Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı Kurumca kendisinin yetkilisi ve hissedarı olduğu dava dışı Çevre Yapı Malzeme ve Uygulamaları Ltd Şti'nin prim borcu nedeniyle emekli maaşının 1/4'üne haciz uygulandığını, 2018 yılının Şubat ayından itibaren kesinti yapılmaya başlandığını, haczin kaldırılması için davalı kuruma 22.03.2018 tarihinde başvuru yaptığını ve başvurusunun Kurum tarafından reddedildiğini, Ankara 2. İdare Mahkemesinde açmış olduğu davada mahkemenin 2018/1365 Karar sayılı kararı ile görev yönünden davanın reddine karar verdiğini, davalı kurumun emekli maaşına haciz uygulamasına sebebiyet veren borç ilişkisinin şirketin hacze düşmesi sonucu ortaya çıktığını, limited şirketlerde ortakların şirket borçlarından dolayı sorumluluğuna gidilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması talebinin reddine yönelik kurum işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2020 NUMARASI : 2019/602E - 2020/318K DAVA KONUSU : İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; davalı Kuruma yapılan başvuru ile müvekkilinin emekli maaşını aldığı ve kayıtlarda mevcut Ziraat Bankası maaş hesabına, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak kurum borcu olduğu iddiası ile uygulanan haciz işleminin kaldırılması için başvuru yapıldığını, davalı Kurumca bu talebin yasal ve hukuki dayanaktan yoksun gerekçelerle reddedildiğini, verilen red kararının Kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin almakta olduğu emekli maaşı üzerinde bulunan haczin terkininin gerektiğini beyanla; davalı Kurum tarafından müvekkilinin emekli maaşı üzerinde bulunan haczin terkini ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

Mahkemece, 5510 sayılı yasanın 93 maddesi hükmüne göre davalı Kurum tarafından bağlanan emekli maaşları üzerine nafaka alacakları dışında haciz konulamayacağı ve takibin kesinleşmesinden sonra ve haciz tehdidi olmaksızın serbest iradesiyle borçlunun açık muvafakatı dışında haczi mümkün olmadığı, davacının emekli maaşının davalı kurum tarafından yapılan icra takibi sırasında hacziyle ilgili vermiş olduğu muvafakat bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının emekli maaşı üzerine konan haczin kaldırılmasına ve davacının 25/02/2012 tarihinden itibaren yapılan emekli maaşı kesintilerinin davacıya yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2015/10 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, emekli maaşının kısmen veya tamamen haczine muvafakat vermediğini, davalı bankanın 1995 tarihli kredi kartı sözleşmesine dayanarak sözleşme tarihinde emekli dahi olmamasına rağmen emekli maaşının tamamına haciz koyduğunu ileri sürerek, haksız olarak bloke edilen 5.900,00.-TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan 1997 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesi gereğince davacının emekli maaşına bloke konulduğunu, işlemin hukuka aykırı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, 5510 Sayılı Kanunun 93. maddesi uyarınca emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkin olup, şikayetin niteliği itibariyle süresiz şikayete tabidir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 93. maddesi uyarınca gelir, aylık ve ödenekler, borçlunun muvafakati bulunmadıkça, nafaka ve 88. maddede sayılan prim borçları dışında haczedilemez. Emekli maaşının haczi, her ay itibari ile uygulanan icra takip işlemi olduğundan, haciz hangi tarihte konulursa konulsun, 5510 Sayılı Kanunun 93. maddesindeki haczedilmezlik kuralından 01/10/2008 tarihinden itibaren Bağkur, SSK ve Emekli Sandığı ayrımı yapılmaksızın tüm emekliler yararlanabilecektir....

      Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez" düzenlemesi yer almaktadır. Her ne kadar 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu yürürlükte iken borçlunun emekli maaşı haczedilmiş ise de, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu' nun geçici 1, 2 ve 4. maddelerine göre 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu'na tabi olanların bu Kanun'un 4. maddesinin birinci fıkrasının a, b,c bendi kapsamında sigortalı olarak kabul edileceğinin belirtildiği dikkate alındığında Emekli Sandığı'ndan emekli maaşı alanlara da 5510 sayılı Kanun'un emekli maaşının haczedilemeyeceğine ilişkin 93. maddesinin uygulanması gerekir. Anılan kanun hükmünü değiştiren ve 28/02/2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanun'un 32/2-b fıkrasında, "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler borçlunun muvafakatinin bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir."...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, davacının kendisine ait bireysel kredi borcu ve ablasının kullandığı bireysel kredi borcuna olan kefaletinden dolayı yetim aylığı maaş hesabından yapılan kesintilerin iadesi ve maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk (Tüketici sıfatıyla) Mahkemesi’nin; davaya İcra Hukuk Mahkemesi’nce bakılması gerektiği yönündeki kararının davacı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2013/10054 E. 2013/10079 K sayılı ilamı ile “taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir” denilmek suretiyle bozulmuş ve mahkemece bozmaya uyularak davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılarak 4077 sayılı Yasa hükümleri uygulanarak çözümlenmiştir. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yüksek 13....

          İcra Müdürlüğünün 2017/14835 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ödeme emrini 17/11/2017 tarihinde tebliğ aldığını, 20/11/2017 tarihinde sürelerden feragat etmeden yanlışlıkla muvafakat verdiğini beyanla davanın kabulü ile emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılara usulüne uygun davetiyenin tebliğ edildiği, cevap dilekçesi sunmadıkları görülmüştür. İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin kabulüne, İzmir 5. İcra Müdürlüğünün 2017/14835 Esas sayılı dosyasında borçlunun emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....

          nin sahibi ve kefili olarak şirketin takip borcuna karşılık olarak 11.12.2007 tarihinde 1.583,87 TL, 27.10.2008 tarihinde 5.673,00 TL, 19.12.2008 tarihinde 437,00 TL ve 30.06.2008 tarihinde 3.473,00 TL olmak üzere toplam 11.166,87 TL'nin maaş hesabından bloke konulup alındığını, davalı banka tarafından adı geçen şirketin takip hesabına aktarılan tutarların iptal edilip iadesinin sistem gereği mümkün olmadığının bildirildiğini, davalı tarafın haksız yaptığı blokenin bir kısmını kaldırdığını ve sonraki maaşlarının ödemesini yaptığını, maaşı üzerine konulan takip borcuna karşılık olarak aktarılan toplam 11.166,87 TL'yi iade etmediğini ileri sürerek, bu miktarın tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzrine Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

            Bu hükmün Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan emekli maaşı alan borçlu yönünden kaldırılması için bir sebep yoktur. İİK'nun 83. maddesine göre çalışanların maaşı, borçlu ve ailesinin geçimleri için lüzümlu miktar, maaşın .../...'ünden az olmamak üzere haczedilebilir iken, Sosyal Güvenlik Kurumlarından emekli maaşı alanların maaşının tamamı haczedilememektedir. Kanun koyucu Anayasa'nın Sosyal Güvenlik ilkelerine verdiği önemin göstergesi olarak pozitif bir ayrımcılık yapmıştır. Bu konuda Anayasa Mahkemesi'ne açılan dava, özetle Sosyal güvenlik her şeyden önce herhangibir nedenle kısmen ya da tamamen çalışamayanlara ve bu nedenle gelir kaybına uğrayarak muhtaç duruma düşünlere insan onuruna yaraşır asgari bir hayat sürmeleri için gerekli gelirin sağlanmasını öngörür. Sosyal güvenlik ekonomik yönden güçsüzleri insanca yaşamak için geliri olmayanları koruyup, kollar....

              UYAP Entegrasyonu