Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, tapulu taşınmazda el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 10.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, tapulu taşınmazda el atmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla 23.07.2016 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6723 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'ne gönderilmesine, 03.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Kadastro Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 02.07.2013 tarih, 2013/9009 E. - 2013/11043 K. sayılı olan bozma ilamına uyulmuş, dava konusu edilen istemlerden yıkım (kal') istemi bakımından açılmış olan davanın tefrik edilmesinden sonra, el atmanın önlenmesi davasının, kadastro paftalarının yenilenmesine itiraz davasına dönüşmüş olduğunun kabulü gerekecektir. Kadastro yenileme çalışmaları sonucu ihdas edilen ve uyuşmazlık konusu parseller hakkında açılan el atmanın önlenmesi davasının görüm ve çözümünde Kadastro Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ......

        KARAR : Davanın kısmen kabulüne Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay 8. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacılar vekili dava dilekçesinde; tarafların ortak muristen intikal eden dava konusu taşınmazlarda müşterek malik olup, tüm kullanımın davalılarda olduğunu belirterek, el atmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini talep etmiştir. II....

          Dava özetlenen dosya kapsamından anlaşıldığı üzere el atmanın önlenmesi istemiyle açılmış ve çekişmeli taşınmazda, kadastro çalışması yapılmış ise de davacının istemini yargılama sırasında bedele dönüştürmesi göz önüne alındığında davaya Kadastro Mahkemesinde bakılamayacağı açıktır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Ardahan Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi...

            El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....

            El atan kişi geçersiz bir hukuki sebebe dayanıyor ise el atmanın önlenmesi davası açılabilir. El atmanın önlenmesi davası bir eda davasıdır. Bu dava sonunda davalı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmektedir. Ayni hakka dayandığından ayni bir davadır. Ayni bir dava olduğu için haksız el atma sürdükçe her zaman el atmanın önlenmesi davası açılabilir. Bu dava zaman aşımına uğramaz. Hak düşürücü süreye tabi değildir. Ayni hak sahibi el atmayı öğrenmesine rağmen uzun süre ses çıkarmasa dahi haksız el atmanın önlenmesi davası açabilir. Bu durum MK 2. maddesi hükmüne göre hakkın kötüye kullanılması olarak ta kabul edilemez . Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357. maddesi gereğince, bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz....

            Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

            Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür. Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir....

            Davacının taşınmazda kullanmasına elverişli bölümlerin bulunup bulunmadığının duraksamaya yer vermeksizin saptanarak davacının kullanabileceği yerin bulunması durumunda, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda yukarıdaki ilkelere göre el atmanın önlenmesi davasının reddine, aksi halde; tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde toplanmış ve toplanacak delillere göre davanın paydaşlar arasında görüldüğü gözetilerek, davacının payı oranında davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu