"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı asıl dava dilekçesi ile davalı ve dava dışı bir kısım şahıslarla birlikte müştereken malik oldukları 660 parsel sayılı taşınmazda davalı tarafından tek başına tasarrufta bulunulduğunu, etrafına duvar örülmek suretiyle el atıldığını, birleştirilen dava ile de dava dışı müşterekleri ile birlikte malik olduğu 226 parsel sayılı taşınmaza davalı tarafından haksız olarak el atıldığını, her iki parselde mülkiyet hakkının kullanılmasının engellendiğini ileri sürerek el atmanın önlenmesi istemiyle eldeki davaları açmıştır. Davalı, her iki taşınmazında maliki olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Dosyada bulunan delil ve belgelere göre dava konusu taşınmazın yapılan kamulaştırma sonucu uzlaşma tutanağı düzenlendikten sonra tapuda 02.06.2011 tarihinde davacı tarafından davalı idareye devredildiği anlaşıldığından, davalı idare vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 28.09.2011 gün ve 2011/5447-15100 sayılı onama kararının kaldırılmasına karar verildikten sonra yapılan incelemede; Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaza el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Her ne kadar, dava konusu taşınmaza davalı idarece kamulaştırmasız el atma nedeniyle el atmanın önlenmesine karar verilmiş ise de; Dairemizin onama karar tarihinden sonra sunulan tapu kaydına göre, dava konusu taşınmazın 02.06.2011 tarihinde davacı tarafından davalı idareye devredildiği anlaşılmıştır....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden, dava konusu taşınmaza 743 sayılı TMK'nun yürürlükte olduğu 01.01.2002 tarihinden önce el atılarak trafo binası yapıldığı anlaşılmıştır. El atma gününde yürürlükte bulunan 743 sayılı TMK'nun 653/son maddesi gereğince el atmanın önlenmesi ve kal istenemeyip, sadece yer bedeli istenebilir. Bu nedenle el atmanın önlenmesi ve kal davasının reddi yerine, süre yönünden reddine karar verilmesi sonucu itibariyle doğrudur. Davacı vekilinin temyiz itirazı yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, peşin alının temyiz ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 17.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.11.2005 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, murisleri adına kayıtlı 5 parsel sayılı taşınmaza davalının sınır taşlarını kaldırarak el attığından, sınır tespiti yapılarak el atmanın önlenmesini istemiştir. Davalı, sınırlarda yanlışlık olup olmadığını bilmediğini,ölçüm yapılmasını istemiş, Mahkemece, fen bilirkişi raporu esas alınarak el atmanın önlenmesi ile birlikte tapu iptali tescile karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir....
Hukuk Dairesi'nin 19.01.2016 tarih ve 2016/495 E. - 2016/544 K. sayılı kararında; “...Dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, kira ilişkisinden söz edilmek ve davanın sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilmek suretiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ne var ki, eldeki dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığına göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu kuşkusuzdur. Görev, kamu düzeniyle ilgili olup, yargılamanın her aşamasında re'sen dikkate alınması zorunlu bir usul kuralıdır....
DAVA TARİHİ : 13.03.2020 KARAR : İstinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin reddine TEMYİZ EDENLER : Davacı vekili, davalı İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 2. Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2020/85 E., 2022/145 K. Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulüne, İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin reddine karar verilmiştir....
K A R A R Davacı vekili, davalının müvekkiline ait 1954 parsel sayılı taşınmazın bir kısmına tel örgü çekmek suretiyle el attığını, Gemlik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/44 D. İş sayılı dosyasında bulunan bilirkişi raporu ile el atmanın tespit edildiğini, davalının taşınmazı eski hale getirmesi için Çanakkale 1. Noterliğinin 07.08.2014 tarihli ve 07074 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini, ancak sonuç alınamadığını belirterek, müvekkilinin taşınmazına elatmanın önlenmesini ve taşınmazın eski hale getirilmesini talep etmiştir. Mahkemece davacının kendi taşınmazına el atmanın önlenmesi talebi yönünden davanın reddine, 02.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda A harfi ile gösterilen ve yolda kalan kısım yönünden 15,57 m2'lik alana davalı tarafından yapılan el atmanın önlenmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, el atmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni" NUMARASI : 2013/261-2014/388 Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, kal, tazminat ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, el atmanın önlenmesi, kal, tazminat ve ecrimisil istemine ilişkin olup, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 09.07.2015 gün ve 2015/4724-5407 sayılı kararı ile temyiz itirazlarının incelenmesi için dairemiz görevlendirilmekle yapılan incelemede, Mahkemece, el atmanın önlenmesi ve kal davasının kabulüne, diğer istemlerin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Eşya üzerindeki egemenliğin üçüncü kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 683. maddesinde düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nın "Mülkiyet Hakkının İçeriği" başlıklı 683. maddesi; "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmünü içermektedir. Görüleceği üzere, mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve üçüncü kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız el atmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır. Haksız el atma, doğrudan mülkiyet hakkına el atma şeklinde olabileceği gibi bir vasıta veya başka bir kişi kullanmak suretiyle de gerçekleşebilir....
Eşya üzerindeki egemenliğin üçüncü kişilere karşı korunması için malike verilen bu yetkilerin yaptırımı olan davalar ise 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 683. maddesinde düzenlenmiştir. 4721 sayılı TMK'nın "Mülkiyet Hakkının İçeriği" başlıklı 683. maddesi; "Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir" hükmünü içermektedir. Görüleceği üzere, mülkiyet hakkının sağladığı yetkilerin malik tarafından gereği gibi kullanılmasını önleyen ve üçüncü kişilerden gelen etkilere karşı korunma aracı olarak haksız el atmanın önlenmesi davası hakkı tanınmıştır. Haksız el atma, doğrudan mülkiyet hakkına el atma şeklinde olabileceği gibi bir vasıta veya başka bir kişi kullanmak suretiyle de gerçekleşebilir....