Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Malik haksız veya kendisine karşı ileri sürülebilir bir hakka sahip olmayan davalıdan taşınmazın iadesini (TMK. mad. 718/1,683) ve ecrimisil (haksız işgal tazminatı) isteminde bulunabilir. Somut olayda karşı davacılar, davalı ...’ın kendi rızaları ile taşınmazda oturduğunu, mülkiyet hakkının bulunmadığını belirterek elatmasının önlenmesini ve ecrimisil istemişlerdir. Karşı davacılar dava açmakla ...’a taşınmazda oturması için verdikleri rızayı geri almış sayıldıklarından ancak bu tarihten sonra haksız işgal tazminatı talebinde bulunabilirler. Davalı-karşı davacıların geriye dönük 5 yıllık ecrimisil talepleri ve bu talebin mahkemece kabulü kullanımın rızaya dayalı olduğu döneme ait olduğundan doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin hak sahibi olmayan zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

      Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal Ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. Davacı vekili, vekil edenlerinin davaya konu edilen, 12724 ila 12731 parsel sayılı sekiz adet taşınmazın maliki olduklarını, davalıların, dava konusu taşınmazları piknik alanı olarak kullanmak, masa ve oturma yerleri yapmak, bina yapmak, etrafını çevirmek ve işletmek suretiyle işgal ettiklerini açıklayarak, davalıların haksız müdahalesinin men'ine, yapıların kal'ine ve 9.000 TL ecrimisil alacağının davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir....

        Bilindiği üzere, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

          Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Bilindiği üzere; taşınmazdan yararlanamayan malik, engel olan kişilerden her zaman elatmanın önlenilmesini isteyebilir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.10.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 25.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 104 ada 66 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı şirketin bu yere santral koyduğunu ve burayı kullanmasına engel olduğunu, haksız elatmanın kal suretiyle önlenmesini ve 3 yıllık ecrimisil tutarı 2.700,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, taşınmazı dava dışı köyün göstermesi üzerine kullandıklarını, kaldı ki Aralık 2009 ayında santrali kaldırdıklarını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

              Dosya içeriği ve toplanan delillerden davanın, hükmedilmesi istenen ecrimisil miktarı olan 18.000,00 TL dava değeri üzerinden harç ödenmek suretiyle açıldığı, el atmanın önlenmesi istemi yönünden ayrı dava değeri belirtilmeden Mahkemece de bu husus açıklattırılmadan ve buna bağlı olarak elatmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadığı gibi, yargılama sırasında da elatılan taşınmaz değeri bilirkişilerce tespit edilmeksizin talep edilebilecek ecrimisil miktarının 17.190,00 TL olarak hesap edildiği, elatmanın önlenmesi yönünden harç yatırılmadan ve yargılama sırasında da bu yönden harç ikmali yapılmadan davaya devam edildiği ve elatmanın önlenmesinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

                Hal böyle olunca; Mahkemece dava konusu taşınmaza ait son tapu kaydı dosyaya kazandırılıp kayıt malikine bildirim yapılmak suretiyle davaya devam edip etmeyeceği hususu üzerinde durularak yeni malikin davaya devam etmesi halinde elatmanın önlenmesi talepleri yönünden işin esası hakkında karar verilmesi, davaya devam etmemesi halinde ise sonucuna göre karar verilmesi gerekir. 2.Ecrimisil yönünden; Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli ve 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, müvekkilinin kayden maliki olduğu 1 parsel sayılı taşınmazda bulunan 34 no’lu dubleks konuta davalının haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın kullanmak suretiyle elattığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu