Davacı, 5434 sayılı yasaya göre bağlanan SGK maaşına, davalı bankadan kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle konulan blokenin kaldırılmasını ve maaşından kesilmek suretiyle ödenen bedellerin iadesini talep etmiştir. Davalı banka hesaptaki blokenin, davacının muvafakatine dayandığını savunmuştur. Mahkemece, davacı hakkında borcundan dolayı yapılıp kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığından ve önceden verilen taahhüt veya muvafakatin de hükümsüz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece, 26.03.2013 tarihinde davalı bankaya müzekkere yazılarak, davacının banka hesabına yatan emekli maaşından yapılan kesintilere ilişkin tüm bilgi ve belgelerin çıkarılarak mahkemeye gönderilmesi istenmiş, davalı banka ise 03.04.2013 tarihinde yazdığı cevapta 14.02.2002 tarihli kredi kartı başvuru formu ve sözleşme fotokopileri gönderilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu icra mahkemesine başvurarak, emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece dosyanın 2. kez takipsiz bırakılması nedeniyle HMK'nun 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 2004 Sayılı İcra Ve İflas Kanunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre özel kanun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, icra mahkemesince görülen şikayet ve itirazlarda ancak İcra ve İflas Kanununda açıkça gönderme olduğunda ya da takip...
Açıklanan nedenlerle, davacının hesabına dair bir ihtilaf bulunmadığından yalnızca para üzerinde bloke olduğundan, yine para üzerine konulan blokenin idari ve devamında yargısal bir işlem ile konulmuş olması ve henüz kaldırılmamış olması sebebiyle davanın reddinin gerektiği, ayrıca kabul kararı verilecekse dahi yalnızca blokenin kaldırılması şeklinde kararın; bir eda hükmü içermediği yalnızca yapma borcu yükleyen bir edim içerdiği dolayısıyla muarazayı çözmeyeceği gözetildiğinde paranın iadesine yönelik de hüküm kurulması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun tüm hesaptaki blokenin kaldırılmasına yönelik hükmüne ve gerekçesine katılmam mümkün olmamıştır. Nitekim Yargıtay 11....
İlk derece mahkemesi kararında; emekli maaşına haciz uygulanması için borçlunun muvafakatinin gerektiğine dair düzenlemenin şikayet tarihi itibariyle yürürlükte olduğu, davacı borçlunun emekli maaşına muvafakat olmaksızın haciz konulduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; duruşma yapılmadan yokluklarında karar verilmiş olmasının hukuki dinlenilme hakkını ihlal ettiğini, haciz işleminin muvafakat aranmasını zorunlu kılan yasal değişiklikten önce yapıldığını, bu nedenle geçerli olduğunu beyan etmiş, kararın kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, davacı borçlunun emekli maaşına konulan haczin, borçlunun muvafakatinin bulunmaması sebebiyle kaldırılması gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır....
doğacağı gerekçesiyle izin vermediğini ve hesaba bloke koyduğunu, davalıya blokenin kaldırılması için yapılan başvurunun da sonuçsuz kaldığını, anılan işlemin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin hesabına konulan blokenin kaldırılmasına ve blokenin kaldırılması için gönderilen ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren davalının müvekkilinin parasını işletmesinden sebepsiz bir şekilde zenginleşerek elde ettiği kar oranına avans faizi uygulanması suretiyle müvekkilinin zararının tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme dosyasına sundukları 23.12.2009 tarihli dilekçede görüleceği üzere, davalı Vergi Dairelerinin müvekkilinin SGK emekli maaşının tamamı üzerine kendi sistemleri üzerinden E-haciz koyduklarının bildirildiğini, müvekkiline tebliğ edilen başkaca bir ödeme emri veya evrak mevcut olmadığını, mahkeme tarafından davalı Vergi Dairelerinden söz konusu E-haciz İle ilgili belge toplanması gerekirken ve yine SGK emekli maaş hesabının bulunduğu Vakıflar Bankası Kurtuluş Şubesi'nden bilgi alınması gerekirken, ellerinde mevcut olmayan bir icra dosyası bilgisinin istenmesinin oluşa aykırı olduğunu, Sgk Ve Bağkur'dan emekli olan kişilerin emekli maaşlarına 5510 sayılı SGK Kanunu 93.maddesi ve 5838 sayılı Kanunun ilgili maddesi hükmünce haciz konulamayacağından ve tahsilat yapılamayacağından öncelikle müvekkilinin emekli maaşı üzerindeki haczin/blokenin durdurulmasını talep ettiklerini, müvekkilinin tek geliri olan emekli maaşını alamamakta olup bu durumun...
İcra Dairesinin 2003/871 Esas sayılı dosyasında borçlunun emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesinde; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez" hükmü yer almaktadır. 28.2.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 sayılı Kanun'un 32. maddesi ile 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu'nun 93/1. maddesine eklenen fıkra ile; "Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde icra müdürü tarafından reddedilir" hükmü getirilmiştir....
Ziraat Bankası Makam/Tarsus Şubesi TR 7200 0100 1782 7668 3568 5011 IBAN nolu hesap ve Ziraat Bankası Makam/Tarsus Şubesi TR 1800 0100 1782 7668 3568 5013 IBAN nolu hesaplar üzerindeki tedbirlerin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı Nezihat vekili 18/01/2022 tarihli istinaftan vazgeçme dilekçesinde özetle; dosyanın 18.01.2022 tarihli celsesinde; davacı vekili ''karşı taraf istinaftan vazgeçer ise Ziraat Bankası Tarsus Makam Şubesi TR56 0001 0017 82 766 835 68 5008 Iban Numaralı maaş hesabındaki tedbirlerin kaldırılması konusunda muvafakatimiz vardır'' dediğini, müvekkilinin tek gelirinin emekli maaşı olması nedeniyle, emekli maaşı üzerine konulan tedbir nedeniyle müvekkilinin telafisi imkansız zararlara uğradığını, iş bu nedenle; müvekkilinin talimatı doğrultusunda istinaf başvurusundan vazgeçiyor, müvekkilinin maaş hesabı olan Ziraat Bankası Tarsus Makam Şubesindeki Tr56 0001 0017 8276 6835 6850 08 IBAN numaralı hesabındaki tedbirlerin ivedilikle kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı bankadan kullanılan kredi taksitlerinin ödenmediğinden bahisle emekli maaşı bloke edilerek toplam 12.460,00 TL kesinti yapıldığını, blokenin iptali isteğine yönelik Söke Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2014/721 E. sayılı dosyasına açtığı davada blokenin kaldırılması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiğini, yapılan kesintilerin haksız ve yasal dayanağının bulunmadığını ileri sürerek; 12.460,00 TL'nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı banka vekili, davacının maaşından yapılan kesintinin sözleşme ve davacının rızasına dayandığını savunarak; davanın reddini dilemiştir....
Davalı SGK bu kira sözleşmesinden kaynaklanan kira borcu nedeni ile kiracılardan davacı T1'ın kendi bünyesindeki emekli maaşı üzerine 1/4 oranı ile haciz işlemi uygulamıştır. Davacı T1'ın SGK’dan almakta olduğu emekli maaşına konulan haczin kaldırılmasına ilişkin dava açmış olduğu anlaşılmaktadır. 5510 sayılı Yasanın 93.maddesinde; bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez" hükmü yer almaktadır. Somut olayda, davacının kira borcuna dayalı olarak davalı kurum bünyesindeki emekli maaşına 1/4 oranı ile haciz işlemi uygunlamıştır....