Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Asıl dava taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise muhdesatın aidiyetinin tespiti, el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/818 KARAR NO : 2021/1073 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/12/2021 KARAR TARİHİ : 29/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince dava dilekçesinde "Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine" denilmek suretiyle Uyap ekranından davasını açtığı ve eldeki esasa kaydının yapıldığı ayrıca davacı vekilinin 29/12/2021 tarihli talebi ile de davalarını Uyap sistemindeki hata sebebi ile Asliye Hukuk Mahkemesi yerine yanlışlıkla Antalya Asliye Ticaret Mahkemesinde açtıklarını beyan ettiği ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği anlaşılmış olmakla, sehven mahkememizde Uyap'tan açılan işbu dava dosyasının Asliye Hukuk Mahkemesi'ne tevzi edilmek üzere Tevzi Bürosuna gönderilmesine ve esasının bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki...

    No:12/12 Yıldırım/BURSA DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/07/2019 KARAR TARİHİ : 12/07/2019 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2019 Bursa Tevzi Bürosu tarafından 12/07/2019 tarihinde Mahkememize tevzi edilen Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesinin ''Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine '' şeklinde yazılmış ise de; sehven davanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmesi gerekirken Mahkememize tevzi edildiği anlaşıldığından; dosyanın esasının bu şekilde kapatılarak; Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmek üzere Bursa Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....

      Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.09.2015 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 26.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkili ile davalının kardeş olduğunu, ... İli, ......

        Maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteğinde bulunduğu, her ne kadar davacı ve davalı tacir olsa dahi uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmadığı, esasen dava dilekçesinde de bu yönde bir iddiaya yer verilmediği, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır. Aksi uygulamanın, asliye ticaret mahkemelerinin kuruluş amacına ve niteliğine aykırı düşeceği açıktır. O halde davacı, mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi isteği ile eldeki davayı açtığına göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözüm yerinin 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olduğu, ... 5....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı vekili, davaya konu 153 ada, 5 parsel sayılı taşınmazın müvekkili banka adına kayıtlı iken ... 1. Noterliğinin 04.03.2008 gün, 5339 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıya teslim edildiğini, davalının sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine ...24. Noterliğinin 02.09.2008 gün, 22506 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedilerek taşınmazın boş olarak teslimi ile ecrimisil ödenmesi istendiği halde davalının haksız işgalini devam ettirdiğini ileri sürerek, davalının elatmasının önlenmesine, 11/09/2008 ila 11/03/2009 tarihleri arası için 5.700,00.-TL işgal tazminatı, boş olarak teslim edileceği tarihe kadar aylık 950.00.-TL ecrimisilin işleyecek temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, yanıt vermemiştir....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçesinde öne sürülen iddiaların / savunmaların tamamının gerçek dışı olduğunu, tapu kayıtları ve satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde tüm vakıaların yazılı olduğunu, yanın olaydan haberdar olmaması ve ilgili davanın 4 no'lu (yeni 6 no) ilgili olmaması yönünde beyanlarının kabul edilemez olduğunu, müvekkili tarafından satın alınan taşınmazın tapu kaydının davalı T3 adına olduğunun tapu belgeleri ve raporla sabit olduğunu, bağımsız bölümün usulüne uygun satış vaadi sözleşmesi ile satın alınmış olup bilgi ve belgelerin bu yönde davalarını ispatlar şekilde olduğunu belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı eltamanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir....

            Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

              Satış vaadi alacaklısı davacı ... elbirliği mülkiyetine dahil bulunmadığından taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi halen geçerli olmakla birlikte satış vaadine konu taşınmaz elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete dönüştürülmedikçe sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından davacı adına tescile karar verilmesi mümkün değildir." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 15.01.2018 tarihli, 2016/18685 Esas - 2018/283 sayılı Kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Karar düzeltme kanun yoluna, davacı başvurmuştur. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....

                UYAP Entegrasyonu