Davacı istinaf dilekçesinde özetle; kooperatif başkanı olarak üyelerin ödeme yapmadığı prim borçlarının icra yoluyla emekli maaşından tahsil edildiğini, kanun gereği paranın tahsil edilmesine itirazının olmadığını ancak yaptığı ödemelerin tamamının dikkate alınmadığını ve bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere bileşik faiz uygulaması yapılarak emekli maaşından yapılan fazla kesintilerin iadesine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: Dairemizce dosya üzerinde ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK'nın 355. Maddesi gereği re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden yapılan inceleme neticesinde: Dava haczin kaldırılması ve davacının maaşından yapılan kesintilerin iadesi davasıdır. İlk derece mahkemesince yöntemince yapılan araştırma ve inceleme sonucunda davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. Haczin dayanağı takipler kesinleşmiştir. Davacı asıl borçlu kooperatifin yönetim kurulu başkanıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi TÜRK MİLLETİ ADINA Davacı, Kurum işleminin iptali ile gelirinden yersiz ödeme nedeniyle yapılan kesintinin durdurulması ve yapılan kesintilerin iadesi ile gelirinin tam olarak ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşinden dolayı Kurumdan % 70 aylık bağlama oranı üzerinden emekli maaşı aldığını, Kurum tarafından emekli maaşının kesildiğini, yapılan araştırmada davacının emekli maaşından uzunca bir süre kömür yardımı kesintisi adı altında kesintilerin yapıldığını, yine ilgili görevlilerin davacının maaşından değişik adlar altında başka kesintilerin de yapıldığını bildirdiğini, ancak davacının davalı Kurumdan herhangi bir şekilde kömür yardımı almadığını, davacının banka hesabından en son 18.04.2014 tarihinde yaklaşık 550,00 TL emekli maaşı aldığını ileri sürerek davacıya ilk maaş bağlanma tarihinden itibaren aksi takdirde 10 yılda davacıın alması gereken emekli maaşı ile davalı Kurum tarafından banka hesabına ödenen emekli maaşlarının miktarlarının tespitine, Kurum tarafından almakta olduğu emekli dul maaşından yapılan hukuka aykırı kesintinin kaldırılmasına, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla...
tan emekli maaşını almaya başladığını, 07/12/2017 tarihinde Emekli Maaşı Sisteminden (EMS) çıkmak istediği bildirildiği, ... Genel Kurulunun alınan kararı ve kar payı dağıtılması onayı doğrultusunda kurumdaki rezervinin karşılığı olarak 268.333,21 TL paranın hesabına yatırılmış olduğunu ve ... üyeliğinin sona erdiğinin bildirildiğini, ancak hesaplanan rezerv miktarının hatalı olarak hesaplandığı belirtilerek haksız işlem nedeniyle rezervden yapılan kesintinin ödenmesini talep ettiklerini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.568,38 TL’nin davalıdan tahsilini, ödenecek olan miktara kesintinin yapıldığı 10/05/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 6545 sayılı Kanun'un 31. maddesi ile değişik 14/2-a bendinde, daireler arasındaki iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirme de gözetilerek temyizin kapsamının esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; taraflar arasındaki güvenlik hizmet alım sözleşmesi nedeniyle 5510 sayılı Yasa'nın 81. maddesi uyarınca hak edişlerden yapılan kesintinin iadesi için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olup, davalı tacir olmadığından, hükmün temyiz incelemesi Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi'nin görevi dahilindedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 21.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, takip dayanağının aciz vesikası olması nedeniyle takibin faizsiz olarak yürütülmesinin gerektiği, dava tarihi itibariyle borcun bitmiş olduğu ve son ödeme tarihi itibariyle 1.833,27 TL fazla ödemenin bulunduğu, davacı borçlunun emekli maaşından kesinti yapılmasına muvafakatının bulunmadığı dönemde yapılan 532,00 TL kesintinin 506 sayılı Yasa'nın 121. ve 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddeleri uyarınca davalı alacaklıdan istirdadının zorunlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile toplam 2.365,07 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Dosya içindeki kayıt ve belgelerden; 1479 sayılı Yasa uyarınca sigortalı olan davacının babasının 12.11.1984 tarihinde vefat ettiği ve davacının 20.08.2002 tarihindeki talebi üzerine 01.09.2002 tarihinden itibaren davacıya ölüm aylığı bağlandığı, davacının emekli sandığı mensubu olan eşinin ise 13.06.2012 tarihinde vefat ettiği ve eşinden ötürü de aylık aldığı, davalı Kurum tarafından, 2013/26 sayılı genelge uyarınca davacının vefat eden eşinden dolayı emekli sandığı kapsamında aldığı ölüm aylığın brüt asgari ücretten fazla olduğundan babasından aldığı aylığın başlangıç tarihi itibari ile kesildiği ve yapılan ödemelerin borç kaydedildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacının babasının ölüm tarihindeki mevzuata göre gelirinin bulunması nedeni ile aylık bağlanması mümkün değilse de, 1479 sayılı Yasa'nın 45. maddesine 24.07.2003 tarih 4956 sayılı Yasa'nın 23....
a davalı banka tarafından kredi verildiğinin anlaşıldığını, 25.04.2010 tarihinde 97,67 TL ve 95,95 TL olmak üzere iki taksit kesintisi yapıldığını, bunun üzerine davalı bankaya ... 3.Noterliğinin 02.06.2010 tarihli ihtarnamesinin gönderilerek kredi sözleşmesinin iptali ve yapılan kesintilerin faiziyle birlikte iadesi ve kesinti yapılmamasının ihtar edildiğini, bunun üzerine SGK il müdürlüğüne dilekçe verilerek yeniden emekli maaşının ptt dokuma şubesine gönderilmesinin istenildiğini, ancak davalı bankanın sistem üzerinden müvekkilinin bilgisi dışında kısıtlının maaşını tekrar şubesine aktarmak suretiyle 2010 eylül ayının maaşına tamamen bloke koyduğunu, ... ...'...
Davalı vekili; şikayet üzerine mahkemece haczin kaldırıldığını ancak emekli maaşından usulsüz kesilip alacaklıya ödenen paraların iadesi talebinin istirdat davasının konusunu teşkil etmesi nedeniyle reddedildiğini, davacının doğrudan icra takibi yapmasının hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu ve dosya içeriğinden davanın haklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, şartlar oluşmadığından inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda icra takibi, davalının davacı aleyhine başlattığı bir başka icra takibinde davacının emekli maaşından yapılan ve dosyadan çekilen kesintilerin iadesine ilişkin alacağın tahsiline yöneliktir....
komisyonda verilen kararda söz konusu reçete de yapılan kesintinin uygun olduğuna karar verilmiş olduğu ancak müvekkili eczacının reçeteyi sisteme kaydettiğinde sistemin herhangi bir uyarı vermediğini doktor tarafından yazılan raporun ilgili kısmının sehven yazıldığı itiraz aşamasında düzeltilerek SGK ya bildirildiğinden, reçete sisteme kaydedilirken herhangi bir doz aşımı olmadan kurum zararına da sebbiiyet verecek bir durum oluşturmadan Medula sistemine yüklendiğinden ve yargıtay 13.dairesinin 2014/26470e.sayılı 02/07/2015 tarihli emsal kararına da dayanılarak davalı SGK tarfından yapılmış olan haksız ve hukuka aykırı kesintinin uygulanmamasını talep ve dava etmiştir....