her iki alacağın hukuki sonuçlarının birbirinden farklı olduğu, namâ ifa kapsamındaki işler bakımından, nama ifa kararı verilmesi halinde, avans olarak verilen para yetersiz kaldığında, davacı tarafça yükleniciden eksik kalan kısmın istenmesi mümkün iken, nama ifa kararı ile birlikte olumlu zararın tahsili anlamına gelen eksik iş bedelinin tahsiline ilişkin de hüküm kurulması halinde ise, arsa sahibinin eksik işe ilişkin kesinleşen bu tutarın üzerinde talepte bulunmasının mümkün olmayacağı, avans alacağının (yapılacak masrafların) karşılanabilmesi için şartları oluştuğunda yükleniciye ait yeter miktardaki bağımsız bölümün satışına izin verilmesi mümkün iken, normal bir alacağın tahsili için taşınmaz satışına izin verilmesinin mümkün olmadığı, nama ifa kapsamındaki işler bakımından nama ifa ile birlikte bedelinin avans olarak tahsiline karar verilmesi, nama ifa kapsamı dışında kalan imalatlar yönünden ise belirlenen nefaset bedelinin hüküm altına alınmasının gerektiği, öte yandan, yükleniciye...
Davalı cevap dilekçesinde davacı tarafın sözleşme gereği yaptığı işlerde teslimat ve işin bitirilmesine dair mutabakatı engelleyecek eksiklik ve hatalar bulunduğunu, bunun davacıya bildirildiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen ek işlerin asıl işin yapılmasıyla ortaya çıkan davacının kusurundan kaynaklanan işler olduğunu, kendileri tarafından yapılması talep edilen ekstra işler olmadığını, davacının eksik ve hatalı olarak yaptığı ana işlerin sonucu ortaya çıkan düzeltme gerektiren işler olduğunu, taraflar arasında imzalanan 3 ayrı sözleşme uyarınca davacıya bildirilen ek işler, yapılması gereken eksik ve hataların cevap dilekçesinde sayıldığını, davacının bu ek işleri yaptığını ancak işlerin yapılması öncesinde ---- herhangi bir mutabakat olmayıp sadece rakamların belirlendiğini, davacının tutumu nedeniyle mutabakat sağlanamadığını, zira davacı tarafça ---- fahiş yekün alacak talep edildiğini, ana işlere ilişkin hak edişlerin ödendiğini, sözleşme uyarınca yapılacak işler eksiksiz ve hatasız...
Davacı yüklenici davasında, sözleşme kapsamındaki işleri tam ve eksiksiz olarak yapıp teslim ettiğini belirterek bakiye iş bedelinin tahsili için yapılan takibe haksız itirazın iptâlini talep etmiştir. Davalı işin eksik ve ayıplı yapıldığını, davacının ilgisiz kalması üzerine eksikliklerin üçüncü kişiye tamamlatıldığını, yapılan ödemeler dikkate alındığında bakiye borcun bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece; davacının hakettiği bakiye iş bedelinin 44.625,00 TL olduğu, eksik ve ayıplı işler nedeni ile yapılan 39.724,70 TL mahsup edildiğinde davacının kalan alacağının 4.900,00 TL kaldığı gerekçesiyle, bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Sözleşmenin imzalandığı tarihte yürürlükte olan 6098 sayılı TBK'nın 470. maddesi uyarınca götürü bedelli belirlenmesi durumunda yüklenicinin sözleşme kapsamındaki işlerden kaynaklanan alacağının fiziki oran yöntemi uygulanarak belirlenmesi gerekir....
