DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; tüketici kredisi sözleşmesinden doğan borcu nedeniyle davacının maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve bloke nedeniyle banka borçlarına kesilen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davacının, davalı bankanın şubesinde maaş hesabının bulunduğu, davaya konu işlemin davalı bankanın şubesinden 27/05/2014- 11/10/2021 tarihlerinde çekilen 5 adet (12.000, 10.000, 7.600, 10.000, 23.200) bireysel tüketici kredisinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 17/04/2008 tarihli ve 5754 sayılı Kanun'un 56.maddesi ile değişik 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, Sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez....
.-2017/865 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının öğretmen olarak görev yaptığını, maaş ve ücretlerinin davalı banka nezdinde açılan maaş hesabına yattığını, davalı bankanın başka bir hesaptaki kefalet ve borçtan dolayı davacının rızası olmaksızın maaş ve ücretlerine bloke koyduğunu ve kesinti yaptığını ileri sürerek, davacının hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, davacıdan tahsil edilen 6.470,00 TL’nin kesildiği tarihten itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka, davaya cevap vermemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması ve davalı banka tarafından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. İzmir 8. Tüketici Mahkemesince davanın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesine göre bankacılık işleminin tüketici işlemi olarak sayıldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Kanunun 3/l. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....
Asliye Ticaret Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı banka tarafından davacının hesabına konulan blokenin kaldırılması ve davalı banka tarafından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, davanın bankacılık işleminden kaynaklandığı ve mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından ise, 6502 sayılı Kanunun 3/1 maddesine göre bankacılık işleminin tüketici işlemi olarak sayıldığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 6502 sayılı Kanunun 3/l. maddesinde “Tüketici işlemi; eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere kurulan her türlü sözleşme ve işlemi ifade eder.” şeklinde yeniden tanımlanmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20/05/2014 tarih ve 2013/353-2014/236 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı; banka ile aralarında akdedilen kredi sözleşmesi hükümlerine dayanarak davalı banka tarafından emekli maaşını aldığı hesap üzerine bloke konulduğunu, emekli maaşına haciz konulamayacağını, haczi caiz olmayan bir malın haczedilebilirliği hakkında alacaklı ile yapmış olduğu anlaşmanın geçerli olmadığını ileri sürerek emekli maaşı üzerindeki blokenin kaldırılmasını ve hesaptaki paranın tarafına ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, banka tarafından davacı hesaplarına konulan blokenin kaldırılması ve bloke işlemi uygulanan .. davalıdan alınarak davacıya verilmesi talebine ilişkindir. Uyuşmazlık davalı bankanın davacı hesaplarına bloke koyup koyamayacağına, konulan blokenin usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkindir. ... Karar sayılı ilamı ile davacıya ait ..... numaralı hesaba bloke işleminin uygulandığı ispat edilemediğinden, bu talebi yönünden davanın reddine, yine davacıya ait....numaralı hesaba konulan blokenin ise taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre mümkün olmadığı, bu bloke işleminin uygulanabilmesi için taraflar arasında imzalanmış ayrı bir rehin ve bloke sözleşmesinin varlığı davalı tarafından ispat edilemediğinden bu hesap yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. İstinafa konu edilen eldeki menfi tespit davasında, ispat yükümülüğü davalı alacaklı taraftadır....
Mahkemece, mudilerin zararını ceza yargılaması aşamasında giderildiğinden haksız yere paranın üstüne konulan blokenin kaldırılması gerektiği gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden... 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/191 - 2010/135 sayılı beraat kararının Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 20/12/2012 gün ve 2011/2803- 2013/66 sayılı ilamı ile sanığın kendi şifre parafıyla gerçekleştirdiği mudi ....'ya ait hesaba ilişkin 26/01/2007 tarih F00366 nolu 21 TL'lik para çekme fişi ve mudi ....'...
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket tarafından davalı bankanın davacıya ait mevduata bloke koyması ve sanal post erişiminin kapatılması nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararın davalıdan tahsilinin ve davalı banka tarafından davacı şirket hesabına uygulanan blokajın kaldırılmasının talep edildiği, blokenin post hesabına ilişkin olup, 15.02.2013 tarihinde konan blokenin 26.11.2013 tarihinde kaldırıldığının anlaşıldığı, bu nedenle yargılama sırasında banka tarafından konulan bloke kaldırılmış olduğundan bu hususta herhangi bir karar oluşturulmasına yer olmadığı; davalı bankanın davacı hesabına koymuş olduğu blokenin üye iş yeri sözleşmesine ve uluslararası kredi kartı kurallarına uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, üye işyeri sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tazmini istemine ilişkindir....
Tüketici Mahkemesi’nce verilen 13.09.2011 tarih ve 2010/988-2011/574 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı emir yoluyla istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı, 1996-1998 arası Kredi Yurtlar Kurumu'ndan katkı kredisi kullandığını, borcun tamamını ödediği halde davalı ... tarafından maaş hesabına 15.05.2010 tarihinde bloke konulduğunu, yaptığı itiraz sonrası blokenin 20.05.2010 tarihinde kaldırıldığını, bu nedenle kredi taksitini ve kredi kartı borcunu ödeyemediğini ileri sürerek, 3.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir....
Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava ve temyizin kapsamının, banka hesabına, tüketici kredisi ile banka veya kredi kartı borcundan başka bir nedenle konulan blokenin kaldırılması istemine ilişkin olduğu ve bu haliyle uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin ... bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 11. Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre temyiz incelemesini yapacak dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir....