Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hakettiği iş bedelinin saptanması yada iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması gerekir....
kısmındaki tespitlere göre; Davacı/yüklenici, eser sözleşmesiyle üstlendiği kabin imal etme borcunu, eksik ve ayıplı olarak ifa ettiğini, mali kısmındaki tespitlere göre; Davalı/iş sahibi davacı/yükleniciye, iş bedeline istinaden 45.000 TL ödeme yaptığını, bu hususun davacının da kabulünde olduğunu, dosya içeriğine göre; Davacı/yüklenici tarafından daval/iş sahibi adına, 13.03.2021 tarihli KDV dahil 55.000 TL bedeli iş bedeli faturası kesildiğini, davalı, davacıya keşide ettiği 06.04.2021 tarihli İhtarnameyle; piyasadan yaptırılmaya başlanacak malların bedeline istinaden 23.000 TL, montaj bedeline istinaden 6.000 TL, gecikme cezasına istinaden 6.000 TL, yanlış gelen malzemelerin bedeline istinaden 6.000 TL olmak üzere, toplam 38.500 TL + KDV tutarın 3 gün içinde ödenmesinin talep edildiğini, taraflar arasındaki sözleşmede “Gecikme Cezası”nı düzenleyen bir hüküm bulunmadığı için, davalının davacıdan gecikme cezası alacağına hak kazanamayacağı kanaatine varıldığını, davalı, davacı aleyhine...
Raporda, sözleşme eki sayılan uygulama projesi, mahal listesi, özel teknik şartname vs., işin teknik özelliklerini ve yapılması gereken ayrıntıları gösteren belge, proje ve evrakın incelenerek ve keşifte uygulanarak eksik ve gizli ayıplı iş bulunup bulunmadığının belirtilmediği görülmüştür. Bilirkişiden, sözleşme eki teknik şartname, uygulama projesi vb. işin yapılmasına ilişkin belgelere göre, yapılan işin değerlendirilerek eksik ve gizli ayıplı iş bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa, sözleşmenin götürü bedelli olduğu da dikkate alınarak, eksik ve gizli ayıplı işin, yapılması gereken toplam işe oranının tespit edilerek ve sözleşme bedelinin de 1.125.000,00 TL + KDV olduğu gözetilerek, davacının talep edebileceği bedel olup olmadığı, varsa tutarının ne kadar olduğunun belirlenmesine yönelik rapor alınması gerekirken, yetersiz düzenlenmiş rapor esas alınarak hüküm kurulması yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat K A R A R Dava, ortaklığın giderilmesi davası neticesinde satılmasına karar verilen ve satılan dava konusu 45036 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın 3 ve 4 nolu dairelerinin satış bedeline düşen miktarının tahsili isteğine ilişkin olup, sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak niteliğinde olduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
AYIPLI MALZAMANAŞIMI 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 214 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda da yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu düşünüldü. Davacı, S....sitesi bir kısım kat malikleri tarafından açılan dava satın aldıkları taşınmazların ortak mahallelerindeki ayıplı imalat nedeniyle 2.000.000.000 TL tazminatın tesbit tarihi olan 7.11.1999 dan itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmişler, birleşen davada ise S… … sitesi yöneticiliği davacı olarak ayıplı imalat nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 500.000.000 TL. tazminatın yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir....
Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü’nden davacıya yapılan ev ile ilgili yapılan ödeme sorulup tesbit edilecek bu miktar ile davacının ödemeyi kabul ettiği 6.000,00 YTL ile toplanarak götürü iş bedelinin saptanması ve gerekirse mahallinde uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılarak sözleşmeye göre kararlaştırılan işlerden davacı yüklenici tarafından gerçekleştirilen imalâtın götürü iş bedeline oranlanarak yüklenicinin hakettiği iş bedelinin hesaplattırılması, bu bedelden yüklenicinin davalı adına Bayındırlık ve İskan İl Müdürlüğü’nden aldığı para ile bunun dışında davalının iş bedeline mahsuben davacıya ya da onun adına alacaklılarına yapıp kanıtladığı diğer ödemeler mahsup edilerek davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme sonucu davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur....
