Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Davanın kabulüne karar verilebilmesi için, elatmanın mülkiyet hakkının aşırı ve taşkın kullanılması niteliği taşıması gerekir. Elatma objektif ölçütlere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesine karar verilemez. Başka bir anlatımla, taşkın kullanma yoksa hakimin olaya müdahalesi gerekmeyeceğinden davanın reddi gerekir. Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/05/2013 NUMARASI : 2012/356-2013/168 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne ve ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 26.05.2015 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ile diğer temyiz eden vekili Avukat Mesut geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir....
Elatmanın önlenmesi istemli davalarda mahkemenin görevi taşınmazın değerine göre belirlenir. Elatmanın önlenmesi istemi yanında ecrimisil istenmesi halinde, müddeabih bu iki istemin toplamıdır. Davacı, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi ile ilgili davayı 15.06.2010 tarihinde açmıştır. Bu tarihte sulh hukuk mahkemeleri dava değeri 7.230’ye TL kadar işlere bakmakla görevlidir. Dava konusu taşınmazların bu değerde olduğunu kabul etmek hayatın olağan akışına uygun değildir. Bu nedenle, dava konusu taşınmazların dava tarihindeki değeri dikkate alınarak, HUMK’nun 8/1 maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
-KARAR- Dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Davacı; dava konusu arsa vasıflı, 1038 ada, 48 parsel sayılı taşınmazı 31/08/2012 tarihinde satın alma yoluyla iktisap ettiğini, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmaksızın taşınmazın 150 m²'lik bölümüne gecekondu tarzında inşaat yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkıma karar verilmesini istemiştir.Davalı; çekişmeye konu taşınmaz üzerinde 20'den fazla yapı bulunduğunu, zilyetliklerindeki yapıyı 30 yılı aşkın süredir kullandığını, mülkiyeti kendisine ait olacağı düşüncesiyle gecekondu tarzında yapılandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece; davacının kayden maliki bulunduğu çaplı taşınmaza davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın fen bilirkişinin krokili raporunda kırmızı ile belirlenen 72 m² 'lik alana müdahale ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesine ve muhdesatın yıkımına karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller...
Somut olaya gelince, davacıların, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli eldeki davayı açtıkları, Mahkemece verilen görevsizlik kararı sonucunda elatmanın önlenmesi isteğinin Milas Kadastro Mahkemesince yargılamasının yapıldığı, eldeki davadaki uyuşmazlığın ise ecrimisil isteği olduğu, Milas Kadastro Mahkemesi'nin 28.04.2010 tarihli ve 2006/204 Esas, 2010/75 Karar sayılı elatmanın önlenmesi ve tespite itiraz istekli dosyası ile elatmanın önlenmesi isteğinin davacıların taşınmazlardan yararlanmasının davalılarca engellenmediği gerekçesiyle reddine karar verildiği, kararın derecattan geçerek düzeltilerek onandığı, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi'nin 21.06.2012 tarihli ve 2012/3289 Esas, 2012/4834 Karar sayılı kararı ile de karar düzeltme isteğinin reddine karar verildiği, elatmanın önlenmesi isteğinin reddine ilişkin kararın bu suretle kesinleştiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, elatmanın önlenmesine ve toplam 780,13TL ecrimisil bedelinin davalıdan alınmasına karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. TMK’nun “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683/2. maddesi gereğince, “Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir”. Malik, taşınmazına haksız elatma halinde hukuki himaye isteyebilir....
ın çaplı taşınmazına elattığı iddiasıyla 2006/53 Esasta kayıtlı elatmanın önlenmesi ve kal davası açılmıştır. ...'ın açtığı dava tapu iptali ve tescil davası ile birleştirilmiş, 31.07.2008 tarihinde ise elatmanın önlenmesi, kal davası 2005/143 Esas sayılı davadan ayrılarak 2008/132 Esasa kaydedilmiştir. Bu arada tapu iptali ve tescil istemli davanın da açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Kısaca söylemek gerekirse, karar düzeltmeye konu olan dava ... tarafından açılan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Elatmanın önlenmesi ve kal davasında davalı ...'ın davacı taşınmazına elatması sabit olmuş ve mahkemece dava kabul edilmiştir. Davanın kabulünde bir usulsüzlük yoktur. Ancak, mahkemece davalı ...'ın açtığı tapu iptali ve tescil davası ayrı bir esasta yürütülerek sonuçlandırıldığı halde bu hususta da karar vermiştir. Birleştirilerek görülen davaların HUMK'nun 46. maddesi uyarınca ayrılmasına karar verilebilir....
-KARAR- 1- Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup mahkemece, elatmanın önlenmesi talebi konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına ve ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2014 NUMARASI : 2012/626-2014/14 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davacılar; murisleri Seyit 'e ait elbirliği mülkiyetine tâbi 317 ada, 2504 parsel sayılı taşınmazda, yer alan 7 nolu bağımsız bölümü, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın mesken olarak kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.8.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, elatmanın önlenmesi davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 5.3.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali tescil ve elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporuna göre davacı taşınmazına 46 parsel sayılı taşınmazın 3985.21 metrekare tecavüzü olduğu saptandığından bu bölüme vaki elatmanın önlenmesine, fazla isteğin reddine, 34 parsel sayılı taşınmaz kayıtlarında hata bulunmadığından, tescil isteminin reddine karar verilmiştir....