Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ye temlik edildiğini, temlikin davalı bankaya tebliğ edilerek teyid yazısı alındığını, söz konusu temlik uyarınca davalı tarafından 03.01.2012 tarihinde 55.700,31 TL, 22.12.2012 tarihinde de 293.924,47 TL ödeme yapıldığını, sonraki dönemde yapılan işler nedeniyle Servus A.Ş. tarafından davalıya kesilip gönderilen 25.04.2012 tarihli, 642.410,27 TL bedelli faturanın temlik sözleşmesine ve ihtarnamelere rağmen müvekkiline ödenmediğini, belirterek 642.410,27 TL alacağın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı banka vekili müvekkilinin dava dışı yüklenici Servus A.Ş. ile imzaladığı eser sözleşmesinden kaynaklanan bedellerini, yüklenicinin davacı ...Ş.'...

    Taraflar arasında eser sözlemesi ilişkisinin bulunduğu ihtilâfsızdır. Davacı sahibi davalı yükleniciye icra tehdidi altında fazla ödeme yaptığını belirterek ödediği fazla miktarın tahsili ile manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiş, Dairemizin bozma ilamında fazla ödemenin 2.921,21 TL olduğu belirtilmiş, mahkemece bozma ilamına uyularak bu miktar üzerinden maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Dava ve sözleşme tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 49. maddesi gereğince kişilik haklarında zarara uğratılan kimse, kusur varsa zararın tazminini ve bu kapsamda manevi zarar sebebiyle de manevi tazminatın ödetilmesini isteyebilir. Ancak bu hüküm mal varlığına dair zarar halini kapsamamaktadır. Mal varlığına yönelen bir eylem az veya çok, kişiyi manevi bir üzüntüye düşürebilir. Fakat böyle bir üzüntü BK'nın 49. ve MK'nın 24. maddelerinde korunan kişisel hakların ihlalinden doğan bir eylem niteliğinde değildir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/709 Esas KARAR NO : 2023/24 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 02/12/2020 KARAR TARİHİ : 11/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkiline ait taşınmazda davalının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle inşaat imal ettiği sırada komşu parsele zarar vermiş olduğunu bu olay nedeniyle açılan davanın kesinleşmiş olduğunu, arsa maliki olarak yüklenici davalı ile müteselsil sorumluluğa dayalı başlatılan icra takip dosyasına 17/4/2014 tarihinde 17.500 TL ödeme yapıldığını, aynı zamanda ... Belediyesine 27/7/2017 tarihinde projeye aykırı imalat nedeniyle 33.112 TL idari para ceza ödenmiş olduğunu, beyanla ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile ödenmiş bedelin tahsilini talep etmiştir....

        Davacı yüklenici bedelinin faturada belirtildiği gibi KDV dahil 78.470,00 TL olduğunu ileri sürmüş, davalı ise bedelin 66.500,00 TL olduğunu savunmuş olup taraflar sözleşme bedeli konusunda anlaşamamışlardır. İş bedelinin kararlaştırılmadığı ve tarafların bedelde anlaşamadıkları durumda bedelinin, BK’nın 366. maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre tesbiti gerekir. Dairemizce götürü bedelli işlerde aksi kararlaştırılmamışsa KDV’nin götürü bedel içerisinde yer aldığı kabul edilmektedir. Ancak somut olayda bedelin götürü olduğu da sabit değildir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan teminat mektubunun hükümsüzlüğünün tespiti ile ödenmiş olan komisyon bedelinin tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2019 NUMARASI : 2017/330 E-2019/896 K DAVACI-KARŞI DAVALI : VEKİLİ : DAVALI-KARŞI DAVACI : VEKİLİ : ASIL VE KARŞI DAVA KONUSU : İtirazın İptali-Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 08/06/2022 KARAR YAZIM TARİHİ : 09/06/2022 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali ve alacak istemlerine ilişkin asıl ve karşı davada mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karara karşı süresi içinde davalı- karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine eksiklik nedeniyle mahalline gönderilen dosya ikmalen gelmiş olmakla yapılan incelemede; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; Taraflar arasında akdedilen anlaşma uyarınca, davalı şirketin müvekkiline ait ......

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, TUS Hizmetinin verilmemiş olması sebebiyle bunun için ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Borçlar Kanunu'nun 364/I. maddesine göre eser sözleşmelerinde aksi kararlaştırılmış olmadıkça işin bedeli teslim zamanında ödenir....

                Mahkemece uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının sunduğu faturalar ve yazılı belgeler 1998 yılına ait olup davacının en son 1999 yılında tesbit yaptırdığı, bu tarihten sonra davanın açıldığı 18.12.2007 tarihine kadar alacağın tahsili için hiçbir girişimde bulunmadığı, BK’nın 126/son maddesi gereğince olayda uygulanması gereken 5 yıllık zamanaşımı süresinin gerçekleşmiş olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık taraflar arasındaki temel ilişkinin eser sözleşmesinden mi, yoksa satım sözleşmesinden mi kaynaklandığı noktasında toplanmaktadır....

                  Fıkrasında ön görülen zaman aşımı süresinin dolduğunu, kararda, işin tıcarı ve dava olmaması nedeniyle ticari işlerde uygulanan faiz olarak belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, yasal faiz işletilmesi gerektiğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur.Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise sahibidir.Davacı yüklenici, davalı ... ile imzaladıkları eser sözleşmesi kapsamında edimini yerine getirdiğini, bedelini tahsil edemediğini belirterek bedelinin tahsili için bu davayı açmıştır.Davalı ..., uyuşmazlık konusu sözleşmeyi, ticari işletmesiyle ilgili olarak değil, kamu hizmetlerinin yürütülmesi amacıyla yapmıştır....

                    Davalı vekili cevabında; müvekkiline bu için 15.05.2006’da 36.000,00 YTL ödendiğini, diğer ödemelerin ayrı ticari işlerin konusu olduğunu, bedelin tamamının ödenmediğini, eserin davacıya teslim olunduğunu, ayıplı olmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporuna dayanılarak, ödemenin yapılan imalâttan fazla olduğu, fesihte davacının kusurlu bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, BK’nın 355 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Yasal düzenleme gereğince yüklenici, üstlendiği işi, sözleşmesine, eserin kullanma amacına uygun biçimde yapıp eser sahibine teslim etmekle yükümlüdür. Davada eserin amacına uygun bulunmadığı, kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğu, tesisin çalıştırılamadığı iddiasıyla dava açılmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu