C.. ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı tarafından davalı Karacapınar Köyü Tüzel Kişiliği aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanağı ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 177 ada 10 parsel sayılı taşınmazın 1.572,91 metrekare yüzölçümü ile tespit malikleri olan davacı M.. C.. ve müşterekleri adına tesciline, davalı K. Köyü Tüzel Kişiliğinin taşınmaza yapmış olduğu elatmanın önlenmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
K A R A R Davacı vekili, davalı şirketin dava konusu taşınmazın sınırında olup, mülkiyeti Hazineye ait 57 parsel sayılı taşınmazda asfalt şantiyesi olarak faaliyette bulunurken müvekkilinin taşınmazına elatarak asfalt yapımında kullanılan kum ve mucuru depo ettiğini, yine iş araçlarının park alanı olarak kullandığını, elatmanın ve elatma sonucu uğranılan zararın mahkeme marifeti ile tespit edildiğini öne sürerek, elatmanın önlenmesine ve müvekkilinin uğradığı maddi zarar tutarı olan 32.648,45 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... şirketi vekili, müvekkili şirketin dava konusu taşınmazda herhangi bir çalışmasının olmadığını,çalışma yapan ve asıl muhatap olan şirketin, dava tarihinde müvekkili şirket ile aynı adreste bir grup bünyesinde faaliyet gösteren ancak farklı tüzel kişiliği olan ......
Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının subjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir....
ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacı, 1693 parsel sayılı taşınmazda payına karşılık 3 nolu özel parselasyonun maliki olduğunu, taşınmazda başkalarının tecavüzde bulunduğunu şifaen öğrendiğini ve Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 1999/250 D.İş sayılı dosyası ile tespit ve tedbir talebinde bulunduğunu, yapılan keşif ve bilirkişi raporuna istinaden tecavüzün tespiti ile davalı tarafça yapılan inşaatın tedbiren durdurulmasına karar verildiğini, davalının taşınmazına haklı ve geçerli bir neden olmaksızın yapı yapmak suretiyle elattığını belirterek elatmanın önlenmesi ile taşınmaz üzerindeki yapıların yıkılmasını istemiştir....
Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargılama aşamasında aldırılan 30.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda dava değeri 706,20 TL olarak tespit edildiğine göre, uyuşmazlık karar tarihi itibarıyla 2.190,00 TL sınırını geçmemektedir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Somut olayda davacı, davalının kendi taşınmazı üzerine yaptırdığı evinin, taşınmazına tecavüz ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, taşınmazın eski hale getirilmesine ve 4.000TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporlarında davalının evinin davacının taşınmazına tecavüzlü olan kısımları tespit edilmiş ve mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup davacının kal talepleri hakkında bir karar verilmediği anlaşılmıştır....
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 23.12.2015 tarihli kararla, elatmanın önlenmesine ve tespit masraflarının tahsili talebinin kabulüne, tazminat isteminin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat taleplerine ilişkindir. 1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Mahkemece eldeki davada kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HUMK'un 438/7. (HMK mad. 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Mahkemece mahallinde yapılacak keşifte mahalli bilirkişi ve tarafların gösterecekleri tanıklar dinlenmeli, davalının kullandığı yer belirlenerek halen kullanıp kullanmadığı, bırakmış ise hangi tarihte bıraktığı tespit edilmeli, uzman bilirkişiye niteliği bozulan meranın mera vasfını kazanması için gerekli masraflar hesaplattırılmalı, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi yoluna gidilmelidir. Mahkemece taşınmazın zemin bedelinin tazminat olarak hükmedilmesi ve elatmanın halen bulunup bulunmadığı konusunda yeterli araştırma yapılmamış olması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, hüküm sonucunda takdir edilen "4.62,30TL" nispi vekalet ücretinin nasıl hesaplandığının açıklanmaması da doğru değildir....