Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 25.5.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itiraz dilekçesinin icra müdürlüğünce 03.6.2015 tarihinde icra tutanağına işlendiği görülmüştür. Öte yandan itiraz dilekçesinin, UYAP sistemine de 06.7.2015 tarihinde kaydedildiği belirlenmiştir. Bu durumda borçlunun itirazının dilekçe üzerinde yazılı olan 03.06.2015'in itiraz tarihi olarak kabul edilmesi gerekir....
Ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK.13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez. Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 11.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 12.05.2015 tarihli itiraz dilekçesinin, icra müdür yardımcısı ...tarafından havale edilip imzalandığı, ancak tutanağa geçirilmediği, ayrıca itiraz dilekçesinin, UYAP sistemine 25.05.2015 tarihinde ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süreden sonra kaydedildiği görülmektedir. Bu durumda borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulü mümkün değildir. O halde mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....
Mahkemece, itirazın iptalinin talep edilebileceği bir durma kararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. ...İcra Müdürlüğü’nün 2008/3012 E. sayılı dosyasında takip alacaklısı olan davacının, borçlu olan davalılar hakkında ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin davalılara 03.12.2008 tarihinde tebliğ edildiği, davalıların ödeme emrine 05.12.2008 tarihinde ve süresinde itiraz ettikleri, 15.12.2008 tarihinde icra müdürü tarafından “Tebligat parçası dönmediğinden itiraz hususunun tebligat parçası döndüğünde değerlendirilmesine” karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, takibin durdurulmasına yönelik bir karar verilmediği, itirazın iptalinin talep edilebileceği bir durma kararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. İcra ve İflâs Kanunu hükümleri gereğince, borçlunun 2010/7575-18031 yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmesi ile, icra takibi kendiliğinden durur(İİK.m.66)....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili şirketten inşaat malzemesi aldığını, bakiye borcunu ödememesi üzerine alacağın tahsili için yapılan icra takibinin haksız itiraz nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğunu, ancak davacının iddia ettiği şekilde bir alacağın varlığından haberdar olmadıklarını beyan ederek davanın reddini savunmuş, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece Kütahya 2.İcra Müdürlüğünün 2002/1565 sayılı dosyasında ödeme emrine itiraz eden Avukat ...'nun kendisine yetki veren Avukat ...'...
Davacı vekili dava dilekçesinde borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini borcunu da tamamen ödemediğini belirterek davalı kiracının taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep etmiş, mahkemece davalı borçlunun takip dosyasına bir itirazda bulunmadığı belirtilerek tahliyeye karar verilmiş ise de borçlunun ödeme emrine kısmi itirazı bulunduğundan itirazın kaldırılması istenmeden tahliyeye karar verilemez. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra takip dosyasında borçlunun ....08.2009 tarihinde icra dairesine sunduğu ödeme emrine itiraz dilekçesi alacaklı/davacıya tebliğ edilmediği gibi borçlunun icra hukuk mahkemesinde ödeme emrine itirazının süresinde olduğuna ve ödeme emrinin kendisine tebliğinin usulsüz olduğuna dair şikayeti üzerine ödeme emrine itirazın süresinde olduğuna ve ....08.2009 tarihinde yapılan borca itirazın geçerli olduğuna dair .../... İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı da 28.01.2010 tarihinde verilmiş ve 09.02.2010 tarihinde kesinleşmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi'nin itirazın süresinde olup olup olmadığına dair vereceği karar alacaklının açacağı itirazın iptali davasının esasını teşkil edecek, itirazın süresinde olmadığı İcra Hukuk Mahkemesince kabul edildiği takdirde ortada süresinde yapılmış bir borca itiraz olmayacağından itirazın iptali davası açmanın da gereği olmayacaktır....
Diğer taraftan, 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiş olup, “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
A.Ş.nin iflasını gerektiren bir hal bulunmadığını belirterek itirazda bulunmuşlarsa da itirazların sonucu değiştirmeyeceği, davalının depo emrine rağmen ödeme yapmadığı gerekçesiyle iflasına karar verilmiş, hüküm müdahil TEB ve ... A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. Kambiyo senetlerine özgü iflas ödeme emrine davalı itiraz etmemiştir. Bu durumda iflas talebi mahkemece İİK.nun 173/2.maddesinin yaptığı atıf uyarınca İİK.nun 166.maddesi uyarınca ilan edilmelidir. İflas talebinin ilanından itibaren 15 ... içinde diğer alacaklılar davaya müdahale veya itiraz ederek iflası gerektiren bir hal bulunmadığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. Türkiye Ekonomi Bankası anılan hüküm uyarınca iflas talebine itiraz etmiştir. Bu durumda borcun varlığı yönünden kayıtlar incelenerek bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....
nun 67/1. maddesinde, açıkça bir yıllık dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı öngörülmüştür. Aynı kanunun 62/2. maddesinde de itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir. Borçlu ... icra takibini haricen öğrenmesi üzerine, 28.01.2010 tarihinde borca itiraz etmiştir. İcra müdürlüğünce alacaklı vekiline itiraz dilekçesinin tebliğ edildiğine ilişkin bir belge dosya içinde bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece itiraz dilekçesi tebliğ edilmediğine göre davanın süresinde olduğu dikkate alınarak, işin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Hükmün yukarda açıklanan nedenle BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ye gönderilen bir ödeme emri olup olmadığının, ödeme emri tebliğ edilip- edilmediğinin, 2- Takip dosyasına, ... veya vekili tarafından verilen ödeme emrine itiraz dilekçesi olup olmadığının, 3- Anılan bu borçlular yönünden verilmiş “takibin durdurulması” kararı olup olmadığının, icra müdürlüğünden sorulması, 4- ... ve ... vekillerine, davetiye ile takip dosyasına itiraz edip etmedikleri, itiraz etmişlerse ellerinde itirazlarına ilişkin bir belge olup olmadıkları hakkında açıklamada bulunma imkanı verilmesi, 5- ... vekili tarafından verilen 18.02.2014 yazı işleri müdürlüğü havaleli dilekçenin uyapa kaydının olup olmadığı, kayıtlı ise uyap kayıt tarihinin bildirilmesi, SONUÇ: Yukarıda (1),(2),(3),(4), ve (5) numaralı bentler halinde belirtilen eksiklikler giderildikten sonra temyiz incelemesi yapılabilmesi için gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 09/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....