Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, 5754 sayılı Yasa'nın 56. maddesiyle değişik 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi ve İİK'nın 83. maddesi uyarınca emekli maaşının haczedilemeyeceği ve hacizden önceki bir dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilebileceği hakkında alacaklı ile yapılan anlaşmanın geçerli olmadığı, her ne kadar maaş üzerinde haciz bulunmasa da davalı bankanın yaptığı maaş üzerindeki bloke uygulaması haciz sonuçlarını doğuracak nitelikte olup, mülga 818 sayılı BK'nın 19. maddesi ile 6098 sayılı TBK'nın 26 ve 27. maddeleri uyarınca geçersiz olduğu, bu nedenle bloke konulan maaş miktarının davacıya iadesi gerektiği, davacı tarafın imzaladığı taahhütname ile yapılan işleme sebebiyet verdiği, manevi tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, maaş iadesine ilişkin davanın kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. .../......
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, 17/04/2007 tarihinde davacı aleyhine icra takibi başlatıldığı, 13/11/2009 tarihinde alacaklı vekilinin talebi üzerine kesintilerin yapıldığı, 20/07/2010 tarihinde maaş haczi için yeniden talepte bulunulduğu, davacının 15/09/2014 tarihinde şikayet yoluna başvurması üzerine ... 2....
dan almakta olduğu emekli maaşına konulan haczin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmış olup, bu hali ile talep İİK'nun 82/1.maddesi ile 5510 Sayılı Yasanın 93.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. 5510 Sayılı Yasa'nın 93.maddesinde; "Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler, 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir" düzenlemesi yer almaktadır. Takip dayanağı nafaka alacağı olup adi alacak değildir ve borçlunun maaşının haczi kabildir....
Bu düzenleme İİK'nun 83/a maddesine göre özel nitelikte olduğundan, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen gelir, aylık ve ödeneklerin haczinde, takibin kesinleşmiş olması şartı ile 28.02.2009 tarihi sonrasında borçlunun maaş haciz tarihinden önce hacze muvafakati geçerlidir. Anılan düzenleme İİK'nun 83/a maddesi karşısında özel hüküm sayılır ve öncelikle tatbik edilir. Somut olayda, alacaklı tarafından ihtiyati haciz kararına dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya 19.12.2014 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiği, borçlunun adresinde 25.12.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında, borçlunun SSK emeklisi olduğunu beyan ederek maaşından her ay 900 TL kesilmesine muvafakat ettiği, 17.02.2015 tarihinde alacaklının talebi ile icra müdürlüğünce borçlunun muvafakati doğrultusunda emekli maaşının haczi için işlem yapıldığı görülmektedir....
a imzalatılmış olan Muvafakatname, Taahütname, Virman, Takas Ve Mahsup Talimatı” başlıklı belgeye istinaden emekli maaşından yapılan kesintilerin hukuki yönden geçerliliği mahkemeye bırakıldığı beyan edilmiştir. Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davanın emekli maaşından yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkin olduğu, davacının Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı emekli maaşı ödemesinin davalı banka kanalıyla yapıldığının tartışmasız olduğu, 5510 sayılı yasanın 93. Maddesi uyarınca gelir aylık ve ödeneklerin, 88. Maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği, bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine yönelik taleplerin, borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedileceği öngörülmüş, yine 2004 sayılı yasanın 83/a maddesi gereğince haczi caiz olmayan mallar ve haklar ve kısmen haczi caiz olan şeyler bakımından aynı yasanın 82. Ve 83....
kısmen haczi mümkün olmakla birlikte daha sonradan yürürlüğe giren ve bu konuda özel düzenlemeler içeren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 93. maddesi ile mezkur aylıkların, prim borçları ile nafaka borçları dışında haczolunamayacağının kurala bağlandığı, dava konusu haciz işleminin tesis edildiği banka hesabının emekli maaş hesabı olduğu hususunun taraflar arasında ihtilafsız olduğu, idarece de hesabın emekli maaş hesabı olması nedeniyle haciz işleminin kaldırıldığı açık olduğundan, hukuka aykırı olarak emekli maaş hesabına uygulanan e-haciz neticesinde tahsil edilen tutarın yasal faiziyle birlikte davacıya iadesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına, tahsil edilen tutarın yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir....
