HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/954 KARAR NO : 2023/1711 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : AMASYA İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2023 NUMARASI : 2022/219 ESAS 2023/11 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Öncelikle tahliye emrinin tarafına Amasya İcra Müdürlüğü tarafından gönderildiğini, taşınmaza ilişkin tahliye emrinin esas dosya değil taşınmazın bulunduğu icra dosyasının yapması gerektiğini, bu sebeple hukuka aykırı olarak yapılan icra tahliye emrine süresi içerisinde itiraz ettiğini ve yetkili yer olan Suluova İcra Müdürlüğü olduğunu belirtmek istediğini, evinin 3 katlı olduğunu, taşınmazın 2 katının tahliyesinin istenildiğini, hangi katın tahliyesi istenileceğinin yazılmadığını, keşif yapılırsa evinin 3 katlı olacağının ortaya çıkacağını, İcra Müdürlüğünün gönderdiği bu emre...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2019/432 ESAS, 2021/227 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
Yerleşik yargı uygulaması ile itiraz alacaklı tarafa tebliğ edilmemişse, sair suretlerle itirazın öğrenildiği,itirazdan haberdar olunduğu tesbit edilse dahi kanunun açık hükmü gereği hak düşürücü sürenin başlamayacağı kabul edilegelmiştir. "Ne var ki, bu yönde tebligat kendisine yapılmamış olsa bile alacaklının ödeme emrine itirazın hükümden düşürülmesi için öngörülen kanuni yollara başvurabilir ve bu hâlde salt ödeme emrine itiraz alacaklıya henüz tebliğ edilmediği gerekçesiyle erken dava açıldığından bahsedilemeyeceği açıktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın üzerine atılı bulunan çocuk teslimi emrine muhalefet suçu, tazyik hapsi cezası ile yaptırım altına alınmış olup, İİK’nın 353. maddesinin birinci fıkrasına göre yaptırımı disiplin veya tazyik hapsi olan suçlardan dolayı verilen kararlar itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan, şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesi itiraz mahiyetinde kabul edilerek gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi aat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın üzerine atılı bulunan "çocuk teslimi emrine muhalefet" eylemi, 2004 sayılı İİK’nın 5358 sayılı Kanun’un 12. maddesi ile değişik 341. maddesi uyarınca tazyik hapsi cezası ile yaptırım altına alınmış olup, aynı Kanun’un 353. maddesinin birinci fıkrasına göre yaptırımı disiplin veya tazyik hapsi olan suçlardan dolayı verilen kararlar itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan, şikayetçi vekilinin temyiz dilekçesi itiraz mahiyetinde kabul edilerek gereği mahallinde itiraz merciince değerlendirilmek üzere dosyanın incelenmeksizin İADESİNE, 07/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İİK'nun 8. maddesi gereğince ödeme emrine itiraz tarihinin iş bu itirazın icra tutanağına geçirildiği tarih olmasının kanun gereği olduğunu, ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerektiğini, zira ödeme emrine itiraz tarihinin itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarih olduğunu, icra müdürlüğünce itiraz dilekçesi tarihinin önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemeyeceğini, borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulünün mümkün olmadığını, mahkemece şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğunu beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK'nın 16 vd. maddeleri uyarınca açılmış icra memur muamelesine şikayete ilişkindir....
takibin devamına'' şeklinde karar verildiği, 15/11/2021 tarihli yeni ödeme emrinin borçluya 17/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafça tebliğden itibaren 7 gün içinde itiraz edilmediği, alacaklı vekilince borçlunun yapmış olduğu itirazın yok hükmünde olduğu ve hukuki bir geçerliliğinin olmadığı belirtilerek, borçlu tarafından, 17/11/2021 tarihinde tebliğ edilen geçerli ödeme emrinine yasal 7 günlük süresinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle takibin kesinleştirilmesinin talep edildiği,icra müdürlüğünce 29/11/2021 tarihinde ''Müdürlüğümüz dosyasında ödeme emri sehven tebliğ edilmiş ise de; borçlu vekili tarafından süresi içerisinde sehven gönderilen ödeme emrine itiraz edilmiş olmakla, itiraz nedeni ile takip durdurulmuş olup, borca itiraz vekil tarafından yapılmış olmakla, talep halinde ve masrafı verilmesi halinde borçlu vekiline ödeme emri tebliğine, alacaklı vekilinin kesinleştirme yapılması talebinin reddine dair karar verildi....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.04.2001 gün ve 2002/21-201 E. 2002/297 K. ; 24.03.2004 gün ve 2004/10-164 E. 2004/170 K. sayılı kararlarında da benimsendiği üzere itiraz davası için öngörülen yedi (7) günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır. Hak düşürücü süre, niteliği itibariyle defi değil, bir itiraz olup; sonuçlarını kendiliğinden meydana getirir ve resen gözönünde tutulmalıdır. Kurum alacağı için 6183 sayılı Kanunun 55.maddesi uyarınca düzenlenip, tebliğ edilen ödeme emrine karşı borçlu, anılan Yasanın 58.maddesi uyarınca 7 gün içinde iş mahkemesine itiraz davası açabilir....
Borçlu ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren yedi içinde ödeme emrine itiraz edebilir. Borçlu anılan süre içinde ödeme emrine itiraz etmezse ödeme emri kesinleşir. Ödeme emrine itiraz etmeyen borçlu, borcunu ve iflas takibinin harç ile giderlerini öderse iflas takibi son bulur; ödemezse alacaklı ticaret mahkemesinde borçluya karşı iflas davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s. 950).Genel iflas yoluyla takipte borçlu, ödeme emrini tebellüğ ettiği tarihten itibaren yedi gün içinde bir dilekçe ile icra dairesine başvurup takip konusu borca itiraz ettiği takdirde, takip durur (m. 155, m. 156/3). Alacaklı ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içinde (m.156/son f.) borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki ticaret mahkemesine bir dilekçe ile başvurup, itirazın kaldırılmasını ve borçlunun iflasına karar verilmesini talep edebilir (Muşul, s. 691)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz KARAR Takibe dayanak ... . Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2001/520 Esas -2002/171 Karar sayılı mahkeme dosya aslının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahalline İADESİNE, 17.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....