Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı davalının haksız yere işgal ettiği gerekçesi ile elatmanın önlenmesine, ecrimisil isteğinin ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; davacının mülkiyetinde bulunan taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmaksızın davalının işgal sureti ile elattığı belirlenerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile hükmedildiğine, davacı yararına takdir edilen 5.914.70.-TL avukatlık parasının hüküm bölümünde 5.9147.70.-TL belirtilmiş olmasının yazım hatasından kaynaklandığı anlaşıldığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.503.09....
Davacının temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yere elatmanın önlenmesi ve ecrimisilin tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesi taraf vekillerince, duruşmalı olarak yapılması ise davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz edenlerden davalı vekili Av.... geldi. Davacı adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava dilekçesinde, davalının kat mülkiyetli anataşınmazın ortak yer bahçesine kömür satış yeri ve deposu yaparak elattığı ileri sürülmüş, elatmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı istenilmiştir. 1-Davada istenilen haksız işgal tazminatı tutarı 1.170 YTL.sını geçmemektedir....
Nitekim, 08.03.1950 tarihli ve 1949/22 Esas, 1950/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle; a) Haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklindeki olumlu zarar, b) Kullanmadan doğan olumlu zarar, c) Malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir. (Hukuk Genel Kurulunun 25.02.2004 tarihli ve 2004/1-120 Esas, 2004/96 Karar sayılı ilamı)....
Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....
Ecrimisil talebi yönünden davanın kabulüne karar verilebilmesi için, davalının eyleminin, Kat Mülkiyeti Kanununa göre ortak alanı haksız işgal sayılıp sayılmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu yönüyle dava, kaynağı itibariyle, elatmanın önlenmesi davasından farklı bir hukuki niteliğe sahip değildir. Bu nedenlerle, haksız işgal iddiasına dayandırılması zorunlu olan ecrimisil isteminin de Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklandığını kabul etmek zorunludur. Aksi düşünce, usûl ekonomisi ve yargılamaların makul süre içinde bitirilmesi ilkeleri ile de bağdaşmamaktadır. Somut olayda davacılar, taşınmaz üzerinde kat mülkiyeti kurulduğunu ve davalının ortak alanı işgal ettiğini belirtmekle; tüm talepler yönünden birlikte açtıkları davada, haksız işgal olgusunu Kat Mülkiyeti Kanununa dayandırmışlardır. O halde, 634 sayılı Yasadan kaynaklanan uyuşmazlığın, tüm talepler yönünden sulh hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir....
Elatmanın önlenmesi isteğine yönelik temyiz incelemesinden, TMK'nin 683/2. maddesinde "Malik malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir." denilerek mülkiyet hakkına değer verileceği hükme bağlanmıştır. Ayrıca Anayasanın 35. maddesi de benzer bir düzenleme getirmiştir. Somut olaya gelince, davacının, TMK'nin 683. maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına dayalı olarak eldeki davayı açtığı dosya kapsamından anlaşıldığına göre, mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekir. Bu bakımdan, talebin kabulü için depo kararı verilmesine gerek bulunmamaktadır....
Öyle ise davalı yönünden korunması gerekli bir bağıtın varlığından söz edilemez.Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve gerekçelerle yazılı olduğu üzere elatmanın önlenmesi isteğinin reddine karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi kabule göre de mahkemece, elatma olgusu reddedildiği halde, fuzuli şagilin (haksız işgalcinin) taşınmazı kullanmasından dolayı taşınmaz malikine ödemekle yükümlü olduğu en az kira bedeli, en fazlası mahrum kalınan gelir kaybı olarak öngörülen haksız işgal tazminatı niteliğindeki ecrimisilden davalının sorumlu tutulması yoluna gidilmiş olması da kural olarak doğru değildir." gereğine değinilerek bozulmuş,mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne;ecrimisil isteği hakkında ise bozma ilamından sonra ödeme yapıldığı gerekçesi ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haksız işgal nedenli Uyuşmazlık, olaya ve mahkemenin nitelendirmesine göre mülkiyet hakkına dayalı haksız işgal nedeni ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olup, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 07.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava ve birleştirilen dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat türüdür. Nitekim, 08.03.1950 gün ve E:1949/22, K:1950/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....