Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

BORÇLAR KANUNU [ Madde 38 ] "İçtihat Metni" Davacılar tarafından, davalılar aleyhine açılan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının yapılan yargılamasında, Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacılar vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava bağımsız bölüm (mesken) niteliğindeki taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Davalı kiracılık savunmasında bulunmuştur. Dosyaya ibraz edilen belge ve bilgilerden dava konusu taşınmazın 1/2 yarı paylı olarak davacılar adına kayıtlı iken paydaşlardan Savaş Rasim'in vekili aracılığı ile davalı Aynur'a kiralandığı anlaşılmaktadır. Öte yandan diğer paydaş olan davacı Handan'ın Borçlar Kanununun 248. maddesinde deyimini bulan ve kiranın esaslı unsurunu teşkil eden bedelden payını almadığı ve böylece yarı pay sahibi adına vekaleten düzenlenen kira sözleşmesine Borçlar Kanununun 38. maddesi anlamında icazet vermediği saptanmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava dilekçesinde suya vaki müdahalenin önlenilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davada, evine 400 m mesafede bulunan ve köyün kuruluşundan beri kullandığı suyun borular ile davalının deposuna götürüldüğü ileri sürülerek vaki haksız el atmanın önlenmesine karar verilmesi istenilmiştir.Mahkemece, dava konusu suyun orman olan yerden çıktığı bu haliyle davacıya ait olmadığı gerekçesi ile sabit olmayan davanın reddine ve Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davada, Orman İdaresi taraf durumunu almamıştır....

      O halde, paydaşlar arasındaki el atmanın önlenilmesi ve ecrimisil davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, T.M.K.'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir....

        Bu haki ile birleşen dava el atmanın önlenmesi talebi yönünden dava değerinin 647,69x15,75=10.194,81TL olduğu yine birleşen davada davacıların iddia ettiği kısma yönelik olarak 27/05/2022 havale tarihli ek ziraat raporunda ecrimisil bedelleri hesaplanmış ve toplam 919,68TL bedel tespit edilmiştir. Bu hali ile birleşen dava da dava değeri toplam 11.114,49TL olarak tespit edilmiştir." gerekçeleri ile; 1- Asıl Davanın tümden Reddine, 2- Birleşen davvanın kısmen kabul kısmen reddi ile A-Davacılar tarafından davalı (birleşen dosya davalısı) aleyhine açılan El atmanın önlenmesi (Men'i müdahale) davasının KABULÜNE, B-Davacıların müşterek olduğu ,Ordu İli,Ünye İlçesi, Düzköy mahallesi, bulunan tarla vasıflı 2883 ada 16 parsel sayılı taşınmaz'a davalının (birleşen dosya davalısı) EL ATMASININ ÖNLENMESİNE, C-Davacının ecrimisil taleplerinin REDDİNE, dair karar verilmiştir....

          Şu halde, davaya konu taşınmazın 2956,89 m2 olduğu, davalı tarafından yapılan evin zeminde 103,5 m2 yer kapladığı, taşınmazın yüzölçümü ile davalının taşınmazda kullandığı alan değerlendirildiğinde, davacının kullanabileceği alan bulunduğu, yerleşik Yargıtay içtihatları da dikkate alınarak aradaki uyuşmazlığın el atmanın önlenmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlenebileceği, taşınmazda davacının kullanabileceği alan bulunması nedeniyle el atmanın önlenmesi davasının dinlenmeyeceği anlaşılmıştır. Toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalının bu karara yönelik istinaf başvurusunun HMK.'...

          Kabule göre de; dava konusu edilen 275 ada 2 nolu parselin davacı tarafça kullanıldığının iddia ve beyan edildiği halde karar gerekçesinde bu hususun hiç tartışılmadığı yine dava konusu 276 ada 1 parsel üzerindeki evin davalı tarafça bizzat kullanıldığı açıkken bu yapı yönünden intifadan men koşulunun aranması gerektiği bu şekilde ortaklığın giderilmesi davasının, dava tarihi öncesinde intifadan men olgusunun davacı tarafça iddia ve ispat edilmediği, dosyaya ortaklığın giderilmesine ilişkin dava yönünden bir evrak sağlanmadığı ve bu taşınmazın yapı bölümüne ilişkin de yeterli bir değerlendirme ve gerekçenin dosyada bulunmamasının da usul ve yasaya aykırı olduğu, yine yukarıda alıntısı yapılan Yargıtay ilamının da işaret ettiği üzere el birliği mülkiyetinde, maliklerden birisinin diğer malike karşı ancak payı oranında el atmanın önlenmesi davasını açabileceği sabit iken, oysa hüküm kısmında taşınmazın tamamı üzerinde el atmanın önlenmesi yönünden karar verilmiş olmasının da yerinde olmadığı...

          Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....

            Bilindiği üzere, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki el atmanın önlenilmesinden ötürü ecrimisil isteyebilir. Ancak, o paydaşın payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa, açacağı el atmanın önlenilmesi ve ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda davacının çekişmesiz olarak kullanabileceği bir kısmın bulunduğu ayrıca davalının yapılaşmak suretiyle kullanımının taşınmazın niteliğini de değiştirmediği açıktır....

              Davacı dava konusu şeyin maliki olduğunu ve mülkiyet hakkına davalı tarafından el atıldığını ispatla yükümlüdür. Davalı ise, davacının malik olmadığını ya da davacının mülkiyet hakkına el atmadığını, el atmanın sona erdiğini ispat edebilir. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....

              İlk derece mahkemesince Mehmet beyli Köyü 2234 parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazlar yönünden el atmanın önlenmesine, 2234 parsel sayılı taşınmaz açıısından el atmanın ölenmesi talebinin reddine, yine Mehmet beyli Köyü 713, 751, 1080, 1081, 1171, 1187, 1916 ve 1925 parsel sayılı taşınmazlar yönünden intifadan men koşulu gerçekleşmediğinden ecrimisil talebinin reddine, diğer taşınmazlar yönünden intifadan men koşulunun gerçekleştiğinden ecrimisil talebinin kabulüne karar verilmiş olup verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiş, istinaf incelemesi kamu düzeni ve istinaf edenin sıfatı ve istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılmıştır. Bilindiği üzere, Türk Medeni Kanunu 683. maddesi gereğince bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir....

              UYAP Entegrasyonu