Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; 106 ada 42 parsel sayılı taşınmazda yer alan binanın davacıya ait 106 ada 43 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlü olduğu anlaşıldığından asıl davanın kabulüne elatmanın önlenmesine ve tecavüzlü kısmın kal'ine, davalı-birleştirilen dosya davacısının iyiniyetli olduğu ispatlanamadığından birleştirilen davanın reddine, karar verilmiştir. Hükmü davalı-birleştirilen dosya davacısı vekili temyiz etmiştir. Elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin bu tür davalarda, davalı taşınmazların tüm kayıt maliklerinin davada davalı olarak yer alması zorunludur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.01.2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme tazminatı istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 31.03.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı Hazine vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili isteğine ilişkindir....

      Dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal isteklerine ilişkindir. Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi davası kural olarak fiilen müdahaleyi gerçekleştiren kişiye karşı açılır. Ancak, kayıt malikinin de elatma fiilinden sorumlu tutulması için taşınmazı bizzat kullanmasına gerek olmayıp, üçüncü kişilerin kullanımından da sorumluluğu bulunmaktadır. Kaldı ki, davacıların, kal talebi yönünden, yapının bulunduğu kayıt maliki ile yapıyı yapan kişi zorunlu dava arkadaşı olmakla her ikisinin davada yer alması gerektiğinden, Diyanet İşleri Başkanlığının da davada yer almasının sağlanması ve ondan sonra her iki davalı yönünden de elatmanın önlenmesi ve kal talebi incelenerek karar verilmesi gerekirken, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....

        Şöyle ki, bilindiği üzere; tapulu taşınmazların satışı TMK'nin 706, BK'nin 213 (6098 sayılı TBK'nin 237.), 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60 ve 89. maddeleri gereğince, resmi şekilde yapılmadıkça hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz ve satın alana herhangi bir mülkiyet hakkı bahşetmez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar Vildan ve Nilgün tarafından ayrı ayrı temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili; müvekkilinin 838 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, müvekkilinin taşınmazına bitişik olan 837 nolu parsel sahibi davalının, müvekkilinin tapulu yerine duvar çekmek suretiyle müdahale ettiğini ve halen de müdahalesi ve tecavüzünün devam ettiğini, davalının müdahale ettiği yerden men’i ile müvekkilinin tapulu yerinde olan davalının yaptırdığı duvarın kal’ine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kabulüne ve fen bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen 18,93 m2’lik tecavüzlü duvarın kal’ine karar verilmiştir....

            Mahkemesince bozmaya uyma kararı verilerek yeniden yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulüne, davalı tarafça dava konusu 1 ada 6 parseldeki taşınmaza fen bilirkişi raporunda sarı ve mavi ile taralı olarak gösterilen 153,39 m2 lik kısma yapılan müdahalenin men’ine, parsel üzerinde bulunan ve A ve B harfleriyle gösterilen davalıya ait yapının kal’ine, taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal talebine ilişkindir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kat mülkiyeti kurulmuş taşınmazda kat malikleri arasında ortak alana elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkin bulunduğundan hükme yöneltilen temyiz itirazları incelenmek üzere dosyanın Yargıtay 18.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 12.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.04.2009 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkına elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 3571 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan binanın enerji nakil hattı geçirmek üzere tesis edilen irtifak hakkına taşkın ve Elektrik Kuvvetli Akım Yönetmeliğinin 44.maddesi hükmüne de aykırı inşaa edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal isteğinde bulunmuştur. Davalı savunmada bulunmamıştır. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, irtifak hakkına dayalı elatmanın kal suretiyle giderilmesi istemine ilişkindir....

                  Mevkii, 1100 ada, 10 parselde kayıtlı ve düzenlenen 19.03.2020 tarihli bilirkişi heyeti raporu ekindeki krokide gösterilen ve davalıca inşa ettirilmiş sarı renkle işaretlenmiş kolon ile duvarın kaline, davalının müdahalesinin menine karar verilmiştir. Hükmü davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, paydaşlar arasında tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Kuşkusuz, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşların payına elatmalarının önlenmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şüyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir....

                    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28/04/2015 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, yola elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmaz davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmakla elatmanın önlenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Türk Medeni Kanununun 718. maddesi hükmüne göre; yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere arazi mülkiyeti kapsamına üzerindeki yapılar da girer....

                      UYAP Entegrasyonu