Ancak, o paydaşın taşınmazda payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa elatmanın önlenmesi davası dinlenemez. Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorunu elatmanın önlenmesi davasıyla değil kesin sonuç sağlayacak taksim veya şuyuun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözülebilir. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanununun 213, 2644 sayılı Tapu Kanununun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazların harici veya fiili taksimi ile paylarının mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşmayla belirlenmiş ya da fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre de paydaşlar bu durumu benimsemişlerse; kayıtta paylı, eylemli olarak bağımsız bu oluşumun resmi taksim yapılana veya ortaklığın giderilmesine kadar “ahde vefa” (söze sadakat) kuralı doğrultusunda korunması gerekir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, irtifak hakkına yönelik elatmanın önlenmesi, kal ve muarazanın men'i istemine ilişkin olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 13.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı el atmanın önlenmesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiracılığın tespiti ve muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından 7.9.2012 günlü dilekçe ile temyiz edilmiş, ancak davadan feragat yetkisi bulunan davacı vekili Av.... bu defa 12.12.2012 havale tarihli dilekçesi ile açmış oldukları davadan feragat ettiklerini beyan ettiğinden vaki feragat sebebiyle mahalli mahkemece bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 28.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.08.2003 gününde verilen dilekçe ile yaylaya elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10.02.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, belediye sınırları içerisinde bulunan Büyükoba (Gozoyca) yaylasına davalıların kendilerine ait olduğu iddiasıyla yayla evi yapıp, kullandıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesini talep etmiştir. Davalılar, dava konusu yerin kadim yaylaları olduğunu savunmuşlar, mahkemece davanın sınır uyuşmazlığından kaynaklandığı gerekçesiyle idari yargının görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.06.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi (muarazanın önlenmesi) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı köy vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin masraf yokluğundan reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 30.09.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 29.6.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve muarazanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Muhtarlığı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 22.2.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi K A R A R Davacı, kanundan doğan hakkına dayanarak elatmanın (muarazanın) önlenmesi, kal tespit ve alacak isteğinde bulunmuş olup hüküm de Asliye Hukuk Mahkemesince verilmiş bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 20.3.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davacı bu sözleşmeye dayanarak şahsi hakkını ileri sürüp kiracılık haklarına vaki müdahalenin ve muarazanın meni isteminde bulunmuştur. Davada Türk Medeni Kanununun 982. ve devamı maddelerinde düzenlenen ve bir başkasına karışı üstün zilyetlik nedeniyle zilyetliğe vaki elatmanın önlenmesi dava edilmediğinden davacının elatmanın önlenmesi ile ilgili talebinin zilyetliğin korunması davası olarak değerlendirilip görevsizlik kararı verilmesi yanlıştır. Diğer taraftan ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/90-1062 sayılı dava dosyası kapsamında davacının dayanmakta olduğu kira ilişkisinin hukuken 11.8.1997 tarihinde sona erdiği anlaşılmaktadır. Kaldı ki, az yukarıda sözü edilen kira sözleşmesi davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile değil davacı ile ... Hazinesi arasındadır. Davalıya karşı bu kira ilişkisine dayanılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BARTIN SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2014 NUMARASI : 2011/1211-2014/250 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile birlikte eşit hisse ile paydaşı oldukları 197 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içerisindeki fındık ve kavak ağaçlarına da davalı ile birlikte müşterek malik olduklarını, ancak davalının ağaçlarda hakkının olmadığını iddia ettiği gibi fındık mahsulünu toplatmadığını ileri sürerek ağaçların 1/2 sinin kendisine ait olduğunun tespiti,elatmanın önlenmesi,muarazanın giderilmesi ve tedbiren kendi payına düşen fındık mahsulünun toplatılıp yediemin olarak kendisine teslimi isteğinde bulunmuştur. Davalı, çekişmeli taşınmaz içerisinde davacının diktiği ağaçlara müdahalesinin olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dinlenen tanık beyanlarından fındıkların ortak toplandığı, kesinleşen ceza dosyasında da davalının hırsızlık suçundan beraat ettiği gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi 320-1169 KARAR Dava, kiracı tarafından elatmanın önlenmesi ve muarazanın men-i'ne ilişkin olup Sulh Hukuk Mahkemesince hükme bağlandığından kararın temyizen incelemesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi uyarınca 3.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 3.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....