Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengeleri de gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir. Davalının, kendi taşınmazı üzerine yaptığı yapının salt ruhsatsız olduğu, imara aykırı bulunduğu ileri sürülüp, TMK'nın 737. maddesi uyarınca yıkım ve eski hale getirme istenemez. Yapının imara aykırı olması yanında bir zararın doğması da şarttır. Salt imara aykırılık, idari mercileri ve idare mahkemelerini ilgilendiren bir husustur. Mahkemece TMK'nın 737 ve devamı maddeleri uyarınca davalının zararının ne olduğu, bu zararın nasıl ve ne şekilde giderileceği bilirkişi marifetiyle saptanmalı, zararın giderilmesi için gerekli önlemler de tespit edildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....
ın 10/03/2014 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 18.42 m2'lik kısmına tecavüzlü olduğu tespit edildiğinden 18.42 m2'lik kısma davalılar tarafından yapılan müdahalenin men'ine, 12/03/2014 tarihli inşaat bilirkişisi ...'in raporundan fen bilirkişisi ...'ın 10/03/2014 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 18.42 m2'lik kısmının yıkımının mümkün olmadığı anlaşıldığından dava konusu 150 ada 106 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki yapının yıkımına (kal'ine), birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü; davalılar-birleştirilen davacılar vekili temyiz etmiştir. Elatmanın önlenmesi ve kal talebi yönünden davanın kabulüne karar verilebilmesi için, elatmanın mülkiyet hakkının aşırı ve taşkın kullanılması niteliğini taşıması gerekir. Elatma, objektif ölçütlere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesine karar verilemez....
Gereği görüşüldü: Kadastro sırasında 122 ada 24 ve 25 parsel sayılı sırasıyla 5386,25 metrekare ve 4031,47 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydına, miras yoluyla gelen hakka, paylaşmaya, bağışa ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak sırasıyla davalı ... ve ... adına ayrı ayrı tespit edilmiştir. Davacı ... adına tespit edilen dava dışı 122 ada 26 parsel sayılı taşınmazın eksik tespit edildiğini öne sürerek, kesin hükme, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın bir bölümü hakkında dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, 122 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı ... adına, 122 ada 24 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf Ayvacık Asliye Hukuk Mahkemesinin 5.6.1990 tarih 1981/96-1990/163 E.K. sayılı kesin hükmüne dayanmıştır....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında, davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. ... ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda, somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....
Davacı, kayden maliki olduğu 209 ada 3 parsel sayılı taşınmazı yapı malzeme satışı ve depo yeri olarak davalının 10 yıldır haksız kullandığını, Seferihisar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/42 değişik iş sayılı dosyası ile müdahalenin varlığının tespit edildiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesine ve son 5 yıl için toplam 7.000,00 TL ecrimisilin faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmaza komşu yerde deposu olduğunu, davacı taşınmazına müdahalesi bulunmadığını, elatmanın önlenmesi isteği bakımından yatırılan harç olmadığından bu istek yönünden karar verilemeyeceğini, ecrimisil talebinin haksız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında, inşaat malzemesi satışını adına değil, ortağı olduğu şirket adına yaptığını, husumetin kendisine düşmeyeceğini bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,TESPİT, TESCİL -KARAR- Dava, kadastro mahkemesinden verilen kadastro öncesi tapuya dayalı elatmanın önlenmesi tespit ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 7.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Yıkım ve Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, elatmanın önlenmesi yönünden davanın kabulüne, yıkım yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ : DİVRİĞİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/01/2014 NUMARASI : 2011/351-2014/53 Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 297 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalı şirketlerin taşınmazın ortasından izinsiz yol açarak taşınmazı kullanılamaz hale getirdiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesi ve bilirkişi marifetiyle tespit edilecek ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve bilirkişilerce belirlenen 589.27.-TL ve 54819.-TL ecrimisilin herbir davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Karar, davalılar vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .....................'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
"İçtihat Metni"Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın önlenmesi K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, kadastro çalışmalarında davacı adına tespit edilen ancak tutanakları itirazlı olduğu bildirilen 88 ve 89 parsellere davalının müdahalede bulunduğu iddiası ile mülkiyet hakkına dayanılarak açılan elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...