Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Davacı vekili; davalı tarafından müvekkilinin, emekli maaş kartına bloke konulduğunu, 5510 Sayılı Kanun m. 93'e göre emekli maaşının haczedilemeyeceğini ve maaş üzerine konulan blokenin hukuka aykırı olduğunu belirterek emekli maaşına konulun blokenin kaldırılmasını talep etmiştir....
Dosya üzerinde yapılan incelemede, davacı tarafın davalı banka aleyhine davalı bankadan emekli maaşı aldığını, davalı banka tarafından emekli maaş hesabına yatan toplam 13.181,85TL emekli maaşının dava dışı Met Çelik Tic.ve San.Ltd.Şti'nin borcuna karşılık bloke ettiğini ve şirketin borçlarına mahsup ettiğini, bu işlem üzerine davalıya noter kanalıyla ihtar gönderdiği, davalının ihtara olumsuz cevap vermesi üzerine emekli maaş hesabından kesinti yapılamayacağının tespiti ile muarazanın bu şekilde men'i, mevzuata aykırı yapılan kesintilerin ticari faiziyle birlikte tahsili için dava açtığı, Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacının davasının reddine karar verildiği, işbu karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bankadan emekli maaşını aldığını, kullandığı kredi taksidini ödeyememesi üzerine davalı Bankanın hukuka aykırı olarak müvekkilinin davalı Banka'dan aldığı emekli maaşına bloke koyarak, emekli maaş hesabından para çektiğini ileri sürerek, maaş hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılmasını, 33.862,35 TL'nin tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının Bankadan kredi kullandığını, müşterinin imzaladığı kredi sözleşmesinde belirtildiği üzere müvekkilinin takas mahsup hakkını kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I.DAVA Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadan emekli maaşını almakta olduğunu, davalı bankadan iki adet ihtiyaç kredisi kullandığını, daha sonra ekonomik durumunun kötüleşmesi nedeniyle bir kısım kredi taksitlerini ödeyemediğini, bunun üzerine davalı banka tarafından müvekkilinin emekli maaş hesabındaki maaşının tamamına bloke konulduğunu, müvekkilinin emekli maaş hesabına bloke konulmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olup haksız şart teşkil etmekte olduğunu ileri sürerek; müvekkilinin davalı banka nezdindeki emekli maaş hesabına davalı banka tarafından konulan blokenin kaldırılmasına, maaş hesabının PTT'nin kimlik hesabına taşınmasına karar verilmesini...
"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada verilen 08/05/2014 tarih ve 2013/383-2014/171 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin emekli olduğunu, emekli maaşını davalı Banka'dan aldığını aynı zamanda kredi kullandığını, krediyi ödeyemediğini, kredi nedeniyle emekli maaşının tam olarak müvekkiline ödenmediğini, emekli maaşının yasal olarak haczinin kabil olmadığını, bloke koyulmasının ve kesinti yapılmasının da yasal olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin emekli maaşına yapılan tüm müdahalenin kaldırılmasını, maaşının tamamının ödenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, bankanın müvekkilinin emekli maaşına yapmış olduğu...
Yukarıda belirtilen ilke ve kurallar ile 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Kanun'un 93. maddesi değişikliğinin amacı borçlunun önceden muvafakati olmadan Sosyal Güvenlik Kurumu emekli maaşının haczinin engellenmesi olup, İİK'nun 83/a maddesinin yürürlükten kaldırmadığından borçlu sadece malının tamamının haczedilememesi hakkından feragat ettiğinden, haciz sonrası her zaman İİK'nun 83. maddesi çerçevesinde icra mahkemesinde kendisinin ve ailesinin geçimine yetecek miktardan fazla haciz yapıldığını şikayet yolu ile ileri sürebilir. Başka bir deyişle Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan emekli maaşı alan borçlunun hacizden önce maaşına haciz konulmasına muvafakati sadece icra memuruna SGK'na maaş haczi müzekkeresi yazması için izin niteliğinde olup, maaşa konulacak haczin miktarı yönünden İİK'nun 83/a maddesi kapsamında geçerli bir muvafakatin olduğu şeklinde yorumlanamaz....
Davacının başka icra dosyalarında maaş haczine muvafakat etmesinin bu hakkında tamamen vazgeçmiş olması olarak yorumlanamayacağından ve her dosyanın kendi şartlarına göre değerlendirilmesi gerektiğinden davalı vekilinin bu husustaki istinaf nedenlerine itibar edilmemiştir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 93. maddesi uyarınca gelir, aylık ve ödenekler, borçlunun muvafakati bulunmadıkça, nafaka ve 88. maddede sayılan prim borçları dışında haczedilemez. Emekli maaşının haczi, her ay itibari ile uygulanan icra takip işlemi olduğundan, haciz hangi tarihte konulursa konulsun, 5510 Sayılı Kanunun 93. maddesindeki haczedilmezlik kuralından 01/10/2008 tarihinden itibaren Bağkur, S.S.K. ve Emekli Sandığı ayrımı yapılmaksızın tüm emekliler yararlanabilecektir....
Maaş üzerindeki haczin durdurulması talebinin haczin kaldırılması anlamına geleceği, hukukumuzda maaş üzerindeki haczin durdurulması şeklinde hukuki bir terimin mevcut olmadığı bu sebeple alacaklı vekilinin 12/01/2017 tarihli talebinde yer alan emekli maaşı üzerindeki haczin durdurulması talebi ile haczin kaldırılmasının talep edildiğinin kabulü gerekir. Diğer taraftan, borçlunun emekli maaşına konulan her haciz, kendi özgün koşulları içinde ve ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Konulan her haczin, öncekinden farklı olarak ayrıca bir şikayet hakkı doğuracağı ise tartışmasızdır. Dolayısıyla 03/01/2014 tarihinde borçlu tarafından verilen muvafakate dayanılarak yapılan haciz işlemi alacaklının talebiyle 12/01/2017 tarihinde kaldırıldığına (durdurulduğuna) göre, yeniden haciz konulabilmesi için borçlu tarafından yeniden muvafakat verilmesi gerekir. Aksi halde muvafakatin takip sonuna kadar devam edeceği gibi bir sonuç ortaya çıkar....
Bölge Müdürlüğüne müzekkere yazılarak, borçlunun borcundan dolayı almakta olduğu maaş veya ücretin 1/4 'ünün kıdem, ihbar tazminatı, ikramiye, prim, emekli ikramiyesi hak ve alacaklarının tamamının dosyada yazılı bulunan tüm borcun faiz, harç ve masraflarının tamamı bitinceye kadar haczedilerek kesilmesi ve kesintilerin dosyaya gönderilmesine ilişkin müdürlük yazısı gereğince, kurum tarafından maaş kesintilerinin dosyaya gönderilmesine rağmen, borçlunun emekli ikramiyesinin Uşak 3. İcra Müdürlüğünün 2018/1528 Esas ve 2018/1553 Esas sayılı icra dosyalarına aktarıldığını, alacaklının maaş haczi ve emekli ikramiyesi için 1. sırada olmasına rağmen yapılan işlemin haksız olduğunu, icra müdürlüğü işleminin yerinde olduğunu, sıra cetveli yapma görevinin Diyarbakır İcra Müdürlüğünün görevi olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2020/101 ESAS - 2020/116 KARAR DAVA KONUSU : İcra Memur İşlemini Şikayet KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından hakkında Manisa 1. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9071 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, nafaka borcu nedeniyle emekli maaşından 2020 ocak ayı için 299,74 TL icra kesintisi ile 522,75 TL nafaka kesintisi yapıldığını, emekli maaşından kendisine 899,20 TL kaldığını, bu para ile ev kirasını, elektlik, su ve doğalgaz masraflarını ödeyemeyeceğini, mağdur olduğunu, icra müdürlüğü tarafından maaşından 1/4 oranında kesilmesi gerektiği halde toplam 822,49 TL kesildiğini belirterek maaşının 1/4'ünün kesilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....