"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Çekişmeli ... Köyü 527 parsel sayılı 12300 m2 yüzölçümündeki taşınmaz yörede 1958 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında tarla niteliğinde ... adına tespit edilmiştir. ... tarafından açılan tespite itiraz davasına Hazine katılmış; yapılan yargılama sonucunda ... Tapulama Mahkemesinin 21.12.1964 tarih 1964/29-206 sayılı kararı ile çekişmeli yerin orman olması nedeniyle tapulama dışı bırakılmasına karar verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 10.03.2009 gün 2008/16869 - 2009/3979 sayılı bozma kararında özetle: "Dava konusu ... beldesi 4425 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı iptal edilerek orman niteliğiyle tesciline, elatmanın önlenmesi isteminin ise reddine karar verildiği, oysa; taşınmazın halen davalı adına kayıtlı olduğu gibi, yargılama aşamalarında davanın reddini istemek suretiyle davalı taşınmazın üzerinde hak iddiasında bulunmaya devam ettiğine göre, davacının elatmasının önlenmesine ilişkin istemin de kabulüne karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra elatmanın önlenmesi davasının kabulüne ve dava konusu ... beldesi, 4425 parsel sayılı taşınmaza davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesine ilişkindir....
yönünden intifadan men koşulunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş; mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda davalı ... bakımından intifadan men koşulunun gerçekleşmediği belirtilerek, elatmanın önlenmesi davasının reddine, diğer davalıların haklı ve geçerli bir neden olmaksızın taşınmazı kullandıkları fuzuli şagil oldukları saptanarak elatmanın önlenmesi davasının kabulüne, tespit dosyası ile belirlenen 5.919.00 TL. tazminatın 13.03.2002 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
in kullanımında olduğu tespit edilmiş, davacı vekilinin HMK'nin 124. maddesi uyarınca davada taraf değişikliği talebi Mahkemece kabul edilmiş, bilahare davalı ... aleyhine verilen davanın kabulüne dair karar davalı ... vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden, davanın davalı ... aleyhine açılmasına davalı ...'in kendi kusuru ile sebebiyet vermediği anlaşıldığına göre, lehine yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.08.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi - tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.10.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi ve 5.750,00 TL tazminatın tahsili istemleri ile açılmıştır. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, 1355 sayılı parsele davalının elatmasının önlenmesine, 5.750,00 TL tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava 06.08.2010 tarihinde açılmıştır. Bu tarihte sulh mahkemelerinin görevli olduğu üst sınır 7.230,00 TL’dir....
Ne var ki mahkemece yapılan keşifte davalının, davacının parseline tecavüzünün olmadığı, davacının parseli dışında kalan kadastral yola tecavüzlü bahçe duvarını inşa ettiği tespit edilmiştir. Bu durumda davacının yola elatmanın önlenmesi isteği bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru değil ise de hüküm sonucu esas bakımından usul ve kanuna uygun olduğundan HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün gerekçesinin yukarıdaki şekilde DEĞİŞTİRİLEREK DÜZELTİLMİŞ bu gerekçe ile ONANMASINA, 17.06.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 129 ada 13 parsel sayılı taşınmaza, komşu 129 ada 7 parsel maliki davalının taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ile taşkın kısmın bedelinin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, aşamada verdiği dilekçe ile öncelikle elatmanın önlenmesini, olmazsa taşkın arsa bedeli yanında geri kalan kısmın uğradığı değer kaybı ile taşınmazında yaptırdığı binanın her katında meydana gelen daralmadan doğan zararın tazminini istemiştir. Davalı, taşkın olduğu iddia edilen binanın ruhsatlı olduğunu, fenni mesul denetiminde belediyece onaylanmış projeye uygun olarak inşa edildiğini, yapının başkasının arsasına taştığını bilmediğini veya bilebilecek durumda olmadığını, iyiniyetli olduğunu, taşkınlığın tespit edilmesi halinde temliken tescil isteğinin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Somut olaya gelince; davacı tarafından dava dilekçesinde; elatmanın önlenmesi talebi ile birlikte yıkım talebinde bulunulduğu, elatmanın önlenmesi ve yıkım talebi yönünden dava değerinin belirtilmediği, dava değeri 10.000,00TL gösterilip harç yatırılarak dava açıldığı belirlenmiştir. Her ne kadar mahkemece mahallinde keşif yapılarak rapor alınmışsa da, mahkemece dava değeri belirlenmeden ve noksan harç tamamlanmadan yargılamaya devam edilerek karar verildiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle elatmanın önlenmesi ve yıkım talebi ile ilgili olarak harç ikmalinin sağlanması, ondan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken elatmanın önlenmesi ve kal talebi yönünden harç alınmaksızın davanın görülmüş olması doğru olmamıştır. 2- Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir....
Mahkemece, dava tarihinden önce müdahaleye son verildiği gerekçesi ile elatmanın önlenmesi talebinin reddine, tespit dosyasındaki masrafların davalıdan tahsiline ve dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık dönem için ecrimisile karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 2011/179 sayılı D.iş dosyasında davalının, davacının kayden maliki olduğu dava konusu 44324 ada 6 parsel sayılı taşınmazında 679 m2'lik kısma tel örgü çekerek elattığının tespit edildiği, dava açılmadan önce müdahalenin sonlandırıldığı, ancak çaplı taşınmaza davalının haksız elatması nedeniyle haksız işgal tazminatı niteliğinde olan ve usulüne uygun oluşturulan bilirkişi kurulunca tespit edilen ecrimisilin hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik yoktur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, dava ecrimisil talebi yönünden harçlandırıldığı halde elatmanın önlenmesi talebi yönünden harçlandırılmadığından dava konusu edilen taşınmazın tespit edilen dava değeri üzerinden eksik olan 22.861,45 TL peşin harcın tamamlanması için davacı tarafa süre verildiği, davacı vekilinin ecrimisil talebi yönünden davanın devamını, elatmanın önlenmesi talebi yönünden davanın müracaata bırakılmasını talep ettiği, aynı celse hazır bulunan davalılar vekilinin elatmanın önlenmesi yönünden davayı takip ettikleri, davacının verilen kesin süreye rağmen eksik harcı ikmal etmediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın usulden reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. İlk Derece Mahkemesinin 04.12.2019 tarihli ve 2020/1730 Esas, 2020/3863 Karar sayılı kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 8....