′nın birlikte hareket etikleri, üçüncü kişiye devredilen taşınmaz yönünden tercih haklarının kullandırılmadığı, terditli istekleri yönünden tenkis koşullarının da oluştuğu ileri sürülmüştür. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava dilekçesinin içeriği, iddianın ileri sürülüş biçimi ve ön inceleme tutanağından, davada ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. 3.2. İlgili Hukuk Ehliyetsizlik; 4721 sayılı TMK′nin 9., 10., 13. ve 15. maddeleri; Vekalet görevinin kötüye kullanılması; 6098 sayılı TBK′nin 506., 504/1. ve 4721 sayılı TMK′nin 2. ve 3. maddeleri. Tenkis; 4721 sayılı TMK′nin 560 ila 571. maddeleri. 3.3. Değerlendirme 3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; hukuki ehliyeti haiz olduğu Adli Tıp Kurumu raporuyla belirlenen mirasbırakan ...′nin 02.07.2017 tarihinde ölünce, geride mirasçıları olarak davacı ... ile davalılardan ......
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1033 Esaslı dosyası ile yeniden vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkin dava açıldığını, yeniden açılan dava dikkate alındığında tenkis talebinin zamanaşımına uğramadığını, miras bırakanın ehliyetsizliğinin tanık anlatımları ile ispatlandığını, yaklaşık ispatın gerçekleşmesi durumunda da ehliyetsizlik nedeniyle vasiyetnamenin iptalinin gerektiğini, tek doktor raporu ile yetinilerek miras bırakanın fiil ehliyetini haiz olduğunun kabul edilemeyeceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeniyle iptali, terditli tenkisi istemine ilişkindir. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 1289 parsel sayılı taşınmazını cahilliğinden faydalanan davalının yeşil kart ile ilgili işlemler yapılacağı vaadiyle davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, hileye düşürüldüğünü, işlemlerin hukuki sonuçlarını kavrayabilecek durumda olmadığını ileri sürerek, tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını, satışın gerçek olup bedeli karşılığında yapıldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hile ve ehliyetsizlik iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı....
Mahkemece, ehliyetsizlik iddasının kanıtlanamadığı,muris muvazaası hukuksal nedeni bakımından davacıların babaları Alinin sağ olup, henüz dava açma hak ve ehliyetlerinin doğmadığı, davacılardan İbrahim ve Mehmet'in davadan feragat ettikleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar ...,... ve ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı istekler bakımından davacıların taraf sıfatlarının bulunmadığı,davalıların savunmalarında dile getirdikleri muhtesata ilişkin olarak Türk Medeni Kanununun 724....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 06.09.2011 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacılar ile davalının kaldığı, mirasbırakanın 205, 396, 555 parsel sayılı taşınmazlarını 17.02.2011 tarihinde davalıya bağış suretiyle temlik ettiği, 27.04.2016 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuyla mirasbırakanın temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetini haiz olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, mirasbırakanın temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetine sahip olduğu belirlenerek ehliyetsizlik hukuki nedenine dayalı iptal-tescil isteminin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Ancak davada, ehliyetsizlik iddiası yanında hile (aldatma) hukuki nedenine de dayanıldığı, mahkemece bu yönde bir araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve dosyada mevcut deliller birlikte değerlendirildiğinde, davacının ehliyetsizlik, hile ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayandığı açıktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.04.1990 tarih 1990/1- 152- 236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Muris muvazaası yönünden tasarrufta bulunan Osman’ın halen sağ olduğu, dolayısı ile davacının dava açma hakkının doğmadığı konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Ne var ki; hile ve ehliyetsizlik hukuksal nedenlerine de dayanıldığı halde mahkemece anılan hukuksal nedenler bakımından herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın sonuca gidildiği anlaşılmaktadır....
Hemen belirtilmelidir ki, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 11.04.1990 gün ve 1990/1-152-1990/236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin birarada gösterilmesinde ilke olarak usul ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Davada, ehliyetsizlik hukuki sebebi yanında muris muvazaası hukuki sebebine de dayanıldığına göre, hukuki ehliyetin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle inceleme yapılması gerekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece ehliyetsizlik yönünden hiçbir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bilindiği üzere; davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez....
in 05.05.2017 tarihinde öldüğünü, murisin ...Noterliğinin 23.10.2008 tarih ve 25624 yevmiye sayılı vasiyetnameyi yaptığı sırada ehliyetinin bulunmadığını belirterek vasiyetnamenin ehliyetsizlik nedeni ile iptalini istemiştir. 2. Davacı vekili 02.07.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile şekli geçersizlik ve ehliyetsizlik nedenlerine dayalı olan davalarının ıslahı ile vasiyetnamenin iptali taleplerinin reddi hâlinde terditli tenkis taleplerinin bulunduğunu belirtmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vasiyetname düzenlendiği tarihte miras bırakanın fiil ehliyetini haiz olduğu, vasiyetnamenin şekil şartlarına uygun olduğu ve iptalini gerektirir yasaya aykırı başka bir yön de bulunmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
-KARŞI OY- Dava, hukuki ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Davacılar, dava dilekçesi ve ön inceleme aşamasındaki beyanlarında, mirasbırakanın ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını hukuki işlem ehliyeti bulunmazken davalıya temlik ettiği, aynı zamanda işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle payları oranında tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuşlar, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece işlemin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.04.1990 tarihli 1990/1-152 Esas, 1990/236 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere maddi olaylar yönünden birden fazla hukuki nedenin bir arada gösterilmesi mümkündür....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, “hukuki ehliyetsizlik”, “hile” ve “muris muvazaası” hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılan pay oranında tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, ileri sürülen isteklerden öncelikle incelenmesi gereken “ehliyetsizlik” hukuksal nedeni bakımından pay oranında iptal-tescil isteğiyle açılan davanın dinlenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, mirasçıların birbirleri arasındaki uyuşmazlıklarda 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 688 ve devam eden maddelerinde öngörülen paylı mülkiyet hükümleri uygulanacağından, pay oranında istekle dava açılabilmesi mümkündür. Somut olayda; gerek davacılar ve gerekse davalı, muris ...'ın mirasçılarıdır. Hal böyle olunca, işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....