Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde, mirasçılar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, T.M.K.nun müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. (Bknz. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2012/16709 Esas, 2013/3709 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça paylı mülkiyete konu dava konusu taşınmazda davalının kendisine ait bölüme el atıp fidan diktiğini ve yolu kapattığını ileri sürerek el atmanın önlenmesine yönelik karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın reddine yönelik kararın verildiği, davacı tarafça kararın istinafa taşındığı görülmektedir....

İlgili Hukuk 1.Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki el atmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine el atmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı el atmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

    Hal böyle olunca, öncelikle davacıların el atmanın önlenmesi talebi yönünden dava değeri belirlenerek varsa eksik harç tamamlattırılmalı, harcın tamamlanması durumunda, davalının taşınmaza el atmasının olup olmadığı, var ise hangi tarihte el atmanın son bulduğu hangi delile dayanarak el atmanın kabul edildiği tüm deliller birlikte değerlendirilip tartışılmak suretiyle açıkça tespit edilmeli, davadan önce el atmanın son bulması durumunda davanın reddine karar verilmeli, davadan sonra son bulmuş olması durumunda ise el atmanın önlenmesi yönünden davanın konusuz kalıp kalmadığı hususu değerlendirilmeli, dava açıldığında el atmanın mevcut olduğunun tespit edilmesi halinde, ecrimisil talebi yönünden davacıların davalıya çekmiş olduğu Kayseri 7....

    atmanın önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Bilindiği üzere 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.), Tapu Kanunu'nun 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz....

      Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu el atmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....

      Bu nedenle el atmanın önlenmesi ,eski hale getirme ve kal hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hukuki yararının olmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.(Yargıtay 8.Hukuk dairesi 2019/889 esas 2019/2108 karar) Yukarıda açıklanan nedenlerle, HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- a.6. maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Dosyadaki belgelere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve gerekçe içeriğine göre, ilk derece mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaşın, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan, payına vaki el atmanın önlenilmesinden ötürü ecrimisil isteyebileceği ancak, o paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanabileceği bir kısım yer varsa, açacağı el atmanın önlenilmesi ve ecrimisil davasının dinlenme olanağının olmadığı, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın, sorununu kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerektiği anlaşılmakla,...

      Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki el atmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Ancak, o paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, açacağı el atmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu el atmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....

        Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....

          UYAP Entegrasyonu