WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır....

    Oluş ve dosya içeriğine göre, devriye görevini ifa eden kolluk görevlilerinin, durumundan şüphelenmeleri nedeniyle sanığın da bulunduğu otomobili durdurdukları ve sanıktan pantolununun cebindekileri çıkartması istendiğinde toplam uzunluğu 21 cm. olan sustalı bıçağı çıkardığı, otomobilde yaptıkları aramada, otomobilin sol ön kapısının cep kısmında 1 adet dolu fişek ele geçirildiği anlaşıldığından; kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemine dayanak olan bir arama kararı ya da Cumhuriyet Savcısının yazılı emrinin olup olmadığının araştırılması, varsa arama kararı veya yazılı emrin denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, arama kararı ya da yazılı emir bulunmaması halinde ise, sanığın bıçak ve fişeğin kendisine ait olmadığına dair savunması da dikkate alınıp bu husus araştırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olup olmayacağı, Anayasa'nın 38/6, CMK.nun 206/2-a, 217...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır....

        Astın, verilen emrin hukuka uygunluğunu sorgulama ve değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. 211 sayılı Kanunun 14/2. maddesi gereğince verilen emir hukuka aykırı ise sorumluluk emri verene aittir. Verilen emrin suç teşkil etmesi durumunda ise emri veren ve yerine getirenin sorumluluğu aynı Kanunun İştirak başlıklı 41/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadı ihtiva eden bir fiile müteallik olduğunu biliyorsa hem emri veren hem de emri yerine getiren, sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Astın cezai sorumluluğu, ancak emrin hizmete müteallik olmaması, suç işlemek maksadıyla verilmesi ve bu maksadın ast tarafından bilinmesi halinde sözkonusu olabilecektir....

          Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası (VİOP) vadeli işlem (future) ve opsiyon işlemlerinde, Pay Piyasasında Kardemir pay işlemlerinde, fiyatlar anlık değişmekte olduğu, davacının hangi saniyede işlem gerçekleştirilebilecek şekilde bir alım emri verdiğini ya da emir vermek üzere iradesini aracı kuruma bildirdiğini ispat etmesi ve bu şekilde tespit edilen alış fiyatının maliyet olarak kabul edilebileceği; bundan sonra kârı hesaplamak için satış emri için de aynı belirlilik içinde satış emri saniyesini ispat etmesi gerektiği; bu şekilde alış emri saniyesi ve satış emir saniyesi dikkate alınarak Borsadaki hangi piyasada işlem yapılacağının da belirlenmesi suretiyle Borsadan o alış ve satış saniyelerinde oluşan fiyatlara göre kâr hesaplamasının mümkün olabileceği, bu emirlerde emrin işlem dönüşmesi için emrin içerdiği fiyat ile piyasada oluşmuş olan fiyatın uyumlu olması gerektiği, dava dilekçesindeki belirsizliğin Davacının vadeli işlem yatırımı mı, opsiyon yatırımı mı, yoksa doğrudan paya yatırım...

            Astın, verilen emrin hukuka uygunluğunu sorgulama ve değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. 211 sayılı Kanunun 14/2. maddesi gereğince verilen emir hukuka aykırı ise sorumluluk emri verene aittir. Verilen emrin suç teşkil etmesi durumunda ise emri veren ve yerine getirenin sorumluluğu aynı Kanunun İştirak başlıklı 41/2. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre amirin emri suç teşkil ediyorsa ve ast, amirin emrinin adli ve askeri bir suç maksadı ihtiva eden bir fiile müteallik olduğunu biliyorsa hem emri veren hem de emri yerine getiren, sonuçtan iştirak hükümlerine göre sorumlu olacaktır. Astın cezai sorumluluğu, ancak emrin hizmete müteallik olmaması, suç işlemek maksadıyla verilmesi ve bu maksadın ast tarafından bilinmesi halinde sözkonusu olabilecektir (Koca-Üzülmez, age, s. 332)....

              yanlış yönlendirmeler sonucunda tüm parasını kaybettiğini, davalıların müvekkilinin mevduatını değerlendirirken azami özeni göstermediklerini, 91.300.000 TL nominal değerli Doğan Yayın Holding hisselerinin Azset Repac Kaking Trust Six BV'ye teminat amaçlı olarak devredildiğini, Garanti Bankası tarafından 28/07/2005 tarihinde İMKB'ye bildirilerek İMKB günlük bülteninde ilan edildiğini, bu durumda Doğan Grubuna ait hisse senetlerinin yabancıya satış aşamasında Garanti Bankası ve yan kuruluşları tarafından manipüle edildiğinin gösterdiğini, davalılardan Garanti Bankası ve Garanti Yatırım Menkul Kıymetler çalışanlarının bu işlemlere yardımcı olarak Doğan Grubunun sebepsiz şekilde zenginleşmesine neden olduklarını, davacının hesap ekstresi incelendiğinde 08/09/2003 tarihi itibariyle 15.000.000 adet Yapı Kredi Bankası hisse senedi alımı yapıldığı, bu tarihten sonra davalı çalışanları tarafından aranarak parasının çoğaltılacağı vaadi ile Doğan Grubu hisse senetlerine yönlendirildiğini, hiçbir emrin...

                tekrarına rağmen emrin gereğini yerine getirmediği yönünde ve maddi vakıa ile uyumludur. 4.Olay gününe ilişkin nöbet çizelgesi ve olay tespit tutanağı ve dosya kapsamında bulunan bütün bilgi ve belgeler incelenerek değerlendirilmiştir. 5.Sanığa ait güncel adli sicil kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden temin olunarak dava dosyasına eklenmiştir....

                  Emrin yapılmaması, Devleti ya da kişileri zarara uğratmış ya da hizmetin gecikmesine ya da durmasına neden olmuşsa, doğan zararın derecesine ya da durumun ağırlığına göre, meslekten çıkarma cezası da uygulanabilir." hükmü yer almıştır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Olayda; davacının üyesi olduğu ... isimli Sendikanın kuruluşuna ilişkin dilekçenin 09/10/2012 tarihinde Ankara Valiliğine verilmesiyle hukuk alanında tüzel kişilik kazandığı ve her ne kadar Ankara Valiliği tarafından, daha sonradan adı geçen Sendikanın yok hükmünde sayılması istemiyle ... İş Mahkemesine dava açılmış olmakla birlikte, dava konusu eylem tarihi itibarıyla, anılan Sendikanın hukuken varlık kazanmış olduğu ve varlığını sürdürdüğünde tereddüt bulunmamaktadır....

                    Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiçbir ceza sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisinden verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir (AsCK 41, f. 2 ve 3) (Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.)....

                      UYAP Entegrasyonu