İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonunda, davalı ... ile ödeme emrine ilişkin tebligatı alan ....'ın ödeme emrinin tebliği edildiği 17/08/2017 tarihi itibarıyla ... köyünde birlikte ikamet ettikleri, tebligatın usulüne uygun olduğu davalının itiraz süresi dolduktan sonra 08/11/2017 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiği, takip kesinleştiğinden davacı alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine, yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına, 17,900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar vermiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2019/19472 Esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacının icra mahkemesine başvurusunda ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasıyla birlikte, takibe dayanak belgenin ödeme emrine ekli olarak gönderilmediğini ileri sürerek 26.08.2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece yapılan incelemede süre yönünden davanın reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinin ve ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği yönündeki şikayetin İİK 16 madde gereğince 7 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiği, taraflar arasında görülen borca itiraz davasının 15.08.2019 tarihinde açıldığı, İstanbul Anadolu 17....
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmesi üzerine davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/49 KARAR NO : 2021/235 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇARŞAMBA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2020 NUMARASI : 2020/101ESAS - 2020/163 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle 19.06.2020 tarihinde tebellüğ ettikleri icra emrine fahiş faiz oranı yönünden itiraz ettiklerini, davacının alacaklı görünene borcu bulunmadığını, bu sebeple borca ve ferilerine açıkça itiraz ettiklerini, talep edilen faiz miktar ve oranının da fahiş olduğunu, icra emri ile talep edilen birikmiş faizin açıklığa kavuşması için alacaklı görünen Halk Bankası'ndan ana para borcunun sorulmasını talep ettiklerini, ayrıca ödeme emrine esas alınan ipotek sözleşmesinin teminat olarak verildiği iddia edilen kredi borcu 481.698,64- TL olup işbu alacakla ilgili Çarşamba...
İcra Dairesine yapılmış olan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden yapılmış olması gerekir. Borçlu, takip konusu borcu ödeme emrine itiraz süresi içinde icra dairesine öderse istirdat davası açamaz. Bunun gibi aleyhine verilmiş ihtiyati haciz kararı üzerine malları üzerine ihtiyati haciz konulacağı tehdidi ile borçlu olmadığı bir parayı ödediğini iddia eden borçlu da istirdat davası açamaz. Bundan başka, icra dairesine yapılan ödemenin borçlunun ödeme emrine itiraz etmemiş olması veya itiraz etmiş olup da itirazının kesin olarak kaldırılmış olması yüzünden, kesinleşmiş olan icra takibi dolayısı ile yapılmış olması gerekir. Süresinde ödeme emrine itiraz etmeyen ve bu nedenle hakkındaki takip kesinleşen borçlunun bu takibi durdurabilmek için borcu ödemekten başka çaresi yoktur....
İcra Müdürlüğü'nün 2022/8572 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının ödeme emrine itiraz etmediğini, borcunu da ödemediğini, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/77 D.İşsayılı dosyasında verilen ihtiyati haciz kararı kapsamında adreslerine hacze gidildiğini ancak iş yerinin terk edilmiş durumda olduğunu, ikinci çek olan 25/05/2022 tarihli 8025561 seri numaralı 192.500,00 TL bedelli çekin de karşılıksız çıkması nedeniyle İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğü'nün 2022/10206 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının ödeme emrine itiraz etmediğini ve borcunu da ödemediğini, üçüncü çek olan 05/06/2022 tarihli ....seri numaralı 388.000,00 TL bedelli çekin karşılıksız çıkması nedeniyle Ankara 3....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Kanun koyucu tarafından, tahsil edilmesi istenen alacak, kamusal nitelikte imtiyazlı olduğundan sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsilinin sağlanması istenmiş, bu nedenle kamu alacağına ilişkin takip kesinleştikten sonra, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılması yönünde herhangi bir hüküm öngörülmemiştir....
Bu ödeme emrinde diğer kayıtlarla birlikte, borçlunun (kiracının) kural olarak yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edebileceği, itiraz süresi içinde kira sözleşmesini ve varsa yazılı kira sözleşmesindeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse (inkâr etmezse) kira sözleşmesini kabul etmiş sayılacağı, kira borcunu ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren BK’nın 260 veya 288. (TBK’nın 315 veya 362.) maddelerinde belirtilen (on, otuz veya altmış gün) belli bir süre içinde ödemesi, itiraz süresi içinde (İİK m. 62'ye göre) ödeme emrine itiraz etmez ve ödeme süresi içinde borcu (kirayı) ödemez ise kiraya verenin (alacaklının) kesinleşen kira alacağı için haciz isteyebileceği (İİK m.78 vd) ve icra mahkemesinden (kiracının) kiralanan taşınmazdan tahliyesini isteyebileceği ihtar edilir. Borçlu-kiracı ödeme emrine itiraz etmek isterse ödeme emrinin tebliğinden itibaren (İİK’nın 269/son fıkrasında yazılı istisna hariç) yedi gün içinde itiraz sebeplerini icra dairesine bildirmelidir....
İİK'nın 155. maddesi; "Borçlu iflas yoliyle takibe tabi şahıslardan olup da alacaklı isterse ödeme emrine yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde alacaklının mahkemeye müracaatla iflas talebinde bulunabileceği ve borçlunun gerek borcu olmadığına ve gerek kendisinin iflasa tabi kimselerden bulunmadığına dair itirazı varsa bu müddet içinde dilekçe ile icra dairesine bildirmesi lüzumu ve konkordato teklif edebileceği ilave olunur" hükmünü, aynı Yasa'nın 156/1 maddesi; "Ödeme emrindeki müddet içinde borçlu tarafından itiraz olunmamışsa alacaklı bir dilekçe ile Ticaret Mahkemesinden iflas kararı isteyebilir." hükmünü düzenlemektedir. Yukarıda yapılan açıklamalar göstermektedir ki, adi iflas yoluyla takipte, icra dairesi iflas ödeme emrinin düzenlenmesinde ve bunun borçluya tebliğe gönderilmesinde kanuna aykırı bir işlemde bulunmuşsa, bu halde, borçlunun başvuracağı yol (itiraz değil) ödeme emrine karşı icra mahkemesine şikayet yoludur (İİK. m.16)....