Davalı-karşı davacı vekili, davacı yüklenicinin süresinde bağımsız bölümleri teslim edemediğini, yapılan işin eksik olduğunu, eksik işlerin ve bedelinin ... ....Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/160 sayılı dosyası ile tespit ettirildiğini, eksik işler tamamlandığında ve kira bedeli ödendiğinde tapunun devredileceğini savunarak, ....400,00 TL eksik işler bedelinin ve ....800,00 TL ve ....500,00 DM kira bedelinin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/831 esas sayılı dosyasıyla tazminat davası açıldığı ve halen derdest olduğu, eksik ve kusurlu imalatlardan her iki davalının da sorumlu bulunduğu ileri sürülerek şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminatın 18.11.1997 geçici kabul tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsili istenmiştir. Davalılar, zamanaşımı ve esas yönden davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece dava, eksik ve ayıplı işler nedeniyle üçüncü kişilere ödenecek tazminatın davalılardan rücuan tahsili olarak nitelendirilmiş, üçüncü kişilerce açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, üçüncü kişilere herhangi bir ödeme yapıldığının da kanıtlanamadığı, dolayısıyla rücuan tahsil edilebilecek bir alacağın (uğranılan zararın) bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/831 esas sayılı dosyasıyla tazminat davası açıldığı ve halen derdest olduğu, eksik ve kusurlu imalatlardan her iki davalının da sorumlu bulunduğu ileri sürülerek şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminatın 18.11.1997 geçici kabul tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsili istenmiştir. Davalılar, zamanaşımı ve esas yönden davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece dava, eksik ve ayıplı işler nedeniyle üçüncü kişilere ödenecek tazminatın davalılardan rücuan tahsili olarak nitelendirilmiş, üçüncü kişilerce açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, üçüncü kişilere herhangi bir ödeme yapıldığının da kanıtlanamadığı, dolayısıyla rücuan tahsil edilebilecek bir alacağın (uğranılan zararın) bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
KİRALANANIN SONRADAN AYIPLI HALE GELMESİ NEDENİYLE UĞRANILAN ZARARIN TAHSİLİTÜRK BORÇLAR KANUNU (6098) Madde 305HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 4 "İçtihat Metni"Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kiralananın sonradan ayıplı hale gelmesi nedeniyle uğranılan zarar bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Bilirkişiden alınan rapora göre de eksik ve ayıplı işlerin toplam tutarı 18.835,50 TL'dir. Asıl davacı bakiye iş bedeli, karşı davada ise eksik ve ayıplı işler ile gecikme cezası talep olunmuştur. Asıl davada bakiye iş bedeli kadar eksik ve ayıplı işler bedelinin düşülmesini karşı davacı itiraz olarak ileri sürmesi yeterli iken karşı dava ile bakiye iş bedelinden az tutardaki eksik ve ayıplı iş bedelini talep etmesinde hukuki menfaati yoktur. Ancak talepten fazla olan eksik ve ayıplı iş bedelini karşı dava olarak talep edebilir. Belirlenen bakiye iş bedelinden eksik ve ayıplı işler tutarının mahsubu sonucunda asıl davada davacı 49.612,70 TL'yi isteyebilir. Karşı davada gecikme tazminatı talep edilmiş ise de; 15/09/2015 tarihli işin teslimine dair belge, sunulan diğer deliller gözönünde bulundurulduğunda karşı davacı gecikme tazminatı isteyemez....
GYO'nun 14/06/2014 tarihli geçici kabul kontrollerinde eksik ve kusurlu işlerin tespit edilerek tutanak haline getirildiği ve davalının yüklenimindeki işlerin listede yeşil renkle işaretlenmiş olduğu, bu tespitler ışığında davalının yüklenimindeki işi eksik ve ayıplı olarak imal ettiği ve davacının işlerin düzeltilmesi ve tamamlanması yönündeki uyarılarına rağmen eksik ve kusurların giderilmediği, bu nedenle de davacının eksik ve ayıplı işleri davalı nam ve hesabına ...kişilere yaptırmış olduğu, öte yandan taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ile işin süresinde teslim edilememesi halinde gecikme cezası öngörüldüğü, her ne kadar davalının gecikmesi nedeniyle günlük 1.500 TL hesabı ile daha fazla gecikme cezası söz konusu ise de sözleşmede en çok sözleşme bedelinin % 10'u olarak öngörülmüş olduğundan her iki sözleşme kapsamında talep edilebilecek gecikme cezasının toplam 226.101,58 TL olduğu, bilirkişi heyet raporunda ayrıntılı olarak hesaplandığı üzere davacının davalı nam ve hesabına...
GYO'nun 14/06/2014 tarihli geçici kabul kontrollerinde eksik ve kusurlu işlerin tespit edilerek tutanak haline getirildiği ve davalının yüklenimindeki işlerin listede yeşil renkle işaretlenmiş olduğu, bu tespitler ışığında davalının yüklenimindeki işi eksik ve ayıplı olarak imal ettiği ve davacının işlerin düzeltilmesi ve tamamlanması yönündeki uyarılarına rağmen eksik ve kusurların giderilmediği, bu nedenle de davacının eksik ve ayıplı işleri davalı nam ve hesabına ...kişilere yaptırmış olduğu, öte yandan taraflar arasında imzalanan sözleşmeler ile işin süresinde teslim edilememesi halinde gecikme cezası öngörüldüğü, her ne kadar davalının gecikmesi nedeniyle günlük 1.500 TL hesabı ile daha fazla gecikme cezası söz konusu ise de sözleşmede en çok sözleşme bedelinin % 10'u olarak öngörülmüş olduğundan her iki sözleşme kapsamında talep edilebilecek gecikme cezasının toplam 226.101,58 TL olduğu, bilirkişi heyet raporunda ayrıntılı olarak hesaplandığı üzere davacının davalı nam ve hesabına...