İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü binasına girdikleri, girerken kapıyı kırarak zarar verdikleri, bu arada sanığın at arabasının başına geçerek çocukların girdiği binanın önüne getirip orada beklemeye başladığı, suça sürüklenen çocukların bekçi tarafından görülmeleri üzerine kaçtıkları ve dışarıda sanığın bulunduğu at arabasına hızla bindikleri ve sanığın at arabasını kullanarak yine hızla suça sürüklenen çocuklarla birlikte oradan uzaklaştığının anlaşılması karşısında, sanığın suça konu olaya yaşı küçük şahıslarla beraber asli fail olarak yer aldığı gerekçesiyle hakkında TCK'nın 37/1 maddesi delaleti ile mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 25/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
in aşamalarda suçlamaları kabul etmediği, yapılan soruşturmada, suçta kullanıldığı tespit edilen at arabasının, suça sürüklenen çocukların akrabaları ile yaşadıkları ikametgahın karşısındaki boş arazide bulunduğu, at arabasının dava dışı ...'e ait olduğunun tespit edildiği ancak at arabasının suç tarihinden önce ve suç tarihinde kim yada kimler tarafından kullandığına ilişkin bir araştırma yapılmadığı, at arabasının sahibi olan ...'in tanık sıfatı ile mahkeme huzurunda dinlenerek, at arabasının suç tarihinden önce ve suç tarihinde suça sürüklenen çocuk ... tarafından kullanılıp kullanılmadığına ilişkin beyanı alınıp suça sürüklenen çocuk ... ve temyiz dışı suça sürüklenen çocuk ...'den suç tarihinde birlikte hurda toplayıp toplamadıklarının da sorulduktan sonra, suça sürüklenen çocuk ...'...
Aslan’ın ağlama sesi duyması üzerine evin camından sanığın at arabası ile hızla uzaklaştığını görmesi üzerine aşağıya indiğini, bu sırada katılan ...’ın kendisine çarpanın sanık olduğunu söylediğini, İfade etmişlerdir. Sanık aşamalarda; 15.05.2013 tarihinde saat 11.00 sıralarında ikametine yakın boş bir arsada çocukların bisikletle oynadıklarını gördüğünü, çocuklardan yaklaşık 50 metre uzaklaştıktan sonra komşusu olan katılan ...’nün oğlunun ağladığını fark ettiğini, ancak çocukların oyun oynarken ya da şakalaşırken birbirlerini incittiğini düşünerek bu durumu önemsemeyip at arabasıyla biraz ileride durup at arabasına yüklediği sütü satmaya başladığını, katılan ...’a at arabasıyla kesinlikle çarpmadığını, katılan ...’yü eskiden beri tanıdığını ve aralarında herhangi bir husumet bulunmadığını savunmuştur....
Davanın hukuki sebebinin, kendilerini temsilen davalı kuruma yapılan at binme ücret ödemelerinden yapılan kesintinin haksız olduğu ve eksik ödenen binek ücretlerinin temsil hükümleri doğrultusunda kendilerine ödenmesi istemi olarak kabul edildiğinde yapılan değerlendirmede ise; At Yarışları Yönetmeliğinin 7/4. maddesinde, bu Yönetmelik ile açıkça düzenlenmeyen 5996 sayılı Kanun, 6132 sayılı Kanun, at yarışları, müşterek bahisler ve atçılık ile ilgili diğer hususlar, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Yüksek Komiserler Kurulu kararı ve Yarış Otoritesinin onayı ile karara bağlanacağı, aynı Yönetmeliğin 105.maddesinde de at binme ücretlerinin tespiti görevinin Yüksek Komiserler Kurulu Başkanlığına ait olacağı düzenlenmiştir.Yönetmelik hükümlerinin 6132 sayılı Kanun hükümlerine aykırı bir yönü bulunmamaktadır.Yine sözü geçen Kanun'un 5. maddesinde Tarım Vekaleti'nin lisans verdiği derneğe (davalı kuruma) direktifler vermeye salahiyetli olduğu düzenlenmiştir....
Ayrıca, davalı idare tarafından, ülkemizde düzenlenen at yarışlarının safkan at yetiştiriciliğini özendirmesi dışında pek çok amacının bulunduğu, bunlardan bir tanesinin Devlet Haralarında at yetiştirilmesi için harcanan çabaların sonucunun saptanması olduğu, bu nedenle devlet haralarında yetişen atlara yönelik olarak, yarış programında yer alan "DHÖ" tanımlaması kapsamında bir kısım yarışların düzenlendiği belirtilmektedir....
konulan 1 adet at olmasına rağmen iddianame doğrultusunda 2 adet at hakkında müsadere kararı verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince, yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle katılan vekilinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinin verdiği yetkiye dayanılarak, gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5326 sayılı Kanun'un 20 nci maddesi gereğince kabahatli hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, el konulan orman emvalinin MÜLKİYETİNİN KAMUYA GEÇİRİLMESİNE, müsaderesi talep edilen at arabasının sahibine İADESİNE, Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.02.2024 tarihinde karar verildi....
türlerine göre maddi yönden yurt dışından at ithal eden at sahiplerini zarara sokacak bir durumun oluşmadığı; dava konusu düzenlemede hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir....
KARAR Davacı, tarafların şirketlerine ait ...ta bulunan at tavlası, at yürüteci ve dolu ahır gideri hizmetlerinden yararlanma konusunda sözleşme imzaladığını, davacının takibe konu at tavlası, dolu ahır gideri ile at yürüteci hizmetlerinden faydalanmakta ise de 2013 Aralık ayı itibariyle bu hizmetlerin karşılığı olan para bocunu ifa etmediğini, davalı borçlunun takibe konu 5 adet fatura bedelini ödemesi gerektiğini, bu nedenle takibe itirazının haksız olduğunu beyan ederek davalının itirazının iptaline, takip tarihinden itibaren faiz işletilmesine ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
, semer ve el testeresinin sahibine iadesine, 10.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....