ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2021 NUMARASI : 2020/257 E, 2021/479 K DAVA KONUSU : Adi Ortaklık Sözleşmesinden Kaynaklı Tapu İptali ve Tescil Davası KARAR : AFYONKARAHİSAR 1....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazını yinelediklerini, davacının ödünç para verdiği iddiasında bulunduğu Adi Ortaklığın 16 Kasım 1998 tarihinde imzalanan 13 maddeden oluşan ortaklık sözleşmesinin 8. maddesinde de belirtildiği üzere ortak girişimin pilot ortağının sadece işveren konumundaki idareyle yapılacak iş ve işlemlerde diğer ortakları temsil edebileceğini, adi ortaklığın temsili ve ilzamı konusunda mutlaka birlikte karar alınması ve temsil edilmesinde ortakların mutabık kaldıkları, BK hükümlerine göre adi ortaklığın tüzel kişiliği olmaması nedeniyle adi ortaklığın tamamına husumet yöneltilmesi gerektiğini, adi ortakların ortaklığın borçlarından müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları gibi ortaklığın temsilinde zorunlu dava arkadaşı olduklarını, adi ortaklık sözleşmesinde belirtildiği üzere müvekkili şirketin ve dava dışı diğer adi ortaklığın ortaklarının paylarının eşit olduğu, adi ortaklığın her iki ortağını temsilen ikişer üyeden oluşan yönetim...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazını yinelediklerini, davacının ödünç para verdiği iddiasında bulunduğu Adi Ortaklığın 16 Kasım 1998 tarihinde imzalanan 13 maddeden oluşan ortaklık sözleşmesinin 8. maddesinde de belirtildiği üzere ortak girişimin pilot ortağının sadece işveren konumundaki idareyle yapılacak iş ve işlemlerde diğer ortakları temsil edebileceğini, adi ortaklığın temsili ve ilzamı konusunda mutlaka birlikte karar alınması ve temsil edilmesinde ortakların mutabık kaldıkları, BK hükümlerine göre adi ortaklığın tüzel kişiliği olmaması nedeniyle adi ortaklığın tamamına husumet yöneltilmesi gerektiğini, adi ortakların ortaklığın borçlarından müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları gibi ortaklığın temsilinde zorunlu dava arkadaşı olduklarını, adi ortaklık sözleşmesinde belirtildiği üzere müvekkili şirketin ve dava dışı diğer adi ortaklığın ortaklarının paylarının eşit olduğu, adi ortaklığın her iki ortağını temsilen ikişer üyeden oluşan yönetim...
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet itirazını yinelediklerini, davacının ödünç para verdiği iddiasında bulunduğu Adi Ortaklığın 16 Kasım 1998 tarihinde imzalanan 13 maddeden oluşan ortaklık sözleşmesinin 8. maddesinde de belirtildiği üzere ortak girişimin pilot ortağının sadece işveren konumundaki idareyle yapılacak iş ve işlemlerde diğer ortakları temsil edebileceğini, adi ortaklığın temsili ve ilzamı konusunda mutlaka birlikte karar alınması ve temsil edilmesinde ortakların mutabık kaldıkları, BK hükümlerine göre adi ortaklığın tüzel kişiliği olmaması nedeniyle adi ortaklığın tamamına husumet yöneltilmesi gerektiğini, adi ortakların ortaklığın borçlarından müşterek ve müteselsilen sorumlu oldukları gibi ortaklığın temsilinde zorunlu dava arkadaşı olduklarını, adi ortaklık sözleşmesinde belirtildiği üzere müvekkili şirketin ve dava dışı diğer adi ortaklığın ortaklarının paylarının eşit olduğu, adi ortaklığın her iki ortağını temsilen ikişer üyeden oluşan yönetim...
Sulh Hukuk ve Diyarbakır 4. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi, haksız işgal tazminatı ve tahliye istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında kira sözleşmesi bulunmadığı, uyuşmazlığın mülkiyet hakkına dayalı olarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkin olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesince ise, 6100 sayılı HMK'nın 5-4/1. maddesi gereğince uyuşmazlığa bakmakla sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile karşı görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK YARGITAYA G.TARİH:20.10.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava, elatmanın önlenmesi ve tahliye, birleşen davalar ise temliken tescil ve alacak istemlerine ilişkin olup, Dairenin 2014/8981 E-2015/9265 K sayılı 22.06.2015 tarihl ilamı ile elatmanın önlenmesi davasına ilişkin kısım kesinleşmiş olup, elde kalan talebin temliken tescil ve alacak isteğinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 11.01.2019 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 31.01.2019 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.06.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, tahliye ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne dava değerinin duruşmalı işler için belirlenen değerden daha az olduğundan duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 27 parsel sayılı taşınmazda ... kat 1 numaralı, zemin kat 4 ve 6 numaralı taşınmazların 1/2 payın maliki diğer 1/2 payın ise elbirliği maliki bulunduğunu, davalının bu taşınmazları hiçbir hukuki ilişkiye dayanmadan işyeri olarak kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ile tahliyesini ve 01.04.2010 tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte şimdilik 3.000TL’nin davalıdan alınmasını...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.8.2006 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 31.1.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elatmanın önlenmesi, tahliye ve 2770 YTL ecrimisilin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteminin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafca temyiz edilmiştir. HUMK.nun 21.7.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Yasa ile değişik 8/1 maddesi uyarınca Sulh Hukuk Mahkemesi değeri 5490 YTL ye kadar olan davalara bakmakla görevlidir....
Mahkemece diğer ortağın vekili olan davalı anne babanın işyerinde faaliyette bulunabilecekleri, bunu davacının engelleyemeyeceği, davalı eylemlerinin haksız el atma olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava; adi ortaklığın ortağı olan davacının ortaklıktan doğan hak ve yetkilerinin, ortaklığa ait işyerine girmesinin, çalışmasının ve dükkanda faaliyette bulunmasının engellendiği iddialarıyla el atmanın önlenmesi davasıdır. Adi ortaklık, dava tarihindeki 6098 sayılı TBK’nın 620-645. maddelerinde düzenlenmiştir. Adi ortaklıkta “müşterek amaç uğruna birlikte çaba” ilkesi vardır. Adi ortaklıkta bulunan tüm ortaklar hiyerarşiden uzak, eşit bir konumda ortak gayenin gerçekleşmesi amacıyla katkıda bulunurlar. Ortak amacın gerçekleşmesini engelleyen eylemler olduğunda da bunun giderilmesi, önlenmesi için yasal yollara başvurup, müdahalenin giderilmesini talep edebilirler....
Mahkemece diğer ortağın vekili olan davalı anne babanın işyerinde faaliyette bulunabilecekleri, bunu davacının engelleyemeyeceği, davalı eylemlerinin haksız el atma olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de, dava; adi ortaklığın ortağı olan davacının ortaklıktan doğan hak ve yetkilerinin, ortaklığa ait işyerine girmesinin, çalışmasının ve dükkanda faaliyette bulunmasının engellendiği iddialarıyla el atmanın önlenmesi davasıdır. Adi ortaklık, dava tarihindeki 6098 sayılı TBK’nın 620-645. maddelerinde düzenlenmiştir. Adi ortaklıkta “müşterek amaç uğruna birlikte çaba” ilkesi vardır. Adi ortaklıkta bulunan tüm ortaklar hiyerarşiden uzak, eşit bir konumda ortak gayenin gerçekleşmesi amacıyla katkıda bulunurlar. Ortak amacın gerçekleşmesini engelleyen eylemler olduğunda da bunun giderilmesi, önlenmesi için yasal yollara başvurup, müdahalenin giderilmesini talep edebilirler....