Dava, davalı araçları için yedek parça satımı ile araçların bakım ve onarım işlerinin bedeline ilişkin alacağın tahsili istemine ilişkindir. BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda işin yapılıp teslim edildiğini ve iş bedeline hak kazanıldığını kanıtlama yükü yükleniciye, iş bedelinin ödendiğini ispat külfeti ise iş sahibine düşer. Somut olayda; yanlar arasında yazılı bir sözleşme yoktur. Davalı, taraflar arasındaki akti ilişkiyi inkar etmemiştir. İbraz olunan faturalar alacağın varlığını kanıtlamaya tek başına yeterli değildir. BK 366.maddesine göre "Evvelce kararlaştırılmamış veya takribi bir surette kararlaştırılmış olan bedel yapılan şeyin kıymetine ve müteahhidin masrafına göre tayin edilir." denilmektedir. İş bedeli iddiaya uygun olarak kanıtlanamamıştır. Bu durumda tarafların işin bedelini önceden kararlaştırmadıkları kabul edilerek, bu bedelin BK.nun 366.maddesi gereğince belirlenmesi gerekir....
İşletmesine üye olunmak suretiyle, kendisine Firma Önek numarası tahsis edildiği, iş bu üyelik hizmeti nedeni ile davalı şirket tarafından her yıl ödenmesi gereken aidat miktarı bulunduğu ne var ki 2018 yılına ait barkod kullanım bedeline ilişkin fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediği anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Somut olayda, davacılar tarafından eksik iş bedeli ve değer kaybı talebiyle dava ikame edilmiş ve harca esas değer 1.000TL olarak belirlenmiş 13.07.2015 tarihinde ise ıslah yapılmıştır. Ancak dava dilekçesinde ve ıslah dilekçesinde dava değeri her bir davacı yönünden ayrı ayrı gösterilmemiştir. Mahkemece, yukarıda anılan madde uyarınca davacının talebi açıklattırılmadan karar verilmesi hatalı olmuştur. 2- Davacılar, dava konusu taşınmazdaki eksiklikler nedeniyle eksik iş bedeli ve bu eksikliklerden kaynaklı nefaset farkı talep etmiştir. Mahkemece eksik iş bedeline hükmedilerek davacılar tatmin edildiği halde eksik iş nedeniyle nefaset farkı verilmesi doğru görülmemiştir. 3- Davacılar tarafından yargılama sırasında ıslah yapılmış olmasına karşın mahkemece hükmedilen tutara ıslah nazara alınmaksızın dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi doğru görülmemiştir. 4- Dava konusu taşınmaza iskan ruhsatının alınması taşınmazdaki eksikliklerin tamamlanması ile mümkün olabilecektir....
TL cezai şart ödemeyi kabul edeceği düzenlemesine yer verilmiş olup, bu noktada feshin haklı olup olmadığının yüklenici tarafından ispatı gerekmekte olup dosya kapsamında yüklenicinin hak edişin düzenlendiğini ispat edemediği, dolayısıyla fesihte haklı olmadığı anlaşılmakla davacı iş sahibinin cayma bedelini talepte haklı olduğunun kabulü gerekmiştir. Davacı iş sahibinin kazanç kaybı talebine ilişkin olarak bu talep yönünden somut delil ibraz edilmediği görülmekle mahkememizce kazanç kaybı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının eksik ve ayıplı iş bedelinin ödenmesi talebine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede ise, 15/03/2016 tarihli sözleşme için eksik bir iş bulunmadığı, 14/04/2016 tarihli sözleşme yönünden ise ... TL'lik toplam iş bedeli ile ... TL'lik fiili imalat bedeli nazara alındığında ......