Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Taşınmazın tapu kaydının davacıların payı oranında iptal ve terkini yerine, tamamının iptal ve terkinine karar verilmesi, Doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının terkine ilişkin 1.bendinin (B) fıkrasının hükümden çıkartılmasına, yerine (..... parsel numaralı taşınmazın tapusunun davacıların veraset ilamındaki payları oranında (831/2016) iptali ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/C maddesi uyarınca dere yatağı vasfı ile tapudan terkinine,) cümlesinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2013...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı ile davalı Şanlıurfa Belediye Başkanlığı vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – 1-Dava konusu taşınmaza filen hangi tarihte (ay,gün ve yıl olarak) el atıldığının davalı idareden sorulup, el atma tarihini gösterir belgelerin de getirtildikten, 2-Dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kullanım kadastrosu sonucu Hazine adına oluşan ve satışla davalı tarafa intikal eden tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine yöneliktir. İddianın ileri sürüş biçimi itibarı ile 6292 sayılı Yasa gereği davalıya yapılan satış işleminin ve bunun sonucu oluşan tapu kaydının yolsuz şekilde oluştuğu iddiasına dayanmaktadır. Yargıtay .... Başkanlık Kurulu'nun ........2017 tarih ve 2017/... Esas sayılı kararına göre, dairemiz 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (5831 sayılı Kanun’un .... maddesi ile eklenen) Ek-.... maddesi uyarınca .../B alanlarında yapılan kullanım kadastrosundan veya kesinleşmiş ......

        Revizyon imar planı gereğince oluşan yeni tapu kaydı ve kadastro krokisi ilgili Tapu ve Kadastro Müdürlüklerinden temin edildikten sonra yeni tapu kaydına göre fiili el atmanın ve taşınmazın imarda kamuya tahsis edilen bölümü bulunup bulunmadığı kesin olarak belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a)Hüküm altına alınan bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, b)13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 gün ve 2013/95-2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin on üçüncü fıkrası ''09.10.1956 ile 04.11.1983 tarihlerini kapsayan dönemde oluşan mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla getirilen ve malikler aleyhine bir takım hükümler içeren bu istisnai düzenlemenin 04.11.1983 tarihinden sonraki...

          Bu kapsamda, idarenin el attığı alan değişebileceğinden, taşınmazın yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kayıtları ve kadastro krokileri dosyaya getirtilip, fen bilirkişisinden tespit edilen yeni yüzölçümüne göre el atılan alana ilişkin koordinatları gösterir ek rapor alınması yine kamulaştırmasız el atma bedelinin yenileme sonrası oluşan yüzölçümüne göre yeniden tespiti için ise bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir." gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, 7251 sayılı yasa ile değişik HMK’nın 353/1- a-6 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

          sonucu oluşan yeni parsellerin tapu kaydı ve çapı zemine uygulanıp yeni oluşan parsellere davalı idare tarafından fiilen el atılıp atılmadığı, fiilen el atılmasa bile dava konusu taşınmazın imar planındaki konumu ve kamuya tahsisli alan olarak ayrılıp ayrılmadığı araştırılıp kamuya özgülenme durumunun devam ettiğinin anlaşılması halinde fiili el atmanın gerçekleştiği kabul edilerek esas hakkında hüküm kurulması, aksi halde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

            Kadastro çalışmalarının tamamlanıp kesinleşmesinden sonra 1992 yılında Uzunçayır baraj gölünün inşasına başlanıldığı, 2009 yılında ise tamamlanıp su tutmaya başladığı DSİ tarafından gönderilen yazı cevabından anlaşılmaktadır. Bu haliyle barajın olmadığı dönemlerde tapulamanın yapıldığı, kadastro çalışmaları sırasında kıyı kavramından söz edilemeyeceği, davalı taşınmazların Anayasa ve kıyı kanununda yer alan devletin hüküm ve tasarrufu altında olan herkessin kullanımına açık kıyı kavramı içindeki yerlerden olmadığı, dava konusu taşınmazların yolsuz tescilinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dava konusu alana fiili el atmanın olmadığı da yukarıda anlatılmıştır. Tüm bu anlatılanlara göre fiili el atma ve yolsuz tescilinde bulunmaması karşısında kamulaştırmasız el atma ve TMK 1007. Maddesinin uygulama olanağı yoktur....

            Müdürlüğünden araştırılarak yapılaşma izni verilmeyeceğinin bildirilmesi halinde bu bölümün tüm bedeline, kısıtlama getirildiğinin bildirilmesi halinde ise değer azalış bedeline hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 4)Davalı idarece dava konusu taşınmazın yargılama sırasında ...... uygulamasına tabi tutulduğu ileri sürüldüğünden, mahkemece dava konusu taşınmazdaki davacılara ait hissenin ...... uygulaması ile başka parsellere şuyulandırılıp şuyulandırılmadığı, olduğu yerde korunup korunmadığı belirlenip, yeni oluşan ...... parsellerinin ...... kayıtları, ölçekli krokileri ve ...... durumları da getirtildikten sonra yeniden keşif yapılarak, ...... uygulaması sonucu oluşan parsellere fiilen el atılıp atılmadığı belirlenip, el atmanın varlığının tespiti halinde veya yeni parsellerin fiilen el atılmamakla birlikte kamu hizmetine tahsis edilen parseller olduğu belirlenirse işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile...

              hakkında olumsuz rapor vermeleri olduğundan, çalışmalarının yardımcı doçentliğe atanmasına yeterli olup olmadığının belirlenmesi için yaptıralan bilirkişi incelemesi sonucu, bilimsel çalışmalarının ve deneyimlerinin ilan edilen yardımcı doçentlik kadrosuna atanmasına yeterli olduğunun görüldüğü, aksine oluşturulan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve … sayılı kararının; idarelerince takdir yetkisinin Dekanlığın oluşturduğu jürinin görüşleri doğrultusunda, yasanın amacına ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanıldığı öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelerden; dava konusu taşınmazın geldisi olan kök 3 nolu parselin kadastro çalışmaları sonucu davacılar murisi adına 10,000,00 m² yüzölçümlü olarak, 24.05.1969 tarihinde tespit gördüğü, 08.09.1969 tarihinde ise kadastro tespitinin kesinleştiği görülmektedir....

                  UYAP Entegrasyonu