlenmiş eser kapsamında olduğu, 21.maddeye göre eserin tercümesini yapan kişinin tercümesi üzerinde eser sahibi sıfatıyla FSEK.dan doğan haklarını kullanabilmesi için 52.maddede öngörülen yazılı bir sözleşme devralması gerektiği, bu konuda davacının ispatı bulunmadığı, davaya konu yazının bağımsız bir eser niteliğinde olmadığı, işlenme eser olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, davacıya ait eserin davalılar tarafından izinsiz olarak yayınlanmasından doğan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu ile belirlendiği üzere, davacının davaya konu yazısı yabancı bir yazara ait D… … Breast İmaging adlı kitabın 13.bölümünün tercümesi niteliğindedir....

    İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/308 Esas KARAR NO : 2023/45 DAVA : Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 01/10/2020 KARAR TARİHİ : 16/02/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Eseri (Manevi Tazminat İstemli.), Fikir Ve Sanat Eseri (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde özetle; davacı yazar ile davalı yayınevi arasında davacıya ait altı eserinin yayınlanması için sözleşme imzalandığı, üç eserinin yayınlandığı, üçünün ise sözleşmeye rağmen yayınlanmadığı iddiasıyla; yayınlanan “..., ..., ...” adlı kitapları için telif ücretinin eksik ödendiğini, diğer üç eserin yayınlanmamış olması nedeniyle maddi ve manevi olarak zarar gördüğü iddiasıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 12.000 TL maddi tazminat ,12.000 TL manevi tazminat ile yayınlanmayan üç kitaba...

      İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/234 Esas KARAR NO : 2022/53 DAVA : Tecavüzün önlenmesi-tazminat DAVA TARİHİ : 12/07/2021 KARAR TARİHİ : 23/03/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan tecavüzün önlenmesi ve tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının üzerinde hak sahibi olduğu eser niteliğindeki haklara ve tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması şimdilik 1000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsili, tedbir kararı verilmesi, yargılama ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....

        tazminat talebini 5.382,00 TL’ye yükseltmiştir....

          Eser sözleşmesi, bir iş görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber burada önemli olan çalışmanın kendisinden ziyade bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlemlenen sonuçtur. İşi yapmayı üstlenen, iş sahibi ile sözleşmesi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir iş görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur. Kuşkusuz bağımsız bir varlığı değiştirmeye, işlemeye veya biçimlendirmeye yönelik edimler de eser kavramına dahil sayılır ve istisna sözleşmesinin konusunu oluştururlar. Eser sözleşmesinde ücret belli bir süre çalışıldığı için değil, netice için ödenmektedir. İşi yapmayı üstlenenin, kararlaştırılan zamandan önce taahhüdünü yerine getirmesi, ücret üzerinde herhangi bir etki meydana getirmeyecektir. Dosya içeriğine göre, davacı ile davalı arasında, davalıya ait evin boyama işinin yapılması konusunda eser sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır....

            faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

              Noterliği aracılığı ile fotoğrafın kendisine ait olduğunu kaydettirdiğini, davalının ise ... gazetesinin 04/07/2009 ve 16/01/2010 tarihli sayısında iki kez ilgili fotoğrafı izinsiz kullandığını, bu eylemin müvekkilinin eser sahipliğinden kaynaklanan haklara tecavüz teşkil ettiğini ve bundan maddi manevi zarara uğradığını, müvekkilince yapılan ihtara rağmen davalı tarafından herhangi bir maddi manevi tazminat ödenmediğini ileri sürerek dava konusu fotoğrafın gazete ve dergilerde yayınlanmasının yasaklanmasına, muhtemel tecavüzün men’ine, 4.000 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, davacının eser sahibi olduğunu ispatlaması gerektiğini, noter tespitinin fotoğrafın davacıya ait olduğunun ispatı için yeterli olmadığını, fotoğrafın eser niteliğinde olmadığını, fotoğrafa internet ortamında ulaşılamadığını, davacının müvekkilinin bu fotoğrafa ne şekilde ulaştığını açıklaması gerektiğini, davacının men talebinde bulunamayacağını...

                ise ; estetik ameliyatı yapan doktor estetik görünüm konusunda belli bir teminat vermiş ise; taraflar arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi olduğunu yönünde olduğunu, ancak müvekkil doktor Hayati Akbaş, davacı Nurten Kunt’un talepleri doğrultusunda, davacının estetik kaygısını gidermek adına gerekli özen ve sadakat borcunu yerine getirerek ,operasyonu yapmış ve operasyon öncesi ekli onama formu içeriklerinden de anlaşılacağı üzere; ameliyat sebebiyle oluşabilecek riskler konusunda da hasta bilgilendirilmiş, oluşacak sonuç itibarı ile de; hastaya bir garanti verilmediğini, bu nedenle de davacı ile davalı arasındaki ilişkinin eser sözleşmesi olarak ta nitelendirilemeyeceğini, davacı taraf dahi karşılıklı hukuksal ilişkinin eser sözleşmesi niteliği taşımadığını dilekçe içeriği ile kabul etmiş konumda olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir....

                İstinaf başvuru talebinde bulunan davalı T12 Şti. vekili dilekçesinde özetle, davalı araç sürücüsü davalı Saitoğulları şirketinde sigortalı gözükse de eser sözleşmesi mahiyetindeki sözleşme ile aracın maliki olan dava dışı İsmail Kul'un emir ve direktifi altında çalıştığını, aralarındaki sözleşmede üçüncü kişilere verilen maddi ve manevi zararlardan araç sahibinin sorumlu olacağının kararlaştırıldığını, davalı araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu kabul edilmesinin hatalı olduğunu, diğer raporlarda araç sürücüsünün daha az kusurlu bulunduğunu, hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğunu ileri sürerek, kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, trafik kazası nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkin, birleşen dava ise manevi tazminat istemine ilişkindir....

                Eldeki davada alınan 28.05.2012 günlü bilirkişi raporunda ise tarafların kusuru eser sözleşmesine ilişkin maddi hukuk kuralları çerçevesinde incelenmiş, davacı %90, davalı da %10 oranlarında kusurlu bulunmuştur. Yargılamada alınan rapora göre, davalının sözleşmeye aykırı davrandığı ve davacının yaralanması ile sonuçlanan olayda %10 kusurlu bulunduğu anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesince alınan rapor da davalının kusurlu olduğunu teyit etmektedir. BK'nın 47. maddesinde öngörülen manevi tazminat koşulları gerçekleşmiştir. Bu durumda mahkemece davacının yaşı, mali sosyal durumu, olayın oluş şekli, yaralanmanın mahiyeti, iş göremezlik süresi, davalının kusur oranı vs. özel haller dikkate alınarak hak ve nesafete uygun miktarda manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamıyla bağdaşmayan gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu