Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.11.2002 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, kal isteminin reddine dair verilen 13.03.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ..., davalılara ait binaların adına kayıtlı 29 parsel numaralı taşınmaza tecavüzlü olduğunu belirterek elatmanın önlenmesi ve kal isteğinde bulunmuştur. Davalılar ise Türk Medeni Kanunu'nun 725. maddesi uyarınca taşkın kısmın adlarına tescili isteğinde bulunmuşlar ve davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece davacı ...'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.03.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukuna aykırılığın elatmanın önlenmesi ve kal suretiyle giderilmesi isteğine ilişkindir. Davacı, davalıya ait trafo binasının, maliki olduğu 95 ada 3 parsel sayılı taşınmazına tecavüzlü olduğunu; can ve mal güvenliğini tehdit ettiğini, kışın çatısında biriken karların binasına zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın kal suretiyle giderilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.05.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve yerin kendisine teslimini ve birleşen davada tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi davasının reddine, birleşen davanın kabulüne dair verilen 09.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/birleşen davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Birleşen davada davalı ve davacı, Türk Medeni Kanununun 725. maddesine dayanarak tapu iptali tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl dava reddedilmiş, birleşen dava kabul edilmiştir. Hükmü, davacı ve birleşen davanın davalısı temyiz etmiştir. Asıl davanın dayanağı, Türk Medeni Kanununun 683.maddesidir....

        O halde, yukarıda değinilen ilkelere göre somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece; idari işleme dayalı olarak taşkınlığın oluştuğu gözetilerek, davalının kusurunun bulunduğundan sözedilemeyeceği ve 3194 sayılı Yasa'nın 18. maddesi gereği binanın taşkın kısımlarının yıkımının, binanın tamamının yıkımına neden olacağı gerekçesiyle taşkın kısmın bedelinin depo ettirilerek davacının elatmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne karar verilmişse de yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir....

          Davacının zararının önlenmesi esas olmakla birlikte, davalıya da en az zarar verecek veya külfet yükleyecek önlem veya önlemler belirtilmeli, davalının yaptığı veya diktiği şeylerin yıkılması veya sökülmesi, yaptığı tesis ve işletmelerin kapatılması, yasaklanması veya başka yere taşınması son çare olarak düşünülmelidir. Davanın kabulüne karar verilebilmesi için, elatmanın mülkiyet hakkının aşırı ve taşkın kullanılması niteliği taşıması gerekir. Elatma objektif ölçütlere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesine karar verilemez. Başka bir anlatımla, taşkın kullanma yoksa hakimin olaya müdahalesi gerekmeyeceğinden davanın reddi gerekir....

            kendilerine ait 36 parsel çapı içerisinde gösterilmesinden ötürü, bu kısmıda içine alacak biçimde temel atılıp inşaat yaptıklarını, bu nedenle iyiniyetli sayılmaları gerekeceğini ileri sürerek 2,59 m2.lik bölümün davacıya ait 20 parselden ifrazı ve tapu kaydının iptali ile kendi adlarına tescilini istemişler, mahkemece davacının açtığı elatmanın önlenmesi davasının feragat nedeniyle reddine, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Bozma kararına uyularak, bilirkişi raporunda (a) ve (b) ile işaretlenen kısımlara elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, yola elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Davacı, dava dilekçesinde, ev inşaatı ve çıkmalar yapan davalının yolun kullanımı engellediğinden elatmanın önlenmesini ve yol üzerindeki taşkın kısım ile ilave çıkmaların kal’ini istemiştir. Dairemizce, eski yol zeminini daraltır biçimde yapılan binanın batı yönündeki yola elatılan bölüm hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi bozma nedeni yapılmıştır. Mahkemece, binanın batı yönünde ve kısmen binanın altında kalmış bulunan kadastrol yol ile ilgili olarak davacı tarafından açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, paydaşı oldukları 326 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne davalıların taşkın yapılaşmak suretiyle müdahale ettiklerini, ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım olmadığı taktirde tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece; elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin reddine, taşkın inşaat nedeniyle 11.692.-TL tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş davalılar vekili bedelin tahsiline karar verildiği halde elatılan bölümün tescili yönünde bir karar verilmediğini ileri sürüp tavzih istemiştir. Tavzih Talebinin reddine ilişkin karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....

                  Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedellerinin tahsili istemlerine ilişkindir. Keşif sonrası düzenlenen 28.05.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda, 55 parsel sayılı taşınmazın 506 parsel sayılı taşınmaza 1.000m²; 508 parsel sayılı taşınmaza da, 227 parselin 335m², 212 parselin de 412m² ağaç dikmek ve tel örgü ile çevirmek yoluyla taşkın olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde 227, 212 ve 237 parsel sayılı taşınmazların taşkın olarak kullanıldığını ileri sürmüş, 55 parsel sayılı taşınmazın taşkın kullanımı ile ilgili bir istemde bulunmamıştır. Mahkemece, 506 parsel sayılı taşınmaza taşkınlığı bulunan 55 parsel sayılı taşınmazın dava dışı Senih Baykan’a ait olduğu, davalıya husumet yöneltilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. HUMK’nun 74. maddesi gereğince hakim tarafların iddia ve savunmaları ile bağlı olup ondan fazlasına veya başka bir şeye hüküm veremez....

                    Taşkın inşaat nedeniyle temliken tescil isteklerinin açılan elatmanın önlenmesi davasında savunma yoluyla ileri sürülmesi mümkün olduğu gibi, ayrı bir davaya konu yapılması da olanaklıdır. Aynı dava içerisinde isteğin ileri sürülmesi halinde bu talebin dava da incelenip sonuca bağlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Ancak, ayrı bir davaya konu edilmesi halinde açılan bu davanın, elatmanın önlenmesi - kal davası bakımından bekletici sorun sayılması zorunludur. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesi E. 2004/12016- K. 2004/12676, T. 8.11.2004) Hal böyle olunca; dava da yıkım istemi de bulunduğu gözetilerek davalının açtığı temliken tescil davasının sonucunun bekletici mesele yapılması sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup mahkemece resen gözetilmesi gerekir. "...Dava mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dava ise TMK 725. Maddesi uyarınca temliken tescil isteğine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu