Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.12.2008 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.01.2001 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Davalı, savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, bilirkişi raporuna bağlı kalınarak dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmaz 1159 ada 4 sayılı parselin çap kaydı içindedir. İncelenen tapu kayıt örneğinden 54.948 m2 yüzölçümündeki kargir ev ve ahır nitelikli taşınmazda davalının 200/54936 payı olduğu görülmektedir. Kayıtta davalı dışında başkaca paydaşlarda maliktir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.03.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalılardan ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizce 20.02.2006 tarihli yenileme dilekçesinin davalılardan ... vekiline usulünce tebliğ edilmediği, taraf teşkilinin sağlanmadığı, savunma hakkının kısıtlandığı gerekçeleriyle bozulmuştur....

      Yapılacak bu inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın tarafların ortak mirasbırakanlarından kaldığı saptanırsa bu takdirde bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulup tutulmadığı Türk Medeni Kanununun 676. maddesi de gözetilerek araştırılmalı, yöntemine uygun yapılmış bir taksim varsa ve bu taksimde taşınmaz davalıya terk edilmişse dava şimdiki gibi reddedilmeli, aksinin belirlenmesi halinde payı sebebiyle davacının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği kabul olunmalıdır. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar üzerinde durulmaksızın elatmanın önlenmesi isteği eksik inceleme ve araştırmayla reddolunduğundan karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine, 27.04.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, mülkiyet hakkına ve komşuluk hukukuna dayalı müdahalenin meni ve eski halde getirme istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 1479 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde yer alan davalıya ait 1745 parsel sayılı taşınmazın sınır kısmında vurulan su arkından dolayı evinin temelinin su çektiğini ve taşınmazının zarar gördüğünü beyanla arkın kaldırılması ve taşınmazın eski hale getirilmesini talep etmiş, davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, mülkiyet hakkına ve komşuluk hukukuna dayalı müdahalenin meni ve eski halde getirme istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 1479 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde yer alan davalıya ait 1745 parsel sayılı taşınmazın sınır kısmında vurulan su arkından dolayı evinin temelinin su çektiğini ve taşınmazının zarar gördüğünü beyanla arkın kaldırılması ve taşınmazın eski hale getirilmesini talep etmiş, davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat ve elatmanın önlenmesi KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde açıkça davalı şirketin vekil edeninin tapulu taşınmazına haksız olarak müdahale ederek zarar verdiğini açıklayarak, elatmanın önlenmesi, eski hale iade ve tazminat isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, dava tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve tazminat isteğine ilişkin olarak nitelendirildikten sonra, tapulu yere elatmanın önlenmesi isteği bakımından, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Davacı tarafın isteği, yapılan nitelendirme ve temyiz edenin sıfatı gözetilerek, temyiz incelemesinin Yüksek Yargıtay 1. Hukuk Dairesince yapılması gerekirken, 03.05.2012 tarih ve 2012/1838 Esas, 2012/5030 Karar sayılı kararıyla dosyanın Yüksek 8. Hukuk Dairesine görevsizlikle gönderilmesi yerinde değildir. O halde Yüksek 1....

          Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazların harici veya fiili taksimi ile paylarının mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşmayla belirlenmiş ya da, fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de paydaşlar bu durumu benimsemişlerse; kayıtta paylı, eylemli olarak bağımsız bu oluşumun resmi taksim yapılana veya ortaklığın giderilmesine kadar “ahde vefa” (söze sadakat) kuralı doğrultusunda korunması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar bir kısım davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden paydaşı olduğu 88 parsel sayılı taşınmazda kullandığı alanın bir kısmına davalılar tarafından çit çekilmek suretiyle müdahale edildiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinde bulunmuştur. Davalı ..., savunma getirmemiş, diğer davalılar, davacının taşınmazda çekişmesiz olarak kullandığı yer bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır....

              Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazların harici veya fiili taksimi ile paylarının mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşmayla belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de paydaşlar bu durumu benimsemişlerse; kayıtta paylı, eylemli olarak bağımsız bu oluşumun resmi taksim yapılana veya ortaklığın giderilmesine kadar “ahde vefa” (söze sadakat) kuralı doğrultusunda korunması gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili; komşu parseldeki inşaatın 1/2 hisse ile kendisi adına kayıtlı 184 ada 22 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğundan bahisle elatmanın önlenmesi ve kal'e karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Diğer 1/2 paydaş ...; davaya muvafakat sunmuştur. Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı incelenmiş; dava her ne kadar ... Emlak Ltd. Şti.yi temsilen davalı ...'a karşı açılmış ise de dosya içerisinde bulunan yapı ruhsatında yapı müteahhidinin ......

                  UYAP Entegrasyonu