Davacı davalı bankadan aldığı maaşına, kullandığı kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle, konulan blokenin kaldırılması amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davalı banka ise davacıya kullandırılan 23.05.2011 ve 16.07.2012 tarihli tüketici ve ihtiyaç kredisi sözleşmelerine istinaden maaş hesabı karşılığında tüketici kredisi kullandırıldığını, sözleşme ve ekindeki rehin sözleşmesi ve taahhütname ile takas mahsup haklarının olduğunu, yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu savunmuştur. Taraflar arasında imzalanan kredi sözleşmeleri ile davacının davalı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak sözleşmelerin 15 ve 16. maddeleri ile banka nezdinde bulunan tüm alacakları, mevduat ve bloke hesapları üzerinde hapis, mahsup ve takas etme yetkisini davalı bankaya verdiği açıktır. Banka bu yetkiyi davacının borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemediği takdirde kullanacaktır. Davacının bankadan aldığı kredi borcunu sözleşme şartlarına uygun olarak ödemesi gerekir....
Tüketici Mahkemesi TARİHİ : 21/03/2014 NUMARASI : 2013/1698-2014/347 -KARAR- Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkin olup, karar Tüketici Mahkemesi tarafından verildiğinden, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının emekli maaşına konulan blokenin kaldırılmasına, 9.828,16-TL emekli maaş kesintisinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının davalı bankadan kullandığı muaccel hale gelmiş tüketici kredisi taksitlerinin emekli maaşından alınıp alınamayacağı, ödenen bedellerin geri istenip istenemeyeceğine ilişkindir. Bilindiği üzere, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmü bulunmaktadır....
dan dolayı 1995 yılından beri almakta oldukları dul ve yetim aylıkları üzerine davalı banka tarafından 2008 yılının 8. ayında bloke konulduğunu, sonrasın da icra takibi nedeniyle müvekkillerine ait emekli maaşları üzerine haciz konularak 01.03.2010 tarihine kadar kesintinin sürdürüldüğünü, müvekkillerince yapılan haczedilemezlik şikayeti üzerine İcra Mahkemesince müvekkillerinin almakta oldukları dul ve yetim aylıkları üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiğini, ancak davalı tarafından icra dosyasında birikmiş tüm kesintilerin tahsil edildiğini, 24.05.2010 tarihinde davalı bankaya gönderilen ihtarnameye rağmen blokenin kaldırılmadığı ileri sürerek, bugüne kadar bloke ve haciz konularak ödenmeyen 24.000.00 TL'nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadı ve tahsili ile blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
emekli aylığını da davalı bankanın Gebze şubesine yatırılmasını talep ettiğini, davalı bankanın müvekkilinin emekli maaşını Eylül 2015 tarihinden itibaren haksız ve usulsüz bir şekilde, müvekkilinin Kredili Mevduat hesabına aktararak müvekkiline ödeme yapılmadığını ve ödeme yapmadığı gibi faiz ve sair özel işlem ücreti adı altında kesinti yapıldığını, müvekkilinin bankaya herhangi bir borcu bulunmadığı halde davalı banka tarafından açılan KMH faiz ve sair giderlerinin ödenmesi karşısında müvekkilinin bankaya dilekçe verdiğini, davalı bankanın da işbu dilekçeye istinaden müvekkilinin maaşının 1/4 ünü yine KMH hesabından ödeme yapmaya başladığını, davalı bankanın müvekkilinin emekli maaşından kesilmesi konusunda talimat vermediği halde MILENICOM adlı internet hesabına da ödeme yapıldığı gerekçesi ile kesinti yapıldığını belirttiğini müvekkilinin emekli maaşını başka bir bankaya aktarmak istediğinde bankanın maaş üzerinden yasal takip olduğu ve blok konulduğu için bunu yapamayacaklarını bildirdiklerini...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkili hakkında Ereğli/Konya İcra Müdürlüğü'nün 2019/199 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkilinin emekli maaşına haciz konulduğunu, emekli maaşı haciz edilemeyeceğinden, müvekkilin emekli maaşı üzerindeki hacizin kaldırılmasına, bu tarihe kadar yapılan kesintilerin müvekkile iadesine, eş muvafakati olmadığından kefalet akdinin geçersiz olduğunu, kefaletin iptali ve müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, davanın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ......
Maddesi hükmünce haciz konulamayacağını belirterek adli yardım talebinin kabulü ile, müvekkilinin emekli maaşına davalıca konulan blokesinin kaldırılmasını, emekli maaşından yapılan kesintlerin toplamı bilirkişi heaplaması sonucu çıkacak rakamı talep etme hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10,00 TL'nin taraflarına iadesine, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının müvekkili bankadan 50.000,00 TL meblağlı kredi kullandığını ve krediyi emekli maaşı aldığı şubeden emekli maaşını teminat göstererek kullandığını, davacının iş bu kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlarını ödemeyerek müvekkili bankayı zarara uğrattığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verildiği görülmüştür....
Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; davacının, davalı banka nezdinde bulunan emekli maaş hesabına bireysel kredisi sözleşmesi ve taahhütname uyarınca banka tarafından konulan blokenin kaldırılması ve yapılan kesintilerin istirdadı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; "Taraflar arasında 23.03.2017 tarihli, 48 ay vadeli, 30.720,97- TL tutarlı PTT Emekli kredisi adı altında sözleşme imzalandığı, sözleşmede bankaya takas ve mahsup hakkı ile bunlar üzerinde rehin hakkı verildiği, bu doğrultuda kredi taksitlerinin davacının emekli maaş hesabından kesildiği, bankaların verilen bu teminat karşılığında kredi kullandırmış olduğu, sözleşme serbestisi içerisinde verilen talimatın haksız şart olarak değerlendirilemeyeceği, emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2017/13- 2899 Esas, 2018/420 Karar sayılı ve 07/03/2018 tarihli ilamı, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3....
Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine" dosya üzerinden karar verilmesi sonucu dava dosyasının dairemize gelmiş olduğu ve üye hakimin ön incelemeye ilişkin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ekim 2017 tarihinde T3 Yeni Toptancılar Şubesinden 70.000,00 TL ihtiyaç kredisi kullandığını, ekonomik problemler yaşaması sebebiyle kredi taksitleri ödemesinde gecikmeler yaşandığını, davalı bankanın kredi taksitlerinin ödenmemesini gerekçe göstererek müvekkili hesabına SGK tarafından yatırılan emekli aylığı üzerine bloke koymak suretiyle müvekkiline ödemediğini, müvekkilinin aylığının rehnedilmesi, haczedilmesi gibi bilgisi ve rızası dahilinde imzaladığı bir taahhüt ve muvafakatinin bulunmadığını, müvekkilinin maaşı üzerinde her ne kadar haciz olmasa da davalı bankanın maaş hesabı üzerine bloke uygulanmasının haciz sonuçlarını doğuracak nitelikte olduğunu beyan ederek davalı bankanın müvekkilinin emekli aylığı hesabı üzerine uygulanan...