WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnceleme konusu karar, taşıt kredisi sözleşmesine dair borcun ödenmemesi nedeniyle kefil sıfatıyla davacının maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkindir. Hüküm, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine kurulmuş olup, belirgin şekilde Yargıtay Büyük Genel Kurulu kararı gereği Dairemizin inceleme kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay (11).Hukuk Dairesinin iş bölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı dava dosyasının Yargıtay (11.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 23/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının 1074114 034 sayılı sicilde işlem gören Grup Moda Mamül Pazarlama İç ve Dış Ticaret Limited Şirketi işyerinde şirket müdürü olarak görev yaptığı dönemde iş yerinin ödenmemiş borçları nedeniyle hakkında icra işlemleri yapıldığını ve takibin kesinleştiğini, davacının aldığı emeklilik maaşına haciz konulduğunu ve 2015 tarihinden itibaren de bu haksız kesintinin devam ettiğini, SGK’nın ödenmemiş prim borçlarını zamanında şirketten tahsil etmeyip, etmeye çalışmayıp, şirket müdürünün maaşına haciz konulmasının yasal olmadığı gibi iyi niyetli davranış ta olmadığından haczin kaldırılması ve şimdiye kadar yapılmış haksız kesintilerin hesaplanarak iadesine karar verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, davacı emekli olmakla emekli maaşına haciz konulamayacağına göre konulan haczin kaldırılmasına ilişkin davanın haklı olduğunu belirterek istemiştir. C....

      in davalı bankadan kredi çektiğini, diğer müvekkillerinin ise bu krediye kefil olduğunu, borcun müvekkilleri tarafından ödendiğini, bunun üzerine bankanın borç sebebiyle hak sahibi olduğu ipotekleri kaldırmak için Tapu Sicil Müdürlüğüne yazı yazdığını ve ipoteklerin kalktığını, sonraki süreçte bankadaki hesaplarından para çekmek isteyen müvekkillerinin hesaplarına borcun devam etmesi sebebiyle bloke konulduğunu öğrendiklerini, borcun ödenmesine rağmen konulan blokenin haksız olduğunu ileri sürerek, davalıya söz konusu kredi sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti ile hesaplardaki blokenin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, borçlulara ait hesap özetlerine göre borcun devam ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir....

        konulan blokenin de hukuki dayanağının kalmadığını, buna rağmen davalı tarafça blokenin kaldırılmadığını ileri sürerek, muarazanın giderilerek haksız olarak bloke edilen 4.561 Euro'nun faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - KARAR - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, avukat olan davacının bildirdiği banka hesabındaki paranın müvekkillerine ait olduğunun tespiti ile davacının şahsi borcu nedeniyle hesaba konulan blokenin kaldırılması isteminden kaynaklanmaktadır. Kararın temyiz incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'ne ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 21/2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanun'un 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Yüksek Daireye gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen istirdat ve blokenin kaldırılması davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2021 tarihinde...

              Zira Anayasa’nın 2. maddesinde Anayasal hükümlerin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralı olduğu ve kanunların anayasaya aykırı olamayacağı; 5. maddede de devletin amaç ve görevleri arasında kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak; kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın maddi ve manevi varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlamaya çalışmak olduğu açıkça hükme bağlanmıştır. 14. Alacaklının, borçlunun mal varlığından tatmin edilmesi ilkesi takip hukukunda asıldır ve bu ilkenin sınırları da kanunla çizilmiştir. Bu bağlamda kanun koyucu gerek İİK gerekse bazı özel kanunlarda haczedilemeyecek veya yalnızca bir bölümünün haczi mümkün birtakım mal ve haklar öngörmüştür....

                TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2022 NUMARASI : 2020/572 ESAS - 2022/664 KARAR DAVA KONUSU : Tüketicinin Açtığı Tüketici Kredisinden Kaynaklanan KARAR : İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankadan bireysel krediler çektiğini, bu kredilerin geri ödemeleri nedeniyle davalı banka tarafından emekli maaşının tamamının bloke edildiğini, böyle bir kesinti yapılmasının yasal olmadığını, bu nedenle müvekkili davacının emekli maaşı üzerindeki davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılması ve bugüne dek haksız yere kesilen bedellerin fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili, yapılan kesintilerin davacının verdiği muvafakat çerçevesinde yapıldığını belirterek davanın reddini istemiştir....

                Somut olayda ise uyuşmazlık banka hesabına konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkin olup, konusu bir miktar para alacağının ödenmesi olmayıp,blokenin haksız konulduğunun tesbiti ile kaldırılması talebine ilişkindir.Blokenin kaldırılması talebinin yanında faiz ve tazminat talepleri bir arada ileri sürüldüğünden, bu nitelikteki davaların bir bütün olarak ve işin esasına girilerek çözüme kavuşturulması gerekmektedir. O halde ilk derece mahkemesince davacının asıl talebi olan hesaptaki blokenin kaldırılması talebinin 6102 sayılı TTK 5/A maddesi gereğince arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı dikkate alınarak işin esasına girilip bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile HMK'nin 353/(1).a-4 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için mahkemesine iadesine karar verilmiştir....

                  Mahkemece davanın kabulü ile “davacının emekli maaşı üzerine ...Sulama Kooperatifinin borcu sebebiyle konulan hacizlerin kaldırılmasına ve bu sebeple yapılan kesintilerin yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine” şeklinde karar verilmiştir. Somut olayda, usulüne uygun ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olması gerekçesiyle haczin kaldırılmasına ilişkin Yerel Mahkeme kararında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak davacının talebi doğrultusunda emekli maaşı ile birlikte tüm malvarlığına konulan haczin iptaline dair hüküm oluşturulması gerekir iken Mahkemece sadece emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'un 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 1. bendin silinerek yerine “davacının emekli maaşı ve malvarlığı üzerine ......

                    UYAP Entegrasyonu