Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.11.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı Hazine vekili, davalıların 130 sayılı mera parseline ev, duvar yapmak ve ekip biçmek suretiyle elattıklarını ileri sürerek müdahalenin meni, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsilini istemiştir. Bir kısım davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili ve davalılardan ..., ... temyiz etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.09.2008 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; bozmaya uyularak elatmanın önlenmesi muhdesat kal'ine eski hale getirme bedelinin tahsili hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 10.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Davalılar da açtıkları karşı dava ile taşınmazın imar uygulaması nedeni ile taşkın hale geldiğini, iyi niyetli olduklarından TMK.725. maddesi uyarınca muhik bedel karşılığı taşan kısmın adlarına tescilini istemişler, Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve kal isteminin kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiş, hükmü davalılar-karşı davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, çaplı taşınmaza taşkın yapı nedeniyle el atmanın önlenmesi ve kal; karşı dava taşkın yapı nedeniyle temliken tescil istemlerine ilişkindir. Yasal ayrıcalıklar dışında, TMK.684/1 ve 718/2 maddelerine göre arazinin mülkiyeti ve buna bağlı olan tasarruf hakkı o arazide kalıcı olmak koşulu ile yapılan şeyleri de kapsar. Bunun ayrıcalıklarından birisi de 3194 sayılı imar yasasının 18/9 maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde “....Tamamı veya bir kısmının plan veya mevzuat hükümlerine göre muhafazası mümkün görülmeyen yapılar ise, birden fazla parsele rastlayabilir....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.09.2013 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi,kal ve eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 20.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacı kooperatifin malik olduğu 2519 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Davalı, davacı taşınmazına müdahale etmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacı kooperatifin aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

            Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

              ın 10/03/2014 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 18.42 m2'lik kısmına tecavüzlü olduğu tespit edildiğinden 18.42 m2'lik kısma davalılar tarafından yapılan müdahalenin men'ine, 12/03/2014 tarihli inşaat bilirkişisi ...'in raporundan fen bilirkişisi ...'ın 10/03/2014 tarihli raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen 18.42 m2'lik kısmının yıkımının mümkün olmadığı anlaşıldığından dava konusu 150 ada 106 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki yapının yıkımına (kal'ine), birleştirilen davanın ise reddine karar verilmiştir. Hükmü; davalılar-birleştirilen davacılar vekili temyiz etmiştir. Elatmanın önlenmesi ve kal talebi yönünden davanın kabulüne karar verilebilmesi için, elatmanın mülkiyet hakkının aşırı ve taşkın kullanılması niteliğini taşıması gerekir. Elatma, objektif ölçütlere göre hoşgörü ve tahammül sınırları içerisinde kalmakta ise elatmanın önlenmesine karar verilemez....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07.03.2013 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi yıkım ve eski hale getirme bedeli talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedeli istemine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, davalıların ...Köyü'nde bulunan mera parsellerine tecavüz ettiklerinin ... Kaymakamlığı İlçe İdare Kurulu tarafından tespit edildiğini belirterek davalıların meraya müdahalesinin önlenmesini, ekilen ürünlerin kaldırılmasını ve uğranılan zarar ve ziyanın tazminini talep etmiştir....

                  Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.05.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 298 ada 1 parsel sayılı mera vasıflı taşınmaza kalıcı konut yapıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve kal, eski hale getirme ve ot bedeli talebinde bulunmuştur. Davacılar cevaplarında davacı belediyenin dava açma hakkı bulunmadığını, söz konusu kalıcı konutu murislerinin yerine yaptıklarını, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalıların Mera Kanunundaki inşaat yasağına aykırı ev yapmadıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu