Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

    Köyü 1260, 1261, 1262 ve 1263 parsel sayılı taşınmazların tapuda davalı adına kayıtlı olduklarını, yörede 2008 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldıklarını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilleri ve davalının elatmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu parsellerin tamamının tapu kaydının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescillerine, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi- yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı vekili, dava konusu 64 ada 4 sayılı parselin 23.06.1954 tarihinde yapılan kadastro çalışması ile çalılık vasfı ile Hazine adına tespit gördüğünü, kadastro tespitine itirazı komisyonca reddedilen dava dışı ...'ın ......

        Zira hükme esas alınan 15.05.2014 tarihli keşif ve raporlar incelendiğinde, dava konusu taşınmazların davalının kullanımında olup olmadığı üzerinde durulmuş, davacıların kullanımının engellenip engellenmediği tespit edilmemiştir. Öte yandan dava konusu taşınmazların güncel tapu kayıtlarına ilişkin yapılan sorgulamada tapu kayıtlarının pasif hale geldiği, bazı taşınmazlar yönünden davacıların hissesinin kalmadığı, bazı taşınmazlar yönünden ise davalının hisse miktarının değiştiği tespit edilmiştir. Elatmanın önlenmesi istemli davalarda davacıların yargılama süresince hukuki menfaatlerinin devam etmesi gerektiğinden dava konusu taşınmazların ilgili Tapu Müdürlüğünden güncel tapu kayıtları getirtilerek davacılara ait hissenin kalmadığı taşınmazlar yönünden aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmelidir....

          Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir'' şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda; kaydın davacıların murisine ait olan taşınmazda, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı gibi, haklı ve geçerli bir nedeni bulunmaksızın anılan taşınmazı kullandığı gözetilerek el atmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile reddi doğru görülmemiştir. Davacının ecrimisil istemine gelince, bilindiği üzere ecrimisil, kötüniyetli zilyedin geri vermekle yükümlü olduğu bir şeyi haksız olarak alıkoyması nedeniyle hak sahibine ödemek zorunda kaldığı bir tür haksız fiil tazminatı niteliğindedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.6.2005 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; görevsizlik nedeni ile elatmanın önlenmesi davasının reddine dair verilen 2.11.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı köy vekili ve davalı Mera Komisyonu Başkanlığı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava tahliye davası olarak nitelendirilip görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı ile Mera Komisyonu Başkanlığı olarak Ardahan Valiliği temyiz etmiştir. Az yukarıda söylendiği üzere davanın dayanağı mülkiyet hakkıdır....

              Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen, elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar, davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, imar parseline elatmanın önlenmesi ve yıkım, bunun mümkün olmaması halinde arsa bedelinin taraflarına ödenmesi koşuluyla taşınmazın davalı adına tescili istemine ilişkidir. Davacılar, mirasbırakanları ...'...

                  Bu durumda, terekeye karşı miras bırakanın yapmış olduğu haksız fiil niteliğindeki muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalar dışında eldeki davada olduğu gibi el birliği mülkiyetinin bulunduğu hallerde pay oranında dava açılamayacağı tartışmasızdır. Öte yandan, ... Medeni Kanununun 702-4 maddesi hükmünde öngörülen ortaklardan birinin terekeyi temsilen ve terekeyi koruma adına tek başına açabileceği elatmanın önlenmesi davalarında uygulanabilirliği olan hükmün eldeki dava bakımından tatbik edilemeyeceği ve uygulama yerinin bulunmayacağı kuşkusuzdur. O halde, pay oranında açılan davanın dinlenilmesine ve dava dışı mirasçılarında davaya dahil edilerek taraf oluşturulmasına olanak bulunmadığı gözetildiğinde reddedilmesi bu gerekçe ile sonucu itibari ile doğrudur. ./.. -2- Davacıların, temyiz itirazlarının reddi ile kararın bu gerekçeyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

                    Davacı vekili tarafından verilen 19.06.2020 tarihli dilekçe ile ilk derece mahkemesinin 11.06.2020 tarihli temyiz talebinin reddine dair ek kararın temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesi bulunan taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talebine ilişkindir. Davacılar vekili, 23.02.1985’te vefat eden muris ...'a ait ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1671 Esas, 2015/761 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre 16 mirasçısının bulunduğunu, murisin ... ili, ... ilçesi, 301 pafta, 2430 ada, 1 parsel sayılı taşınmazda tapu tahsis belgesinin bulunduğunu, davacıların taşınmazdan ve üzerindeki muhdesatlardan faydalanamadığını, davalının dairelerden birini kendisinin fiilen kullanıp diğer daireleri ve işyerlerini kiraya verdiğini belirterek, fazlaya dair istem ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı ...'...

                      UYAP Entegrasyonu