"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı, kredi borcu nedeniyle davalı banka tarafından maaşına konulan blokenin kaldırılması ile uğradığı maddi ve manevi zararların tazminini istemiştir. Uyuşmazlık, bankacılık işlemlerinden kaynaklanmaktadır. 9.2.2011 gün ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 günlü ve 2014/1 sayılı kararı uyarınca işbu davada temyizen incelenme görevi 01.02.2014 tarihinden itibaren Yargıtay 11.Hukuk Dairesine verilmiştir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; dava, kredi sözleşmesine istinaden emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında kredi sözleşmesinin kurulduğu hususunda uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, davalı bankanın taraflar arasındaki sözleşme hükümleri kapsamında davalının ödemediği kredi borcu nedeni ile uygulamış olduğu bloke işleminin yerinde olup olmadığı hususundadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 16/06/2015 tarih ve 2015/68-2015/205 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, davalı bankadan almış olduğu tüketici kredisi nedeniyle emekli aylığına bloke konulduğunu, kendisinin emekli aylığından başka hiçbir geliri olmayan bir emekli olduğunu, banka yönetiminden bloke kararının kaldırılmasını talep ettiğini ancak bu istediğinin reddedildiğini, blokenin yasaya uygun olmadığını ileri sürerek, blokenin kaldırılması yönünde karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/12431 Esas nolu dosyasında takip başlatıldığını, icra takibi sonucunda Giresun İcra Müdürlüğü tarafından SGK'dan aldığı emekli maaşı üzerine haciz konulduğunu, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre muvafakatinin olmaması durumunda maaşına haciz konulamayacağını, 35.000 TL dışındaki borcu dışında muvafakatinin olmadığını, memur işleminin hukuka aykırı olduğunu, emekli aylığı kesilmesi gereken tutarı taahhüt ettiğini ve borcunun bittiğini, haksız bakiye çıkarılarak tarafından kesilen tutara itiraz ettiğini, maaşındaki haczin kaldırılmasını ve haksız tutarın tarafına iadesini talep etmiştir. CEVAP: Davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Somut olayda borçlu, 27.10.2017 tarihinde icra müdürlüğüne gelerek emekli maaşına haciz konulmasına muvafakat etmiştir....
maaşının tamamını bloke ettiğini ve kredi alacağına mahsup etmeye devam ettiğinden bahisle, öncelikle dava sonuna kadar, müvekkilin emekli maaşının tümü üzerine konan blokenin emekli maaşının 3/4 oranındaki kısmı üzerinden kaldırılması yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, fazlaya ilişkin tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile; müvekkilinin hesabına konan blokenin emekli maaşının 3/4 oranındaki kısmı üzerinden kaldırılmasına ve yapılan tüm kesintinin 3/4 ü oranındaki kısmının (şimdilik kısmi dava olarak 100 Tl talep edilmiştir, yaptırılacak bilirkişi incelemesi ile belirlenecek tutara ıslah edilecektir) dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı bankadan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir....
Kararı davacı temyiz etmiştir. -/- Dava, emekli maaşına konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin istirdadına ilişkin olup, Mahkemece muvafakatnamenin (temlikname) takibin kesinleşmesinden yaklaşık bir yıl sonra verildiği bu sebeple verilen bu rızanın geçerli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, yapılan incelemede muvafakatnamenin (temlikname) sözleşme tarihi ile aynı tarih olan 05/12/2013'de verildiği anlaşıldığından Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru değilse de davacının 27/12/2013 tarihinden başlayıp 26/11/2015 tarihine dek süren bloke ve kesintiler karşısında uzun bir süre sessiz kalması ve son taksitten önce davayı açması MK m.2'ye aykırı olduğundan bu değişik gerekçe ile sonucu itibariyle doğru olan ret kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilâmda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabûlüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibi kesinleşmeden davalının aldığı ihtiyati haciz kararına istinaden yapılan haciz sırasında, haciz korkusu ile emekli maaşına haciz konulmasına muvafakat veren davacının bu haczin kaldırılması için icra mahkemesinde açtığı davanın kabûlüne karar verildiğini belirterek davacının maaşından yapılan kesintilerin ödeme tarihinden itibaren kanunî faizi ile istirdatına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava, tüketici kredisi sözleşmesi kapsamında davacının maaşına konan blokenin kaldırılması ve maaş hesabından tahsil edilen bedelin istirdadı istemine ilişkindir....
. - K A R A R - Davacı vekili; davalının müvekkilinin maaşına konulan haciz nedeniyle yapılan kesintileri başka bir takip dosyasında dosyadan çektiğini, şikayet üzerine mahkemece emekli maaşına konulan haczin kaldırıldığını, alacağın tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; şikayet üzerine mahkemece haczin kaldırıldığını ancak emekli maaşından usulsüz kesilip alacaklıya ödenen paraların iadesi talebinin istirdat davasının konusunu teşkil etmesi nedeniyle reddedildiğini, davacının doğrudan icra takibi yapmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu ve dosya içeriğinden davanın haklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, şartlar oluşmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tüketici ve Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davanın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Ticaret Mahkemesi tarafından ise; tarafların tacir olmadığı, uyuşmazlığın tüketici işleminden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Kanunun 3. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade kapsar.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....