Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Taraflar arasındaki uyuşmazlık; ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı terekeye döndürülme istekli tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Nitekim Medeni Kanun'un “fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir” biçimindeki 9. maddesi hükmüyle hak elde edebilmesi, borç (yükümlülük) altına girebilmesi," fiil ehliyetine bağlamış. 10. maddesinde de, fiil ehliyetinin başlıca koşulu olarak ayırtım gücü ile ergin (reşit) olmayı kabul ederek “ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.” hükmünü getirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, hüküm vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının ise kabulüne yönelik olup, taraflarca iki dava yönünden de temyiz edilmiş olmakla öncelikle vasiyetnamenin iptali yönünden incelenmesi, ondan sonra tenkis davası yönünden değerlendirme yapmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmekte olup, vasiyetnamenin iptalini inceleme görevinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olmakla; dosyanın Yargıtay Yüksek 3. Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE 08.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık ve hüküm; vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkin olup, hüküm vasiyetnamenin iptali davasının reddine, tenkis davasının ise kabulüne yönelik bulunmaktadır. Davacı tarafından iki dava yönünden de hüküm temyiz edilmiş olmakla öncelikle vasiyetnamenin iptali yönünden incelenmenin yapılması, ondan sonra tenkis davası yönünden değerlendirme yapmak üzere Dairemize gönderilmesi gerekmekte olup, vasiyetnamenin iptalini inceleme görevinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olmakla; dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(TKM m.513/2) Tüm bu bilgiler ışığında somut olay irdelendiğinde; murisin 25.12.1999 tarihinde öldüğü, vasiyetnamenin açılıp, okunduğu, davalı Zeynep dışındaki diğer davalıların vasiyetnamenin iptali ve tenkis istemli dava açtıkları, mahkemece, 19.07.2005 tarihli ilamla vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis davasının kabulüne karar verildiği, kararın, 11.10.2005 tarihinde kesinleştiği, eldeki tenfiz davasının 14.12.2012 tarihinde açıldığı, davalı Zeynep'in tenkis def'ini ileri sürdüğü anlaşılmıştır. Hal böyle olunca mahkemece; tenkis iddiasının def'i yoluyla her zaman ileri sürülebileceği kuralı gereğince; davalı Zeynep'in, tenkis talebi hakkında gerekli inceleme ve araştırma yapılmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi 05.11.2020 tarih ve2019/2036 Esas, 2020/5709 Karar sayılı ilamında; vasiyetnamenin iptali talebiyle açılan Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/400 Esas, 2009/107 Karar sayılı ilamında taraf olmayan davacıların da bulunması sebebiyle kesin hükümden bahsedilemeyeceği açıklanmıştır. 3. Kararda, vasiyetnamenin iptali açısından işin esasına girilerek gerekli inceleme ve araştırma yapılarak vasiyetnamenin iptali isteğinin kabulü halinde tenkis talebinin reddine, vasiyetnamenin iptali isteğinin reddi halinde usulünce tenkis araştırması yapılarak sonucuna göre tenkis isteğinin kabulüne ya da reddine karar verilmesi, birleştirilen davaya gelince asıl davaya konu vasiyetnamenin iptali isteminin reddi halinde vasiyetnamenin tenfizi talebinin kabulü ile tapu iptali ve tescil isteği yönünden hüküm kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği izah edilmiştir. B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar 1....
Hal böyle olunca, mahkemece;yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar dikkate alınmak suretiyle, öncelikle vasiyetnamenin iptali yönündeki iddialarının değerlendirilmesi noktasında dosyanın ... Kurumu'na sevki sağlanarak, murisin dava konusu vasiyetnamenin yaptığı tarih itibariyle hukuki işlem ehliyetine sahip olup olmadığının tespit edilmesi; eldeki davada vasiyetnamenin iptali koşulları mevcut değil ise, davacının tenkis talebinin değerlendirilmesi, bu değerlendirme yapılırken de yukarıda ifade edilen ilke ve esaslara göre alanında uzman bilirkişi yada bilirkişiler tarafından düzenlenen taraf ve Yargıtay denetimine elverişli raporlar alınmak suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı ...'...
Noterliğince düzenlenen 26/10/2009 tarihli düzenleme şeklinde vasiyetname ile davalılara bağışlamada bulunduğunu, vasiyetnamenin açılıp okunduğunu ve kararın 10/01/2020 tarihinde kesinleştiğini, murisin yaşı ve rahatsızlıkları sebebiyle böyle bir belgeyi idrak edebilecek ayırtım gücüne sahip olmadığını, ayrıca iradesi fesada uğratılarak vasiyetname imzalatıldığını, öncelikle vasiyetnamenin iptalini, mümkün olmadığı takdirde tenkisini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, vasiyetnamenin yapıldığı gün doktor raporu alındığını ve murisin işlem ehliyeti olduğunun tespit edildiğini, aldatılma ve korkutma iddiasının gerçek dışı olduğunu, tenkis talebinin de bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Dolayısıyla şekil şartlarına uyulmadığı, vasiyetnamenin hukuka ve ahlaka aykırı olduğu nedenlerine dayanan vasiyetnamenin iptali talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı doğru olup davacının aksi yöndeki istinaf itirazları haklı bulunmamıştır. Son olarak; davalılar T6 Fatma Ulucan, Penpe Sever ve T4'in 27/05/2018 tarihli celsedeki beyanları ile dosya kapsamındaki diğer yazılı ve sözlü savunmalarının tümü ayrıca Yargıtay 3....
Görüldüğü üzere; temyize konu dava ile derdest olduğu iddia edilen (ilk) davanın konuları ve dava sebepleri aynı değildir. Ne var ki vasiyetnamenin iptali davasının sonucunda verilecek hüküm, vasiyetnamenin yerine getirilmesine ilişkin bu davanın sonucunu etkileyecek niteliktedir. O halde mahkemece; vasiyetnamenin iptali davasının bu dava yönünden bekletici mesele sayılarak neticesinin beklenilerek, ve ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden tarafa iadesine, 25.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/12/2013 NUMARASI : 2012/271-2013/652 Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle daha önceden belirtilen 27.01.2015 tarihinde temyiz eden davacılar vekili Av. A... A...ile davalı vekili Av. O.. C.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kâğıtlar okunarak, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar vekili dilekçesinde; mirasbırakan F... B..in 26.02.2004 tarihinde noterde düzenlediği vasiyetnamesinin, ehliyetsizlik ve irade fesadı nedenleri ile geçersiz olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir....