Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.12.2012 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 07.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir....
Şöyle ki; 1-Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu taşınmazın arazi niteliğinde olduğu anlaşıldığından bu niteliğine göre olduğu gibi kullanılması halinde ekilebilecek ürünlerin geliri esas alınarak değer biçilmesi için bu nitelik göz önünde bulundurularak usulüne uygun şekilde oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılarak birlikte hazırlayacakları rapor alınması gerekirken, bilirkişiler Yüksek İnşaat ve Ziraat Yüksek Mühendisinden ayrı ayrı alınan raporların hükme esas alınması,. 2-Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme bedel talebinin bulunması durumunda, ekilebilir ürünlere göre net gelir metodu uygulanmak suretiyle, taşınmazın el atılan bölümün bedeli ile eski hale getirme bedeli tespit ettirilip, el atılan bölümün bedelinin kal ve eski hale getirme masraflarından fazla olması halinde müdahalenin önlenmesi, kal ve eskihale getirme bedelinin tahsiline karar verilmesi; aksi takdirde el atılan zemin...
Dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. 1-Mahkemece yerinde keşif yapılmış, fenni ve inşaatçı bilirkişiler raporlarını düzenleyerek mahkemeye sunmuşlardır. Ne var ki, kadastro teknisyeni ...'ın 16.12.2014 tarihli kroki raporunda taraf taşınmazları gösterilmiş, karşı dava açısından bir inceleme yapılarak tespit edilen sonuçlara yer verilmemiştir. Aynı şekilde inşaatçı bilirkişi raporunda da bu yönde bir incelemenin yapılmadığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM VE ESKİ HALİ GETİRME Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 413 ve 481 parsel sayılı taşınmazlara komşu 411 parsel malikleri davalıların taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, ahırın yıkımı ve taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, taşınmaza ahır yapısını uzun süre önce yaptıklarını, haksız elatmanın söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini ve taşkın yapının iyi niyetle inşa edildiğinden bedeli karşılığında taşan kısmın adlarına tescilini savunmuşlardır. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazlara davalıların taşkın yapılanmak suretiyle müdahale ettikleri, taşınmazların kadastro sınırının 1975 yılında kesinleştiği, davalıların 2008 yılında taşkın yapılanmalarının iyi niyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.04.2012 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 06.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı, eski hale getirme bedelini taksitle ödeyeceğini, zamana ihtiyaç olduğunu bildirmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir....
Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece "davanın kabulü ile davalının dava konusu ... İli, ... İlçesi, ......
Davacı, dava dilekçesinde meranın eski hale getirilmesi bedelinin tahsilini istemiş olup, elatmanın önlenmesi ve kal bakımından bir istemde bulunmamıştır. Her ne kadar HMK'nın 179. maddesi ile müddeabihin artırılması olanaklı hale getirilmiş ise de ‘’dava edilmeyen bir hususun’’ ıslah yolu ile dava konusu haline getirilmesi mümkün değildir. Bu durumda usulüne uygun olarak açılmış bir elatmanın önlenmesi ve kal davası bulunmadığından, 6100 sayılı HMK’nun 180. maddesine göre davanın tamamen ıslah edildiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca; dava dilekçesindeki istek aşılarak elatmanın önlenmesi ve kal kararı verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24/04/2015 gününde verilen dilekçe ile kal ve eski hale getirilme talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yargı yolu uyuşmazlığı nedeniyle reddine dair verilen 24/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir. Davacı vekili, Karayolları Genel Müdürlüğünce halkın kullanımı için menfez tahsis edildiğini, davalı ...Genel Müdürlüğü tarafından hayvan ve insanların bu menfezden yola çıktıkları kısım da dahil olmak üzere perde beton duvar çekilerek kapatıldığını, bu duvarın kısmen kal’i ile menfezin eski hale getirilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Genel Müdürlüğü, davanın reddini savunmuştur....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Öte yandan, kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.06.2009 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.09.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalının ... Evleri 2 Sitesinin yönetim planında ortak alan olarak belirtilen yerdeki istinat duvarını yıkarak, kapı ve merdiven açarak elattığını belirterek müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın eski hale getirilmesini istemiştir. Davalı, Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince oluşmuş bir site bulunmadığı, davacı ve davalı villalarının kamu arazisine yapılan gecekondular olup husumet itirazında bulunarak davanın reddini savunmuştur....