Muammer Onay vekili cevap dilekçesinde özetle;Borçlunun maaş ve kıdem tazminatı, haciz ve cevabi yazılarda karışıklık olması nedeni ile icra müdürlüğü tarafından sıra cetveli yapıldığını, müvekkilinin alacaklı sıfatı ile yer aldığı 2017/21179 esas sayılı dosyadan maaş ve tazminatlarına haciz konulması için İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne haciz yazıları yazıldığını, gelen cevabi yazıya göre ilk haczin müvekkilinin alacağı nedeni ile konulduğunun belirtildiğini, SGK'nun gönderdiği cevabi yazıda ise müvekkilinin sırada dahi olmadığının belirtildiğini, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından haczin SGK ya bildirilmemesi nedeni ile emekli ikramiyesinin şikayetçinin alacaklı olduğu dosyaya gönderildiğini, ilk haczin müvekkilinin dosyasından konulduğunu beyan etmiştir....
O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,...'' şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, mahkemece, 07/06/2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının önce takibe itiraz ettiğini, sonra kendi isteği ile itirazını geri çekip borcunu taksitler halinde ödemek için taahhüt verdiğini, taahhüt ile birlikte maaş muvafakatı da verdiğini, borcunu ödemeyince muvafakat gereği emekli maaşı üzerine haciz konulduğu, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, şikayetçinin takip kesinleştikten sonra emekli maaşından kesinti yapılmasına muvafakat ettiği gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı yerel mahkemenin redde ilişkin kararının kaldırılması talebi ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Şikayet, emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması talebine ilişkindir. SGK tarafından ödenen gelir aylık ve ödeneklerin haczinde takiplerin kesinleşmiş olması şartıyla 28/02/2009 tarihi sonrasında borçlunun haciz tarihinden önce hacze muvafakati geçerlidir....
Takip dosyası incelendiğinde, şikayetçi borçlu tarafından yapılan meskeniyet şikayeti neticesinde, ... 6.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19.09.2012 tarih ve 2011/777 Esas, 2012/944 Karar sayılı kararı ile "taşınmazın 200.000 TL'den aşağı olmamak üzere satılmasına, borçlunun ekonomik ve sosyal durumuna uygun kendisine taşınmaz alabilmesi için satıştan kalan 200.000 TL'nin kendisine ayrılmasına" karar verildiği, yine borçlu tarafından, ihaleden önce ... ... 3.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/755 Esas) yapılan başvuruda, usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayetinde bulunulup satışın durdurulmasının istendiği, mahkemece, satışın durdurulması talebi reddedilerek 02.12.2014 tarihinde (ihaleden sonraki tarihte) meskeniyet şikayeti yönünden yetkisizlik kararı verildiği, borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti çerçevesinde belirlenen bedelin, güncel verilere göre yeniden tespiti talepli olarak ... 21.İcra Hukuk Mahkemesi'ne (2014/280 Esas) yaptığı başvurunun ise, satış durdurulmaksızın...
Şubesi'ndeki doğrudan gelir desteği hesabı üzerine konulan haczin kaldırılması konusundaki şikayeti yanında içtihatlara göre ileride doğacak muhtemel hak ve alacakların haczi mümkün olmadığından borçlunun hesabında ilerleyen dönemlere ait alacaklara konulan haczin de kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu'nun 09.04.2008 tarih ve 2008/12-310 Esas sayılı kararı gereğince çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ödemelerinin haczinin mümkün olduğundan şikayetin reddine karar verilmiş, ancak ilerleyen dönemlerde doğacak alacaklara ilişkin haciz yapılamayacağı şikayeti konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmemiştir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Şikayetçi borçlu ..., icra mahkemesine sunduğu dilekçede, SSK'dan aldığı emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması ve yapılan kesintilerin iadesi isteminde bulunmuş ve mahkemece bu istek kabul edilmiştir. Borçlunun SSK'dan aldığı emekli maaşına konulan haczin kaldırılması doğru ise de, kesintilerin geri alınması istemi, genel mahkemede açılacak istirdat davasının konusunu oluşturduğundan ayrıca bunların iadesine de hükmolunması yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
İcra Müdürlüğü 2021/13398 E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığını, davacıya ödeme emri PTT'de müvekkile 07.12.2021 tarihinde elden tebliğ edildiğini, 07.12.2021 tarihinde de davacının emekli maaşının tamamına muvafakat alınmış olduğunu, 07.12.2021 tarihinde davacının emekli maaşına haciz konulduğunu, davacının emekli maaşı üzerindeki haciz işleminin takip kesinleşmeden yapılması sebebiyle yerinde olmadığını, yerel mahkemenin borçlunun emekli maaşına konulan haczin usule uygun olduğu yönündeki kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının müvekkili lehine istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasını talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2003/3755 sayılı dosyasında müvekkilinin emekli maaşı hesabına haciz işlemi uygulandığını, emekli maaşlarının haczedilemeyeceğini, her ne kadar haciz koyulma tarihi 2003 yılı olsa da haczin fiilen uygulandığı ve maaş kesintisinin yapıldığı tarih 2020 yılı olduğunu dolayısıyla maaş haczinin kaldırılmasında değerlendirilecek yürülükteki hukuk haczin fiilen uygulandığı tarih olan 2020 yılının dikkate alınması gerektiğini,icra dosyasının takipsizlik nedeniyle kapalı durumda olup, İİK.106- 110....
Bu nedenlerle, emekli maaşına haciz konulması mümkün olmadığından şikayetin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.'' şeklindeki gerekçe ile Şikayetin kısmen kabulü ile; Ankara 28.İcra Müdürlüğünün 2004/4880 sayılı dosyasında davacı borçlunun emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına, emekli maaşından kesilip henüz alacaklıya ödenmemiş tahsilat bulunması halinde davacı borçluya iadesine, bugüne kadar kesilen tahsilatların tarafına yönelik talebin reddine karar verildiği görülmüştür. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibin kesinleşmesiyle birlikte davacı borçlunun muvafakati alınmak kaydıyla davacının emekli maaşına haciz konulduğunu, davacı borçlunun emekli maaşına haciz konması kararına itiraz etmesi hukuka aykırı olduğunu, Zira Yargıtay 12....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca ilamlı icra yoluyla yapılan icra takibinde müvekkilinin emekli maaşına haciz konulduğunu, sözkonusu haczin kaldırılması için şikayet yolu ile açılan davada... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 25.06.2012 tarih, 2012/223 E, 2012/419 K sayılı kararı ile emekli maaşı üzerine konulan haczin 28.01.2011 tarihinden geçerli olacak şekilde kaldırılmasına karar verildiğini, 28.01.2011 tarihinden itibaren hukuka aykırı olarak yapılan kesintilerin kesinti tarihinden itibaren işlemiş faizi ile birlikte davalıdan tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin haksız itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının kesintinin yapıldığı icra dosyasından anılan icra mahkemesi kararına dayanarak iade isteminde bulunabileceğini, davacının talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....