Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, tehdit, 6136 sayılı Kanun'a muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında; eski hale getirme istemi ile birlikte temyiz isteminde de bulunulması nedeniyle eski hale getirme istemi hakkında dairemizce karar verilmesi gerekip, öncelikle eski hale getirme istemi hakkında karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin 09.05.2014 günlü ek kararının hukuken geçersiz olduğu, sanığın temyiz dilekçesi içeriğinde, "temyiz etmek üzere dosya numarasını istediğinde hakimin, kararın kendisine tebliğ edileceğini, o zaman temyiz edebileceğini söylediğini..." bildirerek eski hale getirme isteminde bulunmuşsa da; aksi kanıtlanıncaya kadar geçerli belgelerden olan...

    hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme karşısında, hükmün temyizi aşamasında ileri sürülen eski hale getirme istemi hakkında Dairemizce ve öncelikle karar verilmesi gerektiğinden, yerel mahkemece 30/01/2018 tarihinde verilen eski hale getirme talebinin reddine dair ek kararın hukuken geçersiz olduğu belirlenerek ve kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın ve müdafiinin yokluğunda verilen ve sanık müdafiinin daimi işçisine 21/04/2008 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, 1412 sayılı CMUK'nın 310/1-2. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 27/05/2016 tarihinde temyiz etmesi karşısında, yerinde olmayan eski hale getirme talebi ile süresinde olmayan temyiz isteminin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince REDDİNE, 03/10/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı ....yönünden husumet nedeniyle davanın reddine, mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca ecrimisil bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeli zemin bedelinden fazla ise zemin bedeline, az ise eski hale getirme bedeline hükmedilmelidir. Hükme esas alınan 28/08/2015 havale tarihli bilirkişi kurulu raporunda eski hale getirme bedelinin 53.033,00 TL olduğu, zemin bedelinin ise iki ayrı raporda ayrı ayrı olmak üzere 5.378,26 TL ve 3.376,35 TL olarak tespit edilmiştir. Bu itibarla; Dava konusu taşınmazın zemin bedelinin eski hale getirme bedelinden az olduğu gözetilerek, taşınmazın zemin bedeline hükmedilip, bedeline hükmedilen bölümün davalı idare adına tesciline karar verilmesine gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile eski hale getirme bedeline hükmedilmesi, Doğru görülmemiştir....

        Eski hale getirme talebi temyiz süresinin kaçırılmasına yönelik bulunduğundan bu talebi yerel mahkemenin inceleme yetkisi olmadığından mahkemenin 12.4.2012 tarihli eski hale getirme talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına, 2-Eski hale getirme talebine yönelik yapılan inceleme sonucunda; 6100 sayılı Kanunun 95. madde koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından eski hale getirme talebinin reddine, 3-Temyiz talebinin reddine ilişkin 16.03.2012 tarihli ek karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          Davacı vekilinin 26.01.2016 tarihinde davacının önceki vekilinin ameliyat geçirmiş ve hastanede bulunmuş olduğundan, kararı süresinde temyiz edemediğinden eski hale getirme taleplerinin kabulü ile temyiz imkanının sağlanmasını talep etmesi üzerine; Mahkemece; dosyanın 22/04/2014 tarihinde karara çıktığı ve kararın 16/12/2015 tarihine kesinleştiği, davacı vekilinin eski hale getirme talebinin ise 26/01/2016 tarihinde yapıldığı, 6100 Sayılı HMK. 96/2. bendine göre "Eski Hale Getirme talebi nihai karar verilinceye kadar yapılabilir" hükmü gereğince davacı vekilinin eski hale getirme talebinin reddine karar verilmiş, ek karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 95. maddesinde; elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen ya da hakim tarafından kesin olarak belirlenen süre içinde, gerekli işlemin yapılamaması halinde eski hale iade isteminde bulunulabileceği, 96. maddesinde; eski hale getirme isteminin işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin...

            Dairemizin, hükmüne uyular 01.05.2015 gün, 2014/5801 Esas 2015/1179 Karar sayılı bozma ilamında inşaata ait belediye işlem dosyasının tamamı getirtilip eserin yasal hale getirilip getirilemeyeceği hususu ilgili belediyeden sorulup ayrıca bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak yasal hale getirilip getirilmeyeceğinin saptanması, yasal hale getirilemeyeceğinin anlaşılması halinde şimdiki gibi davanın reddine, yasal hale getirilmesinin mümkün olması halinde ise davacıya süre tanınıp yetki verilerek inşaatın yasal hale getirilmesine yönelik eksik işlemlerin tamamlanması, işin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 366. maddesi uyarınca gerçekleştirilen imalât bedelinin, yapıldığı tarih itibari ile mahalli piyasa rayiçlerine göre belirlenmesi ve elde edilen sonuç dairesinde karar verilmesi gereğine işaret edilmiştir....

              verilmesine, davalı tarafça verilen sürede eski hale getirme gerçekleşmez ise 7 günlük sürede ve 5.000.00....

                Her ne kadar davacı yıkım ve eski hale getirme ile birlikte yıkım ve eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsilini istemiş ve Mahkemece “yıkım ve eski hale getirme masrafı olan 606,78 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına" karar verilmiş ise de bu husus infaza ilişkin olduğundan yıkım ve eski hale getirme bedeli infaz sırasında belli olacağından bedele hükmedilmesi doğru değildir. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden bozma sebebi yapılmamış, hükmün aşağıda belirtilen kısmının HUMK'un 438/7. (HMK 370) maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  SONUÇ:1-Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin eski hale getirme talebinin REDDİNE, 2-Eski hale getirme talebinin reddi dikkate alınarak davacının temyiz isteminin de süreden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 06.10.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                    ın 25/03/2016 tarihinde sunduğu dilekçe ile de ek karara itiraz ettiğinin anlaşılması karşısında; CMK’nın 42. maddesinin 1. fıkrasında, “Süresi içinde usul işlemi yapılsaydı, esasa hangi mahkeme hükmedecek idiyse, eski hale getirme dilekçesi hakkında da o mahkeme karar verir” şeklindeki düzenleme ile aynı maddenin 2. fıkrasında, “Eski hale getirme isteminin kabulüne ilişkin karar kesindir; reddine ilişkin karara karşı itiraz yoluna gidilebilir.” şeklindeki düzenlemeye göre, suça sürüklenen çocuk ve müdafiinin dilekçelerinde eski hale getirme talebi ile birlikte temyiz isteminde bulunulmaması nedeniyle, temyiz talebi içermeyen eski hale getirme talebinin reddine dair karar itiraz yasa yoluna tabi olduğundan, itirazın merciince incelenmesi için dosyanın incelenmeksizin istem gibi mahalline İADESİNE, II- Suça sürüklenen çocuk ...'...

                      UYAP Entegrasyonu