WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği gibi; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın elatmanın önlenmesi talebi açısından kabulüne, ecrimisil talebi açısından reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Davacı, 16.2.2007 tarihinde maliki olduğu 4782 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümü davalının haksız olarak işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve davalının tahliyesine ayrıca fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik aylık 300,00 TL den 18.000TL ecrimisil bedelinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

      Davacıların temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

        Dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemlerine ilişkindir. Bilindiği üzere; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" şeklinde mülkiyet hakkının içeriği belirlenmiştir. 1.Açıklanan bu ilke ışığında davacı vekilinin elatmanın önlenmesi isteminin reddi yönündeki temyiz itirazının incelenmesinde; dosya kapsamından, dava konusu taşınmazda davalıların kullanımının sabit olduğu, esasen bu hususun Mahkemenin de kabulünde olduğu anlaşılmış; bu kabule göre davacının payına yönelik elatmanın önlenmesinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.11.200 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; elatmanın önlenmesi ve kal isteğinin reddine, tazminat isteğinin kısmen kabulüne dair verilen 21.4.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davacı, 22 parsel sayılı taşınmaza gecekondu yaparak müdahalede bulunan davalının elatmasının önlenmesini, tecavüzlü binanın kal’ini ve haksız işgal edilen 1.1.2003-31.6.2004 tarihleri arasındaki dönem içinde 1.320.000.000.TL ecrimisil isteğinde bulunmuştur. Davalı; davanın reddini savunmuştur....

            Bilindiği gibi; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

              Bilindiği gibi; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir....

                Davacılar ıslah ettikleri dava dilekçesinde, paydaşı oldukları 4702 ada 2 parsel sayılı taşınmazı davalı şirketin hiç bir hukuksal sebebe dayanmadan işgal ettiğini, tüm uyarılara rağmen davalının taşınmazı tahliye etmeyip herhangi bir ücret de ödemediğini ileri sürüp, payları oranında elatmanın önlenmesi, ecrimisil istemişlerdir. Davalı, dava konusu taşınmazın kira sözleşmesine dayalı olarak kullanıldığını Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunu, haksız işgal iddialarının doğru olmadığını, aleyhine açılan tahliye davalarının reddinden sonra aynı sonuçları doğuracak şekilde bu defa elatmanın önlenmesi davası açıldığını, istemin haksız ve dayanaksız olduğunu bildirip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinin kabulüne karar verilmiştir....

                  Davalı, jandarma karakolunun hazine arazisi üzerinde kurulu olduğunu, davacının taşınmazını işgal etmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, feragat nedeniyle elatmanın önlenmesi isteğinin reddine, ecrimisil isteğinin haksız işgalin keşfen sabit olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir. Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 12.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat karşı dava yoluyla elatmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tazminat isteminin kısmen kabulüne, elatmanın önlenmesi ve haksız işgal tazminatı isteminin kabulüne dair verilen 17.03.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı/k.davalı vekili ve davalı/k.davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, 03.06.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu