Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 12.01.2016 gün ve 2014/9009 Esas, 2016/66 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü. - KARAR - Davacı vekili, tarafların arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yaparak anlaştıklarını, bu anlaşmaya göre eski 31 parselin üzerine tam olarak denk gelecek şekilde yapılacak zemin kat dükkan ile bu dükkan için 20 m²'lik bodrum ve dükkan üzerine 62-59 parsellere cephe olan bir stüdyo daire ve ikinci katta iki bitişik stüdyo dairenin arsa sahibine verileceğini, davalının sözleşmeye uymadığını, müvekkiline verilecek dükkan alanını küçülttüğünü ileri sürerek, davalının sözleşmeye aykırı imalat/edim şeklindeki muarazasının men'ine, gerek projede ve gerekse zeminde sözleşmede belirtilen niteliklerde dairenin aynen teslimi suretiyle edimin ifasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    elatmanın önlenmesine ve dava konusu sığınağın eski hale getirilmesine, davalıların söz konusu elatmalarının önlenmesi için kararın kesinleşmesinden itibaren 30 günlük kesin süre verilmesine, 30 günlük sürede kararı yerine getirmediği takdirde masrafları davalılar tarafından karşılanmak üzere davacıya icraen infaz yetkisi verilmesine, ....01.2015 tarihli inşaat bilirkişi raporu ve ekinde yer alan ... kat planının kararın eki sayılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile davaya konu taşınmazda 16/04/2014 tarihli inşaat yüksek mühendisi ...'nun raporu doğrultusunda kat tabliyelerinin alınması işleminde bina zemin kat kolonlarına kadar yıkılıp (temel ve zemin kat kolonlarından itibaren) yeniden yapılması ve zemin kat hizasından ilave edilen kısımların ilk olarak taşınmazın plan ve projeye uygun hale getirilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Hükme esas alınan 16.04.2014 tarihli bilirkişi raporunun düzenlenmesinden sonra ... Belediye Başkanlığı’nın 16.04.2015 tarihli yazısıyla dava konusu binanın yüksekliğinin mevcut mevzuat hükümlerine aykırı bulunmadığı, yükseklik olarak da 5,50 metreden düşük bulunduğu, bu nedenle davacıya tadilat ruhsatı verilmesinin gerekli görülmediği bildirilmiş olup mahkemece bu yazı cevabı uyarınca herhangibir araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması isabetsizdir....

        Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, BK’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan, sözleşmenin geriye etkili olarak feshi, tapu iptâli ve tescil, müdahalenin önlenmesi ve tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı arsa sahibi, davalılardan ... ile aralarında resmi şekilde düzenlenen 24.10.1997 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yapması gereken binayı ruhsata ve yasaya aykırı olarak yaptığını, kendisine isabet eden bağımsız bölümleri teslim etmediğini iddia ederek, aralarındaki sözleşmenin geriye etkili olarak feshini, yükleniciye devredilip ondan da diğer davalıların devralmış oldukları tapu kayıtlarının iptâli ile kendi adına tescilini, davalıların taşınmaza vâki müdahalelerinin önlenmesini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde ortak yerlere elatmanın önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kat mülkiyetli anataşınmazın ortak yerlerine davalının elatmasının önlenmesi ile projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi istemine ilişkin olup, davayı anataşınmazda kat maliki olmayan yönetim kurulu başkan yardımcısı ile muhasip üye açmıştır. Kat Mülkiyeti Yasasının 35. maddesi yöneticinin görev ve yetkilerini belirlemiş olup, bunların arasında mülkiyet hakkı ile sıkı sıkıya bağlı bulunan ortak yere elatmanın önlenmesi davasını açma yetkisi ve görevi yoktur....

            Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır....

              Davalı, kendi evine de üst kat komşusunun evinden su sızıntısı geldiğini ileri sürmüş, meydana gelen su sızıntısının kendisinden kaynaklanmadığını savunmuştur. Mahkemece, anataşınmazın ortak yerlerinden kaynaklanan bir uyuşmazlığın söz konusu olmadığı, uyuşmazlığın bitişik iki bağımsız bölüm maliki arasında tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi niteliğinde olduğu, davaya genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinin bakması gerektiğinden bahisle görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, kat irtifakı kurulmuş taşınmazdaki bağımsız bölümler arasında elatmanın önlenmesi isteğinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanması gerektiğinden sulh hukuk mahkemesi görevlidir....

                karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıklarını, 13/10/2016 tarihli sözleşmeden 1 gün sonra ise toplam 11 adet taşınmazın davalı adına tescil edildiğini, davalının kat karşılığı inşaat sözleşmesi için müvekkiline teklifte bulunduğunu, müvekkili tarafından teklifin düşük bulunduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı adına kayıtlı hisselerin 1/2'sinin iptali ile davacı adına tesciline mümkün olmadığı takdirde 10.000,00 TL tazminatın davalılardan tahsilini talepli davada dava konusu taşınmazın taşınmaz kaydına ''davalıdır'' şerhi konulması ve üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir talebi konulması talep ve dava edilmiştir....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının kat karşılığı sözleşmesine istinaden inşaatı yapmış olan müteahhitten satış vaadi sözleşmesi ile daire satış taahhüdü alan bir “nihai tüketici” olduğunu, 6502 sayılı Tüketicinin korunması Hakkında Kanun'un 1., 2. ve 73. maddesi gereğince görevli mahkeme, Küçükçekmece Asliye Hukuk Mahkemeleri olmadığının, görevli mahkemelerin İstanbul Tüketici Mahkemeleri olduğunu, göreve itiraz ettiklerini, davacılar ile müteahhit T8 arasında bir kat karşılığı inşaat ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmış olduğu ve yapı, arsa sahiplerinin onayladığı projeye göre tamamlandığını, davalının ise, katkarşılığı inşaat sözleşmesine göre müteahhide isabet eden dairelerden birisini satış vaadi sözleşmesi ile müteahhitten devraldığını, müteahhitin arsa sahiplerine onaylattığı projeye göre imalatı yapıp bitirdiği halde arsa sahipleri imara aykırılıktan bahisle müteahhit aleyhinde sözleşmenin feshi ve tapu iptali davaları açtığını ve bu davaların sonuçlandığını...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.10.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat, birleştirilen davada ise elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil isteminin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne, birleşen dava yönünden ise elatmanın önlenmesi isteminin kabulüne, icrimisil isteminin kısmen kabulüne dair verilen 30.1.2007 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.10.2007 günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan gelen olmadı....

                  UYAP Entegrasyonu