Şikayetçinin, icra mahkemesine 22/07/2013 tarihinde yaptığı başvuruda; icra tehditi altında alınan kefaletinin ve emekli maaşı üzerinden 1.500,00 TL maaş haczi yapılmasının geçersiz olduğunu ve kendisine gönderilen icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek icra emrinin, icra kefaletinin ve emekli maaşı üzerinden her ay 1.500,00 TL maaş haczi kesintisi işleminin iptali ile alacaklı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece; usulsüz tebligat şikayetinin reddi, diğer şikayetlerin kabulü ile icra kefaletinin ve şikayet edenin maaşı üzerindeki haczin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. İİK.'nun 38. maddesine göre, icra kefaletleri ilam niteliğinde olup, icra kefiline icra emri gönderilir. Ancak, usulüne uygun olarak verilen icra kefaleti ilam hükmünde sayılır....
Somut olayda borçlu tarafından ödeme emrinin icra müdürlüğünde tebliğ alındığı aynı tarihte matbu dilekçelerle takibin kesinleştirilmesi sürelerden feragat ve emekli maaşının haczi için muvafakat yazıları imzaladığı/imzalatıldığı bu durumda ayrı dilekçelerle de yapılmış olsa takibin kesinleştirilmesi ve haciz işleminin aynı anda yapılması nedeniyle takip kesinleştikten sonra muvafakat alındığından bahsedilemeyeceği, muvafakatın 5510 Sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu'nun 93. maddesine uygun olmadığı ve geçersiz olduğu anlaşıldığından şikayetin kabulüne karar verilmiştir.." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacı yanın şikayetin kabulü ile borçlunun emekli maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında; "...Tüketici hukuku anlamında dava tarihinden sonra maaş hesabından aylık taksit bedellerinin tahsilini de durdurduğu anlaşılan bankanın somut olayda haksız şart teşkil eden herhangi bir uygulaması söz konusu değildir. Öte yandan emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığı yönündeki genel kabulden dolayı zayıf tarafı daha da zayıf hâle getirmeme saiki ile korunan emekli, kendi iradesi ile imzaladığı kredi sözleşmesi çerçevesinde kavuştuğu ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda harcadığı meblağı yine emekli maaşı ile ödemek zorunda olduğunu bilebilecek durumda olduğu gibi 25.11.2021 tarihli dilekçesinde de kredi taksitlerinin maaş hesabından kesinti yapılmasını talep etmiştir. Eldeki davada davacı hakkında başlatılan bir takip söz konusu olmayıp davacının hacz edilmezlik iddiası yerinde değildir.Ayrıca TMK 2....
Aksi halde, şarta bağlı tutulan muvafakat geçerli olmayacak ve bu nedenle , emekli maaşının haczi yapılamayacaktır. Somut olayda, icra dosyası arasında bulunan ve 27.06.2022 tarihinde düzenlenen haciz tutanağına göre borçlunun "şuanda borcumu ödeyecek durumum yoktur, emekli maaşım var ama üzerinde başkaca haciz vardır. Emekli maaşımdaki haciz kesintisi bittikten sonra bu dosya için aylık 1000 tl olarak kesilmesine muvafakat ediyorum" şeklinde muvafakat verdiği görülmektedir. Borçlunun muvafakati bu haliyle takibe konu borcun diğer hacizlerin bitmesi koşuluna bağlı tutularak geçerli olmadığından'' gerekçesi ile şikayetin kabulüne, Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2022/4788 sayılı dosyasında emekli maaşına haciz işleminin iptaline karar verilmiştir....