WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün kira sözleşmesine dayalı olarak davaya konu evde oturduğunu beyan etmesi, davacının da dava dilekçesinde, kendisinin bilgisi dışında taşınmazın davalı ... tarafından kira sözleşmesi ile diğer davalı ...'e kiraya verildiğini ileri sürerek, davalının taşınmazdan bu kira sözleşmesi nedeniyle tahliyesini istemiş olması nedeniyle; davanın kira sözleşmesine dayalı tahliye davası olduğu, kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü alacak ile tahliye davalarının Sulh ... Mahkemelerinin görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Dava, davacı tarafından mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve tahliye davası olarak açılmıştır. Davalı ise davacı dışındaki üçüncü bir kişi ile aralarındaki kira ilişkisine dayanmış, ancak dosyaya herhangi bir kira sözleşmesi ibraz etmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.02.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.02.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ve davalı köy vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi istemi ile açılmıştır. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Davada, davalılardan Köy Tüzel Kişiliğiyle yapılan 01.03.2004 başlangıç tarihli ve 4 yıl süreli kira sözleşmesine dayanılmıştır. Kira sözleşmesinin incelenmesinden; davalı ... Köy Tüzel Kişiliğinin maliki olduğu 24 numaralı boş dükkan niteliğindeki yeri davacı ...’a kiralandığı görülmektedir....

      Bu durumda, uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı saldırının önlenmesi olduğu gözetilerek davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. Davacı tarafça dava dilekçesi ile taşınmazdaki kiracılık sıfatına ve kira sözleşmesine dayanılarak saldırının önlenmesi talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacının kira sözleşmesine ve kiracı olmasını nedeniyle kişisel hakka dayandığı zilyetliğe dayanmadığı anlaşılmakla davanın TMK'nun 683 ve devamı maddeleri kapsamında saldırının önlenmesi istemine ilişkin olduğunun, TMK'nun 981 ve devamı maddeleri uyarınca salt zilyetliğe dayalı zilyetliğin korunması istemine ilişkin olmadığının kabulü gerekir. Davacının istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, dava konusu 312 ada, 14 sayılı parselde davalılardan ... ile paydaş olduklarını, taşınmaz üzerine prefabrik büfe yaparak davalıya kiraladığını, kira gelirinden tek başına yararlandığını, kiralanması konusunda pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanmadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesine, muhdesatın kaldırılmasına ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000.-TL. ecrimisilin işgal tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., haksız ve yersiz açılan davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı, dava konusu yerde 14 yıldır faaliyet gösterdiğini, davalı ...’den 3 yıllık sözlü kira sözleşmesi yaptıklarını, kira sözleşmesine dayalı olarak prefabrik yapıyı kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir....

        Bu durumda halefiyet ilkesi gereğince taşınmazı iktisap eden yeni malikin, eski malik ile akdedilen 17.07.2008 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesine dayalı tüm hak ve borçlara sahip olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca; davalının kira ilişkisinden kaynaklanan kullanım hakkının bulunduğu ve dava tarihi itibariyle kira süresinin devam ettiği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.09.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kira sözleşmesine dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde 8 parsel sayılı Hazine'ye ait taşınmazı 04.08.1999 tarihli ve daha sonra 27.12.2011 tarihli kira sözleşmeleri ile kiraladığını ve taşınmazı halen kullandığını, taşınmazın etrafını çitle çevirmek istediğini, ancak komşu 9 parsel sayılı taşınmaz maliki davalının engellediğini, kiraladığı taşınmaza 242,92 m2 tecavüzde bulunduğunu ileri sürerek kira sözleşmesinden kaynaklanan elatmanın önlenmesi isteminde bulunmuştur....

            Mahkemece, taraflar arasında kira ilişkisi bulunduğu uyuşmazlığın da tahliye ve kira alacağına ilişkin olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, mahkemenin görevsizliğine, davaya bakmakla görevli mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; davacı idare vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece yukarıda başlık bölümünde yer alan nedenlerle hüküm bozulmuş, mahkemece önceki kararın gerekçeleri genişletilmek suretiyle direnilmiştir. Direnme kararı davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki davanın kira sözleşmesine dayalı kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili niteliğinde mi, yoksa kira sözleşmesine dayanmayan elatmanın önlenmesi, tahliye ve ecrimisil niteliğinde mi olduğu, varılacak sonuca göre görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Sulh Hukuk Mahkemesi mi olduğu noktalarında toplanmaktadır....

              Bilindiği üzere, kira sözleşmesinin geçerliliği herhangi bir şekil koşuluna bağlı tutulmamış, sözlü olarak da yapılabileceği kanun koyucu tarafından kabul edilmiştir. Öte yandan kira ilişkisi, kişisel borç doğuran bir sözleşme türü olup, taşınmazın mülkiyetinin el değiştirmesi ile ilgili değildir. Taşınmazın başkasına satılması, kiracının kişisel hakkını ortadan kaldırmaz. Davacının mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası değil, 6570 sayılı Yasa hükümleri uyarınca kiralananın tahliyesi ve kira alacağı davası açması gerekmektedir. Hâl böyle olunca, açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu gibi görevsizlik kararı verilmesi doğru değildir....

                DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, satın almak suretiyle maliki olduğu 8435 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 24 nolu bağımsız bölüme ilişkin davalılar arasında yapılan kira sözleşmesinin muvazaalı olduğunu, geçerli olmayan kira sözleşmesine dayalı olarak taşınmazı kullanan davalı ...'ın fuzuli şagil durumunda bulunduğunu ileri sürerek, kira sözleşmesinin iptali, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, kira sözleşmesinin geçerli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın kabulüne ilişkin verilen kararın temyizi üzerine Dairece “…davalılar arasında kiracılık ilişkisinin kurulduğu ... 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2006/253 esas ve 2006/254 esas sayılı kesinleşmiş kararlarıyla sabit olup, bu durumun halefiyet yoluyla davacıyı bağlayacağı da kuşkusuzdur.Bilindiği üzere, her dava açıldığı tarihteki koşullara tabidir.O halde, davalı ...'...

                  Her ne kadar 6100 Sayılı Yasanın 4/a maddesi gereğince kira sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesi görevli ise de, Davacı vekili, Türk Medeni Kanununun 683 ve devamı maddelerine göre, mülkiyet hakkına dayalı fuzuli işgal nedeniyle elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmış, davaya konu alana yönelik olarak taraflar arasında kira sözleşmesi olmadığını iddia etmiştir. Uyuşmazlık müdahale edildiği iddia edilen alanın sözleşme kapsamında kalıp kalmadığına yöneliktir. Davacı, davaya konu edilen alana ilişkin olarak kira sözleşmesine dayanmamıştır. Taraflar arasında ayrıca kira sözleşmesi olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmez, olsa olsa sözleşmenin söz konusu alanı da kapsaması halinde davanın esastan reddini gerektirir. Bunu da değerlendirecek olan mahkeme davanın elatmanın önlenmesi davası olması nedeniyle Asliye Hukuk mahkemesidir....

                    UYAP Entegrasyonu