Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır." düzenlemesi ile paydaşların mahkemeye başvurarak ortaklığın sona erdirilmesini talep etme imkânı getirilmiştir. TMK'nun el birliği mülkiyet hükümlerini düzenleyen 703.maddesinde ise "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu yasal düzenlemeler uyarınca paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda ortaklar arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Dava, İİK'nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı T3 tarafından istinaf edilmiştir. Borçlu ortağın alacaklısı, İcra Hakimliğinden İ.İ.K.nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak elbirliği mülkiyetine konu ve borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir, paylı mülkiyette ise borçlu payının satışı mümkün olduğundan ortaklığın giderilmesi davası açamaz. Türk Medeni Kanununun 611. maddesinde “Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer....

DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Paylı Mülkiyette) KARAR : Taraflar arasında görülen, yukarıda esas ve karar numarası yazılı ilama ilişkin olarak istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya dairemize gönderilmiş olmakla incelendi. DAVA: Dava dilekçesinde özetle;davalı T5 gecikme zammı da dahil olmak üzere toplam 13.969.247,33.-TL vergi borcunun bulunduğunu, adına kayıtlı mal varlığının bulunmadığını, ancak davalı (borçlu) T5 annesi müteveffa Hatice CAMCI (ATASU) adına ve diğer davalılar adına kayıtlı; Giresun ili, Alucra ilçesi, Elmacık Köyünde bulunan 121 ada 20 parsel, 125 ada 22 parsel, 137 ada 1 parsel 138 ada 14 parsel, 148 ada 1, 3 parsel, 149 ada 1, 12 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesi ve davalı Hatice Camcı (Atasu) kızı T5 vergi alacağının tahsili amacıyla hissesine düşen payların satılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalılar cevap dilekçesi sunmamıştır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; İİK'nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İcra ve İflas Kanunu'nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Dava konusu taşınmaz elbirliği mülkiyetine değil paylı mülkiyet kurallarına tabi ise davacı alacaklı borçlunun payını müstakil olarak haczettirerek satılmasını sağlayabileceğinden dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı kabul edilir. Hukuki yarar dava şartıdır. Sadece dava tarihinde bulunması yetmez, yargılama sürecinde de hukuki yararın korunması gerekir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava İİK'nun 121. maddesi gereğince ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Dairemizce, HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle bağlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınmak suretiyle yapılan incelemede; Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 21/02/2013 tarih 2013/524 Esas 2013/2913 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden İ.İ.K.'nın 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden İİK'nın 121. maddesi uyarınca İcra Mahkemesinden aldığı yetki belgesine dayanarak taşınmazların paydaşlığının giderilmesini isteyemez....

Satışına karar verilen taşınmaz; a)Paylı mülkiyet hükümlerine konu ise satış bedelinin ve harcın paydaşların tapudaki payları oranında, b)Elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması halinde satış bedelinin ve harcın mirasçılık belgesindeki paylar oranında, c)Hem paylı, hem de elbirliği mülkiyeti halinin bir arada bulunması halinde ise satış bedelinin ve harcın tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak dağıtılmasına ve tahsil edilmesine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazların hem elbirliği hem de paylı mülkiyete tabi olması nedeni ile harcın tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki oranlara göre taraflardan alınacağının kararda gösterilmemiş olması doğru görülmemiş ise de; bu husus bozmayı ve yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7.maddesi gereğince hüküm sonucunun düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi (İİK m. 121) talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 10.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Zekiye Uygun vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı borçlunun borcunun hissesine düşecek bedelden az olduğunu, davada hukuki yarar olmadığını, taşınmazın paylı mülkiyete çevrilerek yalnızca borçlunun hissesinin satılması gerektiği beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; İİK'nun 121. maddesi gereğince alınan yetkiye dayanılarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece 1 adet taşınmazın satışına karar verilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin davalı T4 alacaklı olduğunu, dava konusu taşınmazlarda borçlunun murisinden intikal eden paylara haciz konulduğunu ve icra mahkemesince alacaklıya yetki verildiğini belirterek dava konusu taşınmazların satışı sureti ile ortaklığın giderilmesini istemiştir....

      Borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İcra İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak elbirliği mülkiyetine konu ve borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir, paylı mülkiyette ise borçlunun payının satışı mümkün olduğundan ortaklığın giderilmesi davası açamaz. Alacaklının, elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi davası açması için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada, borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur....

      İlçesi, 278 ve 64 parsel sayılı taşınmazlarda borçlular adına kayıtlı hisselere alacak nedeniyle haciz konulduğunu ve İcra Mahkemesinden iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalılar vekilleri, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı borçluların dava konusu taşınmazlarda elbirliği halinde paylarının paylı mülkiyete çevrildiği, dolayısıyla davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu taşınmazlarda elbirliği mülkiyetinin devam ettiği anlaşılmaktadır....

        UYAP Entegrasyonu