Eser sözleşmesinden kaynaklanan ve kusurlu imalât nedeniyle uğranılan zararın giderim davalarının, yüklenici aleyhine açılması zorunludur. Davalı şirket, husumet itirazında bulunmuş ve davacı ile akdî ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Davacı, tarafça davalı şirketle eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu yasal delillerle ispatlanmamış ve buna ilişkin herhangi bir sözleşme sunulmamıştır. Bu durumda mahkemece davacı davalı ile eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu ve bu sözleşmenin ayıplı ifası sonucu zarara uğrandığını kanıtlayamadığından davalı sıfatı yokluğundan açılan davanın reddine karar verilmesi yerine kabulü doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür....
Diğer yandan; eser sözleşmesinde, yaratılacak sonuç (eser) önemli öge olduğu halde; hizmet sözleşmesinde, belirli ya da belirli olmayan bir süreyle işgörme ögesi önemlidir. Yani bir eser ortaya çıkarmayan emek harcamaları da, iş sözleşmesi yönünden işgörme sayılır. Eser sözleşmesi belli bir sonucun meydana getirilmesi şeklinde oluşurken, hizmet sözleşmesinde herhangi bir sonuç taahhüt edilmemektedir. Başka bir ifadeyle, eser sözleşmesinde, bir bina gibi eserin tamamlanması taahhüt edilirken, hizmet akdine bağlı çalışan işçinin bu tarz bir taahhüdü bulunmamaktadır. Hizmet sözleşmesinde, belirli veya belirsiz bir süreliğine hizmet ediminin hasredilmesi söz konusu iken işçi açısından sonucun varlığı önemli değildir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Davacı idare ile davalı yüklenici arasında eser sözleşmesi mevcuttur. İşin kesin kabul onay tarihi 16.12.2000 olup dava 08.05.2006 tarihinde açılmıştır. Dava nedeni olarak yüklenicinin ayıplı malzeme kullandığı, kasıt ve ağır kusuru ile sözleşmeye aykırı imalât yaptığı ileri sürülmüştür. Mahkemece 2886 sayılı Yasanın 87 ve BK.215/3 maddelerine dayanılarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Yüklenici ile iş sahibi arasındaki ilişki teslim tarihinde son bulmuştur....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Dava eser sözleşmesinin ayıplı ifası nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Davacı idare ile davalı yüklenici arasında eser sözleşmesi mevcuttur. İşin kesin kabul onay tarihi 20.06.1996 olup dava 31.03.2006 tarihinde açılmıştır. Dava nedeni olarak yüklenicinin ayıplı malzeme kullandığı, kasıt ve ağır kusuru ile sözleşmeye aykırı imalât yaptığı ileri sürülmüştür. Mahkemece 2886 sayılı Yasanın 87 ve BK.215/3 maddelerine dayanılarak davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Yüklenici ile iş sahibi arasındaki ilişki teslim tarihinde son bulmuştur....
Dava, eser sözleşmesiyle davalı yükleniciye yaptırılan yolun yapımı sırasında meydana gelen heyelan nedeniyle dava dışı üçüncü kişiye yapılan ödemenin rücuen tahsiline ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, ilk derece mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; özellikle dosyaya aldırılan bilirkişi heyeti kök ve ek raporunda dava dışı Cemil Ekinci’nin taşınmazında meydana gelen zararlarda davacı idarenin davalı yüklenici ile birlikte kusurlu olduğunun anlaşılması karşısında denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek ilk derece mahkemesince verilen hükümde usul ve yasaya aykırılık bulunmamış ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b,1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Eser sözleşmelerinde yüklenicinin "eseri meydana getirme borcu" dayanağını Türk Borçlar Kanunu'nun 470. maddesinden alır. Anılan hükme göre; “eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir." Bir iş görerek eseri meydana getirmek ve meydana getirilen eseri iş sahibine teslim etmek (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde, binayı sözleşmeye, amacına ve fen ve sanat kurallarına uygun şekilde imal ederek arsa sahibine teslim etmek) yüklenicinin ana borcudur. Kural olarak da aslolan sözleşmenin kararlaştırıldığı şekilde eksiksiz ifasıdır. Aksi halde, sözleşmeden beklenen yararlar dengesi bir taraf aleyhine bozulur. Böyle bir durumda da yüklenici edimini yerine getirmiş kabul edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ticari satım akdinin ayıplı ifası nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 19.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 19. Hukuk dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 13.09.2012 gününde oyçokluğu ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, ortaklığın giderilmesi davası ile bağlantılı sözleşmenin ifası istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 6.H.D.ne aittir. S O N U Ç : 6.Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA,dosyanın anılan Daireye gönderilmesine 14.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
İstisna akdinde, ücretin tesbitinde eser göz önünde tutulur. ... sahibinin talimat verme yetkisi ise, elde edilecek sonuç içindir. Halbuki hizmet aktinde emir ve talimat yetkisi, işçinin çalışma yerinin işe başlangıç ve sona eriş saatinin işverence tesbiti biçimindedir. Hizmet akdinin belirleyici ve ayırıcı unsurları "zaman ve bağımlılık" dır. Başka bir anlatımla, "zaman ve bağımlılık" unsurlarını birlikte gerçekleştirecek biçimde çalışmanın varlığı halinde aradaki ilişkinin hizmet akdine dayandığı söz götürmez. İstisna akdinde müteahhit eser meydana getirmekten ibaret bir ... görme edimini borçlanmaktadır. Bir ... görme borcu doğuran sözleşme olmakla beraber, burada önemli olan, çalışmanın kendisinden ziyade, bu çalışma neticesi ortaya çıkan ve objektif olarak gözlenmesi kabil sonuçtur . Müteahhit, ... sahibi ile akdi ilişkiye girerken bir sonuç (eser) meydana getirmeyi taahhüt etmektedir. Bu anlamda eser, bir ... görme faaliyetinin maddi veya maddi olmayan sonucudur....
Dava konusu olayda eser teslim edilmiştir. Depremden sonra meydana gelen hasarlar için davacı tarafından bir takım basit onarımlar yapılmış ise de, hasarın esasına ilişkin gizli ayıplı imalât, teftiş raporu sırasında yapılan deney ve alınan rapor sonucunda ortaya çıkmıştır. Ayıplı imalâtın mahiyeti ve ayıbın nasıl giderileceğine dair inceleme için geçecek zaman dikkate alındığında, davalıya gönderilen 18.11.2004 tarihli ayıp ihbarının süresinde bulunduğunun kabulü gerekir. BK.nun 126/4. maddesi uyarınca müteahhidin, kasıt veya ağır kusuru ile akdin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemiş ve bilhassa ayıplı malzeme kullanmış veya ayıplı bir iş meydana getirmiş olması sebebiyle açılacak davalarda 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması zorunludur. Bu durumda mahkemece ayıp ihbarının zamanında yapıldığı kabul edilerek, işin esasına girilmeli ve oluşacak sonuç dairesinde karar verilmelidir....