Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tarihinden sonraki dönem içinde uygulanmasının hukuk güvenliğini zedeleyeceği'' gerekçesiyle Anayasanın 2 ve 35. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir....

    Genel Müdürlüğü vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmalarının sonuçlanıp sonuçlanmadığı araştırılıp; sonuçlanmış ise, yenileme çalışmaları sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre dava konusu taşınmazda el atmaya konu irtifak alanının ölçekli kroki üzerinde ayrı ayrı gösterilmesi için fen bilirkişisinden ek rapor alındıktan sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 25/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/3 sırasında kayıtlı tapu iptal ve tescil davası karara çıkmış ise kesinleştirilmiş karar örneğinin, halihazırda derdest olduğunun anlaşılması halinde ise dosyasının onaylı fotokopisinin ilgili mahkemesinden istenip dosya arasına alınmasından, 2-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazın bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parseli mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli mi olduğunun ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulmasından, Sonra, alınacak cevaplarla birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 11/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu taşınmazın 2002 yılında imar uygulamasına tabi tutulması sonucu oluşan imar parsellerine ait imar krokisinin, kadastro krokisinin ve aynı imar krokisi üzerinde kadastral ... parsel ile bu parselin düzenlemeye tabi tutulması sonucu oluşan imar parsellerinin aynı pafta üzerinde konumlarının ve imar krokisinde gözüküyorsa Enerji Nakil Hatlarını da gösterir şekilde kayıtların ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü ve Belediye İmar Müdürlüğünden getirtilmesinden sonra, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE...

          Yönetiminin, çekişmeli taşınmazın   kesinleşen orman sınırlama haritası  içinde kalan  bölümlerinin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve davalıların  el atmalarının  önlenmesi istemiyle dava açtığı ve çekişmeli taşınmazın B ile işaretlenen kesiminin kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kaldığı belirlendiği halde mahkemece el atmanın önlenmesi istemi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, uzman orman bilirkişi  tarafından kesinleşmiş tahdit haritası ile 2/B haritasına dayalı olarak yöntemince yapılan uygulama ve araştırma sonucu taşınmazın (B) ile işaretlenen bölümünün   tahdit içinde kaldığı   belirlenerek, bu bölümün  tapu kaydının iptaline  karar verildiğinden Orman Yönetiminin diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün el atmanın önlenmesi istemi yönünden bozulması” gereğine değinilmiştir.Mahkemece red-bozma kararına uyularak davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın bilirkişiler tarafından düzenlenen krokili raporda...

            Kesinleşmiş orman kadastro haritası ve tutanaklarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla, Kargı Köyünde bulunan Karakısık ve Savrantepe Devlet Ormanları (Yarankavak-Kumadası Günlük Dişbudak Ormanı, ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı bakanlıklar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Bakanlıklar vekili, 355 sayılı kadastro parselinin ifrazından gelen 168 ada 4 sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde iken 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığından tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki üçüncü kişi ve kurumlar lehine konulan tüm şerhlerin silinmesi ve davalının el atmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır....

                Davacı bakanlıklar vekili, 116 ada 19 sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde iken 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığından tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili ve beyanlar hanesindeki üçüncü kişi ve kurumlar lehine konulan tüm şerhlerin silinmesi ve davalının el atmasının önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına tapuya tesciline, davalının el atmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı bakanlıklar vekili tarafından yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali tescil, el atmanın önlenmesi ve beyanlar hanesindeki şerhlerin şerhinin silinmesi niteliğindedir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu 42465 ada 3 parsel sayılı taşınmazı 04.09.2007 tarihinde satın aldığını, davalının taşınmazı haksız olarak kullandığını ileri sürerek, el atamanın önlenmesi ve ecrimisil isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur....

                    Aynı Yasanın 303/2. maddesinde ''Çocuğa doğumdan sonra kayyım atanmışsa, çocuk hakkında bir yıllık süre, atamanın kayyıma tebliği tarihinde; hiç kayyım atanmamışsa çocuğun ergin olduğu tarihte işlemeye başlar.'' hükmü Anayasa Mahkemesinin 2010/71 Esas 2011/143 Karar ve 27.10.2011 tarihli kararı ile iptal edilmiş ve karar 07.02.2013 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mahkemece karar verilmesinden önce Türk Medeni Kanunu'nun 303/2. maddesi hakkındaki iptal kararı yürürlüğe girdiğinden ve Yasada çocuk için hak düşürücü süre artık bulunmadığından mahkemece taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesi yapılması, davanın aynı Yasanın 301/son maddesi uyarınca Hazine ile Cumhuriyet Savcısına ihbar edilmesi ve sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile ret hükmü kurulması doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu